MSD Eşbaşkanı Leyla Qereman: Suriye’nin demokratikleşmesi diyalogla olur

“Yeni bir Suriye'ye Suriye halkının karar vermesi gerekiyor" diyen Suriye Demokratik Meclisi Eşbaşkanı Leyla Qereman, Suriye'nin tarihi bir süreçten geçtiğini, demokratik ve eşit bir Suriye'nin inşasına giden yolun diyalogla gerçekleşeceğini söyledi.

RONÎDA HACÎ

Hesekê- Türk devleti ve çetelerin 27 Kasım’da Haleb’e yönelik başlattıkları saldırılar sonrasında 8 Aralık’ta başkent Şam’ı ele geçirmesi ile 61 yıllık Baas ve 54 yıllık Esad rejimi sona erdi. Suriye’nin geleceği açısından başlayan yeni sürecin nasıl ilerleyeceği ise belirsizliğini koruyor. Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, yaptığı açıklamada, yeni demokratik bir Suriye'ye öncülük edebileceklerini belirterek, taraflar arasında diyaloğa ihtiyaç olduğunu ifade etti.

Suriye Demokratik Meclisi (MSD) Eşbaşkanı Leyla Qereman, bölgedeki gelişmelere ilişkin ajansımıza konuştu.

‘2011 öncesi ülkede baskı hakimdi’

Leyla Qereman, 2011 yılı öncesinde Suriye’de baskının hakim olduğunu söyleyerek, "İçinden geçtiğimiz Suriye süreci çok önemli ve hassas bir süreç. Suriye tarihine baktığımızda halk pek çok acı yaşamıştır. Hiçbir siyasi yaşam, demokrasi ve özgürlük ülkede öne çıkmıyor, çok katı şiddet uygulanıyordu. Bu durum Suriye halkı üzerinde de sosyal bir etki yarattı. Bundan dolayı Suriye halkı her zaman bir hareketlilik içerisindeydi ve 2011 yılında ayaklanmalar gündeme geldi."

‘Suriye'nin çöküşü, halkın sesine kulak verilmemesinden kaynaklı’

“Uzun yıllar süren yönetim, baskı ve yıkımın ardından Suriye halkı tüm umutlarını 2011 ayaklanmasına bağladı” diyen Leyla Qereman, ülkede isyanı yönetecek kimsenin olmamasından kaynaklı, Suriye rejiminin saldırıya geçtiğini söyledi.

Leyla Qereman, “Suriye sürecinin çözüme doğru ilerlemesi gerekiyordu, ancak Suriye rejimi Suriye halkının sesine kulak vermedi. Artık Suriye'de devlet ve yerel güçlerin yerini çete gruplar aldı. IŞİD ortaya çıktı ve Suriye'nin geleceğine dair karar Suriyelilerin elinden alındı. Dolayısıyla son 14 yılda göçün yaşandığına, kadınların tecavüze uğradığına ve insanların katledildiğine şahit olduk. Çünkü halkın ihtiyaç ve talepleri dinlenilmedi. Bugün özgürlük ve demokrasi çağrısı yapıyorsanız ve yine Suriye halkını dinlemiyorsanız, bu çağrıların da hiçbir geçerliği yoktur” diye belirtti.

‘Suriye rejimi çağrılara kulak vermedi’

Leyla Qereman, son gelişmelerin ardından diyalog yolunu kabul etmenin önemine vurgu yaparak şunları söyledi: “İlk günden itibaren Suriye rejiminin önünde iki yol vardı. Diyalog ve şiddet yolu. Ama rejim, şiddet yolunu seçti. Eğer diyalog yolunu seçseydi, Suriye’de böyle kötü günler yaşanmayacaktı. Daha sonra Kuzey ve Doğu Suriye’de başlayan devrimle birlikte, özerk bir yapı yönetime kavuştu. Bu özerk yapı bir çözüm örneği olarak görülüyordu. Suriye’de pek çok kimlik dışlanmıştı ama Suriye'nin kuzeyinde ve doğusunda halk kendi topraklarında özgürce kendi kimliği ile yaşadı. Özerk Yönetim, Suriye'deki duruma temel bir çözüm bulmak için sürekli diyalog çağrısı yapıyordu. Ancak Suriye rejimi onları dinlemedi ve Suriye daha da kötüye gitti ve Suriyeliler arasında büyük bir savaş yarattı.”

‘Yeni bir Suriye'nin inşasında her türlü bileşenin olması gerekiyor’

Leyla Qereman, Suriye’de yaşananlarda işgalci Türk devleti ve Suriye rejiminin rolüne dikkat çekerek, şunları söyledi: "Suriye Demokratik Meclisi, tüm süreçlerde diyaloğun çok önemli olduğunu vurguladı. Esad sonrası başlayacak yeni süreçte yeni Suriye'nin inşa edilebilmesi için tüm kimliklere ihtiyaç vardır. Her kimlik bu süreçte yer almalı ki geçmiş yıllarda yaşananlar yeniden yaşanmasın. Kürt halkı bunun bedelini bir daha ödemek zorunda kalmasın. Çünkü Suriye halkı 14 yılda çok acı çekti. Suriye'nin bugün geldiği durum bir yanda Suriye rejiminin, diğer yanda işgalci Türk devletinin yaptıklarının sonucudur. Bunun için bugünden itibaren yeni bir Suriye'ye bizzat Suriye halkının karar vermesi gerekiyor."

‘Yeni Suriye’ye tüm renkler dahil edilmeli’

Leyla Qereman, Suriye'nin içinden geçtiği sürecin birliktelik gerektirdiğini belirterek, "Artık Suriye için yeni bir hükümet oluşturuluyor. Bu hükümet 3 ay sonra Suriye'yi yönetecek ama bu hükümet tek taraflı yapılıyor. Bu hükümete tüm renkler dahil edilmelidir. Çünkü bu Suriyelilerin kendi kaderlerini kendilerinin belirleyebileceği bir süreç. Çünkü bu süreçte birbirimize ihtiyacımız var, el ele verme zamanı. Biz demokratik ve çok renkli bir Suriye inşa etmek istiyoruz” şeklinde konuştu.

Leyla Qereman, önlerinde büyük tehlikelerin de olduğunu söyleyerek değerlendirmesini şu sözlerle noktaladı: " Çağrımız, tüm demokratik güçlerin bir kez daha bir araya gelerek Suriye'nin siyasi çözümüne yönelik bir plan ortaya koymasıdır. Suriye'nin varlığı tüm Suriye yapıları, renkleri, kişilikleri ve demokratik örgütlenmeleriyle tesis edilebilir."