KNK Eşbaşkanı Zeynep Murad: Özgür geleceğimizi tayin etme zamanı

KNK Eşbaşkanı Zeynep Murad, Kürtlerin bir yüzyılı daha statüsüz geçirmeyeceğini ve gelecek yüzyılın Kürt ve kadın özgürlük yüzyılı olabilmesi için Kürt halkının dört parça Kürdistan’da stratejik birliğini sağlaması gerektiğini belirtti.

ŞÎNYAR BAYÎZ

Silêmanî – Kürdistan toprakları Lozan anlaşmasıyla dört parçaya bölündü. Bu yıl 100’üncü yılını tamamlayacak olan Lozan anlaşması, Kürt halkı açısından da 100 yıldır devam eden bir özgürlük sorununa yol açtı. Kürt varlığını ve kimliğini inkâr, Kürdistan’ı kendi aralarında dört parçaya bölen ulus devlet yapılanmalarının milliyetçi ve faşist politikalarıyla devam etmekte. Yüzyılın en temel sorunu haline gelen Kürt sorunu ve çözümüne dönük ulusal birliğin önemi üzerine çalışan Kürt Ulusal Kongresi (KNK), bu yönlü çabalarını yoğunlaştırmaya başladı. Geçtiğimiz günlerde Federal Kürdistan Bölgesi’nde birçok siyasi parti ile bir araya gelen KNK, Kürt sorununun çözüm yollarını ve birlik konularını görüştü.

KNK’nin devam eden siyasi temasları ve sonuçlarına ilişkin ajansımıza değerlendirmelerde bulunan KNK Eşbaşkanı Zeynep Murad, Kürt halkının bir yüzyılı daha statüsüz yaşayamayacağını ve artık özgür geleceğini tayin etme zamanın geldiğini kaydetti.

‘Lozan anlaşması ile Kürtler büyük acılar yaşadı’

KNK’nin Federal Kürdistan Bölgesi’nde gerçekleştirdiği siyasi temasların içeriğine yer veren Zeynep Murad, Kürt halkının Ortadoğu ve dünya genelinde yaşanan büyük gelişmeleri nasıl bir örgütlenme ve mücadeleyle karşılayabileceği üzerinde durulduğunu kaydetti. 100 yıldır Kürdistan coğrafyası ve Kürt halkının ulus devletlerin inkâr, soykırım ve asimilasyon politikaları altında ezildiğinin altını çizen Zeynep Murad, “100 yıldır yürürlükte olan Lozan anlaşması Kürtleri çok büyük acılarla yüz yüze bıraktı. Artık Kürtlerin bu gerçeğini değiştirmenin zamanı gelmiştir” diyerek Kürdistan’ın dört parçasında yaşanan gelişmelere de şu sözlerle dikkat çekti:

“Ortadoğu ve dünyada hem siyasi hem de askeri anlamda büyük çatışma ve çelişkiler yaşanmakta. Bu durum kuşkusuz Kürdistan’ı da etkiliyor. Biz de Kürt halkı olarak dünya ve bölge genelinde yaşanan bu gelişmeleri nasıl bir örgütlülükle karşılayabileceğimizi tartışıyoruz. Kuşkusuz yaşanan bu gelişme ve değişimleri ulusal birlik stratejisiyle karşılamak durumundayız. Bu seferki temaslarımızı diğerlerinden farklı kılan önemli bir amacımız var. Lozan’da geniş bir konferans yapmayı planlıyoruz. Lozan anlaşması 100’uncu yılını tamamlıyor. Kürtler olarak geçen bu yüzyıl boyunca büyük bir zulümle karşı karşıya kaldık. Bu anlaşmanın bir sonucu olarak Kürtler dört ulus devlet arasında bölüştürülerek parçalandı. Bu her dört ulus devletle de faşist bir zihniyet ve yaklaşımla açığa çıkan Kürt sorununa yaklaştı. Artık bu anlaşmaya, bu politikalara karşılık vermenin zamanı gelmiştir.”

‘Ulusal bir strateji etrafında bir araya gelmek durumundayız’

Kürt halkının Lozan gerçeğini hiçbir zaman kabul etmediğini, tarihsel süreç boyunca bu gerçeğe karşı sürekli bir isyan ve direniş içerisinde olduğuna yer veren Zeynep Murad, Kürtlerin ulusal bir strateji etrafında bir araya gelmesi gerektiğini belirtti.

KNK Eşbaşkanı Zeynep Murad devamla şunlara yer verdi:  “Artık zaman eski zaman değil, Kürtler de 100 yıl öncesi Kürtler değil. Kürdistan’ın dört parçasında büyük değişimler var. Hem siyasal hem de askeri olarak yaşanan değişim ve gelişmeler var. Demokratik bir sistemin tesis edilmesi için mücadele ediliyor. Bakur Kürdistan oldukça hassas bir süreçten geçiyor. Bir seçime gidilecek. Bu seçim süreci kuşkusuz Bakur Kürdistan’da Kürt sorununun çözümü açısından da kader edici bir süreç olacak. Rojhilat Kürdistan’ında altı ayı geride bırakan ve Kürt kadınlarının öncülük ettiği bir direniş var. Bu direniş sürecine ‘Jin Jiyan Azadî’ felsefesi öncülük etti ve kuşkusuz bu şiar etrafında gelişen talepler demokratik bir gelişimi gerekli kılıyor. Rojava Kürdistan’ında oluşan bir statü var. Kadınların öncülüğünde gelişen bir devrim süreci var ve bu devrim hem Suriye hem de bölge genelinde demokratik bir sistemi dayatıyor. Başur Kürdistan’da 30 yılı bulan bir resmi statü var. Ancak buna rağmen demokrasi talepleri gittikçe artıyor. Şimdi Kürdistan’da yaşanan bu gelişmeler tüm dünyanın dikkatini çekiyor. Peki biz Kürtler olarak bu değişim ve gelişmeleri nasıl karşılayacağız? İşte Kürt Ulusal Kongresi geniş bir plan ve projeyle önümüzdeki yüzyılı karşılamaya hazırlanıyor. Bunun için çalışıyor. Birliğimizi sağlamanın önemine dikkat çekiyor. Uluslararası güçlere de son yüzyıl içerisinde Kürdistan’ı kendi aralarında bölüştüren ulus devletlerin Kürt halkına neler yaptığını da güçlü bir şekilde ifade etmeye çalışıyor. Dolayısıyla biz de Kürt halkı olarak birliğimizi daha da güçlendirmek durumundayız. Ulusal bir strateji temelinde hareket edip önümüzdeki sürece cevap olmamız lazım. KNK de tam olarak bunu amaçlamakta ve son süreçte gerçekleştirmiş olduğu temasların da amacı ulusal birlik ve stratejiyi içermektedir.”

‘Birlik için Başur Kürdistan önemli bir merkez’

Birlik çalışmalarının yoğunlaştığı Kürdistan parçasının Başur Kürdistan olduğuna yer veren KNK Eşbaşkanı Zeynep Murad, bu parçanın da üstleneceği rol ve misyon açısından da şu değerlendirmelerde bulundu: “Kürdistan parçaları içerisinde uluslararası alanda kabul gören bir statüye sahip tek parçamızdır. Yine burada Kürdistan’ın dört parçasının temsilcileri bulunmakta. Kürdistan’ın diğer üç parçasının büyük beklenti içiresinde olduğu bu Kürdistan parçası maalesef büyük iç sorunlar ve krizler yaşıyor. Bu durum kuşkusuz genel anlamda Kürt sorununu da etkiliyor. Biz KNK olarak da Başur Kürdistan’a özel bir önem atfediyoruz. Büyük bedellerde elde edilen kazanımlar var ve bu kazanımlar büyük saldırı ve tehdit altında. Bir taraftan işgalci Türk devleti bölgeye yönelik işgal saldırılarını gittikçe genişletip yoğunlaştırıyor, bir taraftan da İran mevcut çelişki ve çatışmaları kullanarak sınırları aşıp her anlamda müdahale ediyor. Rojhilat Kürdistan parti ve temsilcilerini hedef alıp saldırıyor. Yine federal bir yapılanma olarak Başur Kürdistan’ın Merkezi Irak hükümetiyle yaşadığı sorunlar var. Yaşadığı bu kriz ve sorunlar hala çözülebilmiş değil ve devam ediyor. Bu krizlerin bu kadar derinleşmesinin ve zamana yayılmasının en temel sebebi partiler arasındaki çelişkilerdir. KNK olarak partiler arasındaki bu çelişkileri gidermeyi ve uzlaşmanın sağlanmasını en temel görevlerimiz arasında görüyoruz. Kürt ulusunun çıkarları partisel çıkarlardan daha çok öncelenebilmeli ki, Kürt sorununun çözümü farklı bir aşamaya girebilsin. Kürdistan’ı işgal eden ve kendi aralarında bölüştüren ulus devletler İran’dan Türkiye ve Suriye’ye kadar büyük krizler yaşamakta. Irak da 2003 yılından bu yana aynı durumda. Onun da hala demokratikleşme sorunları var. Kürtler olarak da biz bu durumu Kürt sorununun çözümü için iyi değerlendirmeliyiz. Kürtler bu ülkelerdeki mevcut krizlerin demokratik yöntemlerle çözülmesi için önemli bir faktöre dönüşmüş durumda. Kürt kadınları Kürtlerin hem bölgede hem de dünyada bu düzeyde önemli bir mücadele faktörü haline gelmesinde öncülük ediyor. Bu durum kuşkusuz Kürdistan’ın dört parçasındaki siyasi oluşumlara da büyük görev ve sorumluluklar yüklüyor.”

Kürt kadınları birliğin mihenk taşı

Kürt kadınlarının Kürdistan’ın dört parçasında yükselen özgürlük mücadelesini ve öncülüğünü de değerlendiren Zeynep Murad, Kürt kadınlarının bu öncülük düzeyinin tüm dünya kadınlarını da etkilediğini kaydetti. Hem KNK hem de KNK Kadın Komisyonu olarak dört parça Kürdistan’da Kürt kadınlarının yürütmüş olduğu bu mücadele sürecine aktif bir şekilde katıldıklarına da yer veren Zeynep Murad şunları kaydetti: “Ulusal birliğin sağlanmasında Kürt kadınlarının öncülük düzeyi önemli bir etki ve yere sahip. Kürt kadınlarının dört parça Kürdistan’da yaşadığı sorunlar bizim açımızdan aynı zamanda ulusal sorunlardır da. KNK Kadın Komisyonu’nun bir görevi de Kürdistan’ın dört parçasındaki Kürt kadınlarının birlik ve bütünlüğünü sağlamak. Kürdistan’ın dört parçasında yaşanan mücadele süreçlerine aktif bir şekilde katılarak birbirimizi desteklememiz gerekiyor. Dünya genelinde Kürt kadınlarının mücadelesi büyük bir yankı uyandırmış durumda. Latin Amerika’dan Japonya’ya, Afrika’dan Avrupa’ya kadar dünyanın dört kıtasındaki kadınlar artık Kürt kadınlarının özgürlük mücadelesini tanıyor.  Ulaşmış olduğu düzeyi takip ediyor. Bu durum bile Kürt kadınlarına tarihsel sorumluluklar yüklüyor. KNK Kadın Komisyonu da dünyanın her yerinde yaşayan Kürt kadınlarını temsil ediyor ve her yerden KNK üyesi Kürt kadınları bulunmakta. Bu durum elbette bizler açısından da önemli bir güçtür. Bu güç ve bileşimle önemli olan bizim nasıl ulusal Kürt sorununa çözüm gücü olacağımızdır. Kuşkusuz halkımızın dört parça Kürdistan’da özgürlüğünü tam garanti altına alana kadar KNK Kadın Komisyonu olarak da mücadelemizi daha da yükselteceğiz.”