Rozarin Kamangar: İran’da kadınlar ve toplum artık değişim istiyor
İran’da “Jin, jiyan, azadî” sloganıyla kadınlar öncülüğünde yaşanan devrimi selamlayan KJAR üyesi Rozarin Kamangar, İran’da kadınların ve toplumun artık bir değişim istediğini belirterek, yaşanan bu sürecin daha da genişletilmesi gerektiğini söyledi.
ŞEHLA MUHAMMADİ
Haber Merkezi – İran rejiminin ahlak polisleri tarafından işkence ile katledilen Jina Mahsa Amini, 16 Eylül'de yaşamını yitirdi. Jina Mahsa Amini’nin katledilmesi deyim yerindeyse bardağı taşıran son damla oldu. İran rejiminde kadınlar yaşamın her alanında her türlü baskı ile karşı karşıya kalırken, birçok insan ise sadece düşünceleri nedeniyle idama mahkum ediliyor. İşkence, kötü muamele, kaba dayak, idam ve daha birçok hak ihlalinin yaşandığı İran’da kadınlar katliam politikaları ile yüz yüze bırakılıyor.
Baskılara rağmen eylemler devam ediyor
Jina Mahsa Amini’nin katledilmesi ardından gerek İran’da gerekse de Rojhelat kentlerinde halk sokaklara akın ederek protesto eylemi gerçekleştirdi. Bir ayı aşkındır devam eden ayaklanma yayılarak devam ederken, rejimin sert müdahaleleri sonucu birçok insan hayatını kaybetti, birçok insan da tutuklanarak cezaevine gönderildi. Baskılara rağmen ülkede eylemler devam ediyor. “Jin jiyan azadî” sloganlarının yükseldiği ülkede kadınlar devrimin öncülüğünü yapıyor.
“Halk kadın devrimini sahipleniyor”
Doğu Kürdistan Kadınlar Topluluğu (Civaka Jinên Rojhelatî Kurdistan-KJAR) Diplomasi Komitesi üyesi Rozarin Kamangar, İran’da yaşananları ajansımıza değerlendirdi. İran’da kadınların direnişini selamlayan Rozarin Kamangar, “Kadınlar öncülüğünde bir devrim süreci yaşanıyor. Toplum şunu görüyor; kadınlar özgürleşirse toplum özgürleşecek. Toplum bunun farkında ve kadınlar öncülüğünde yaşanan bu devrimi sonuna kadar sahipleniyor” dedi.
“İran kadınları köleleştirmek istiyor”
İran rejiminin kadın düşmanı olduğunu söyleyen Rozarin Kamangar, “İran rejimi kadınların köle olmasını istiyor. İran’da kadınlara karşı başka hiçbir ülkede görmediğimiz vahşet var. Kadınlar en küçük haklarından mahrum bırakılıyor. Kadınların şarkı söylemesi yasak, stadyuma gitmeleri yasak, başörtü takma zorunluluğu var zaten. Kadınlar bu ayaklanmada kendilerini tanımladılar” ifadelerinde bulundu.
“Meydanlarda ‘özgürlük’ sloganları yankılanıyor”
Ülkede bir zihniyet devriminin yaşandığını sözlerine ekleyen Rozarin Kamangar, “Kadınlar ve toplum artık bir değişimin şart olduğunu görüyor ve bu sonuca vardı. Halkın belli talepleri var ve hükümetin bu talepleri görmesini ve yerine getirmesini istiyor. Halk geri adım atmamakta kararlı. Meydanlarda ‘özgürlük’ sloganları yankılanıyor. Toplumun acıları ortak ve aynı zamanda talepleri de ortaktır. Halk ataerkil sisteme karşı ortak bir güçle alanları terk etmiyor. Büyük bir dayanışma var. Kadın özgürlük paradigması ekseninde halk özgürlüğe yürüyor diyebiliriz” şeklinde konuştu.
“İran cezaevlerinde ciddi hak ihlalleri yaşanıyor”
İran cezaevlerinde yaşanana baskılara da dikkat çeken Rozarin Kamangar, sözlerine şöyle devam etti: “İran cezaevlerinde ciddi hak ihlalleri yaşanıyor. Kürt siyasi tutuklu Zeynep Celaliyan uzun yıllardır cezaevinde ve her türlü baskı ile karşı karşıya. Kendisinden çoğu zaman haber alınamıyor, buna izin verilmiyor. Birçok siyasi tutuklu ve aktivist, baskıların hedefinde. Birçok işkencenin yaşandığı İran cezaevlerinde çok sayıda tutuklu idam edildi ve edilmeye devam ediyor. Bu tür baskı yöntemleri ile halka diz çöktürmeye çalışıyorlar ve kendi otoritelerini sürdürmek istiyorlar. Ancak hem cezaevlerinde hem de meydanlarda halk büyük direniyor.”
“Bu süreç genişletilmeli”
“Jin jiyan azadî” sloganının devrimin ana sloganı olduğunu kaydeden Rozarin Kamangar, İran’da yükselen sloganın tüm dünyada yankı uyandırdığını dile getirdi. KJAR olarak direnen kadınları selamladıklarını ifade eden Rozarin Kamangar, “Bu süreç genişletilmeli. İran rejimi katliamlarla bir korkutma atmosferi yaratmak istiyor, ancak halk geri adım atmıyor. Hedefimiz kadın özgürlüğüne ulaşmak için meydanlarda taleplerimizi haykırmaya devam etmektir” dedi.