PYD’li Almaz Romî: Sessizlikleri ortak olduklarını gösteriyor

Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırıları değerlendiren PYD üyesi Almaz Romî, “Garantör güçler kişisel çıkarları için çalışıyorlar. Sözde insan haklarını korumak için buradalar ancak sessizlikleri Türk devleti ile ortak olduklarını gösteriyor” dedi.

BEYDA OSMAN

Kobanê - Fırat Bölgesi Demokratik Birlik Partisi (PYD) üyesi Almaz Romî, Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye ile Federe Kürdistan’a yönelik saldırılarını değerlendirdi. Sözlerine ilk olarak 19 Temmuz Devrim sürecine değinerek başlayan Almaz Romî, “19 Temmuz Devrimi’nin kıvılcımı Kobanê’de yandı. Kobanê halkı Baas rejimi sistemini ortadan kaldırarak kendi kendini yönetti. 19 Temmuz’a öncülük edenler kadınlardı. Kısa bir sürede örgütlendik, kurumlarımızı kurduk ve kendi kendimizi yönettik” diye belirtti.

“Kürtlere yönelik bir tahammülsüzlük var”

Kobanê halkının Kürt Lider Abdullah Öcalan’ın felsefisiyle kendisini örgütlediğini kaydeden Almaz Romî, “Ancak Türk devletinin Kürt halkına dönük bir tahammülsüzlüğü var. Halkın kendi kendini yönetmesini istemiyor. Kendi sisteminin sonunun Kürtlerin eli ile olacağını bildiği için Kürdün hep ezilmesini istiyor. DAİŞ Türk devletinin işbirliği ile Rojava’ya geçti. Ancak YPJ, YPG ve Kobanê halkı ile dört parça Kürdistan’da canını feda eden gençler sayesinde DAİŞ yenilgiye uğradı” hatırlatmasında bulundu.

“Öncü kadınlar hedef alınıyor”

Türkiye’nin DAİŞ’in yenilgisini kabul etmediğini ve bu yüzden de kendisinin saldırmaya başladığını dile getiren Almaz Romî, “Türk devleti Efrîn, Girê Sipî, Serê Kaniyê kantonlarına saldırarak buraları işgal etti. Halkı yerinden etmek, birkaç yıl önce kurulan Özerk Yönetimi ortadan kaldırmak istiyor. Ancak Türk devleti en çok öncü kadını hedef aldı” dedi. Türkiye’nin saldırılarla birçok öncü kadını katlettiğini söyleyen Almaz Romî, Türkiye’nin her şeyi kendi istediği gibi olmasını istediğini ve bu yüzden de saldırdığını sözlerine ekledi.

“Garantör güçler kişisel çıkarları için çalışıyor”

Demokratik Ulus Projesi’nin daha da genişleyeceğine dikkat çeken Almaz Romî, son olarak şunları söyledi: “Halk son yıllarda kendini çok fazla örgütledi. Artık halk eskisi gibi değil. Bilinçleniyor. Türk devleti günlük olarak dünyanın gözü önünde sivillere, yöneticilere saldırıyor. Ancak bu saldırılara karşı bir sessizlik durumu söz konusudur. Garantör güçler kişisel çıkarları için çalışıyorlar. Sözde insan haklarını korumak için buradalar ancak sessizlikleri Türk devleti ile ortak olduklarını gösteriyor.

“Birbirimize sahip çıkalım”

Başûrê Kurdistan’da yapılan saldırıları herkes konuşuyor. Ancak Kuzey ve Doğu Suriye’ye günlük saldırılar oluyor kimse ses çıkarmıyor. Burada katledilen çocuklar, siviller insan değil mi?  Sessizlik Rusya ve Amerikan’ın en büyük düşmanımız olduğunu gösteriyor. Bu yüzden kimseye seslenmiyoruz. Sadece Kürt halkına seslenmek istiyorum; birbirimize sahip çıkalım. Halk ve QSD birbirini tamamlıyor. Nasıl ki Kobanê DAİŞ’e mezar oldu, Türk devleti ve ortaklarına da mezar olacak.”