Jiyan Hisen’den çağrı: Kadınları soykırımdan kurtarmalıyız

Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’de kadınlara yönelik uyguladığı ihlallere dikkat çeken Jiyan Hisen, tüm kadın hareketlerine çağrıda bulunarak, “Kadınları soykırımdan kurtarmalıyız. Sessiz kalırsak kadın katliamları büyüyecek” dedi.

SORGUL ŞÊXO

Qamişlo- Suriye topraklarını işgal ederek insanlık suçu işleyen Türkiye, özellikle kadın ve çocukları hedef alıyor. İnsan hakları kurumları ve Birleşmiş Milletler (BM) her ne kadar insanlık suçlarına dair açıklamalar yapsa da saldırılarda bir azalma yaşanmıyor. İşgal edilen bölgelerde kadınlar için özel hapishaneler inşa edildi ve bu hapishanelerde kadınlara insanlık dışı birçok işkence uygulanıyor.  Türk devleti 2016'da Fırat Kalkanı adı altında Cerablus, Bab ve Ezaz'a, 2018'de Zeytin Dalı adı altında Efrin'e ve 2019’da Barış Çeşmesi adı altında Serêkaniyê ve Girê Spî'ye saldırılar düzenledi. Kuzey ve Doğu Suriye Kadın Meclisi Koordinatör Üyesi Jiyan Hisen, konuyla ilgili ajansımıza konuştu.

"Kadınlara kirli politikalar uygulanıyor"

İşgal altındaki bölgeler arasında bulunan Cerablus, Bab, Ezaz, Efrin, Girê Spî ve Serêkaniyê'ye kadar büyük ihlallerin gerçekleştiğini söyleyen Jiyan Hisen, ihlallerin özellikle kadınlar ve çocuklara yönelik olduğunu söyleyerek, “Kadınlar devrimin lideri ve toplumun yöneticisi olduğu için saldırılarla karşı karşıya kalıyor ve özellikle kadınlara yönelik tecavüz, kaçırma ve işkence gibi kirli  politikalar uygulanmaktadır. Kadınlara özel cezaevleri kurulmuş, insanlık dışı işkenceler yapılmış ve onlara ahlaksız yöntemlerle yaklaşılmıştır. Aynı zamanda cezaevinde kadınlara tecavüz edilerek hamile bırakılıyor ve daha sonra çocukları aldırılıyor. Şüphesiz ki kadınlara yönelik sistematik bir politika yürütülerek iradeleri yok edilmek isteniyor” ifadelerinde bulundu.

“Kadınların mücadelesinden korkuyorlar”

İşgal altındaki bölgelerde kadınlara yönelik kirli politikaların kadın hareketlerine ve örgütlerine bir mesaj olduğunu belirten Jiyan Hisen, sözlerine şöyle devam etti: "Türkiye kadına yönelik ihlaller yaparak, kadın örgütlerine ve hareketlerine özgürlüğe her adım attığınızda saldırılarımızı artıracağız mesajını veriyor. Çünkü bugün devrimi yürüten ve eş başkanlık sitemini oturtan kadınlardır. Amaçları kadınların özgürlük yürüyüşünü durdurmak; çünkü kadınlardan korkuyorlar. Ama tam tersine mücadelemiz eskisinden daha yüksek ve hapishanelerde kadınlara uygulanan her soykırım olayına tepki gösteriyoruz. Kürdistan'da, Ortadoğu'da ve dünyada konumumuzla öne çıkıyoruz. Çünkü bugün sadece Suriye'de değil, Afganistan'da da kadınlar Taliban çeteleri tarafından şiddete maruz kalıyor ve Taliban zihniyetinin DAİŞ zihniyetinden farkı yok. Kadınlar aynı acıyı Yemen, Libya, Tunus ve Lübnan'da da yaşıyorlar. Kadınları önüne engeller koyarak, özgürleşmesini istemiyorlar” şeklinde konuştu.

“Kadın kazanımlarını yok etmeyi amaçlıyorlar "

Jiyan Hisen, erkek egemen zihniyetin kadın dayanışmasından korktuğuna dikkat çekerek, "Birçok ülkeden kadın hareketleri ve örgütleri birbirlerinin deneyimlerinden yararlanıp, ülkelerinin sorunlarını birlikte tartışıp çözüm yollarını bulduklarında düşman bunu kendine bir tehlike olarak görüyor. Bu nedenle kadınlara yönelik saldırı bilinçli yapılıyor ve kadınların gücünü yok etmek istiyorlar. Bu yüzyılın kadınların yüzyılı olacağını biliyorlardı, bu yüzden kadınlara yönelik kirli politikalarını büyütüp genişlettiler ve her ülkede kadınlar, farklı güçler ve gruplar tarafından saldırıya uğruyor. Kazanımlarımızı koruyabilmek için sistemimizi güçlendirmek zorundayız" dedi.

“Suçlar belgeleniyor"

Kadınlara karşı işlenen suçların belgelenip uluslararası kurumlara teslim etmenin onlar için bir görev olduğunu söyleyen Jiyan Hisen, bu belgelerin sözde kadın ve çocuk haklarını koruduğunu söyleyen kurumlara teslim edildiğini söyledi. Jiyan Hisen, “Mektuplarımız cevaplanmayabilir ama biz görevimizi yerine getiriyoruz. Bu nedenle Mart 2022'de işgal altındaki topraklarda kadınların durumu hakkında bir konferans düzenledik. Konferansta kadınlara yönelik istismarın nasıl belgelendiği ve uluslararası kuruluşlara, yasal kuruluşlara ve ilgili taraflara nasıl teslim edilir konuları üzerinde duruldu. İşgal altındaki topraklarda yaşamanın gerçeklerini öğrenmek ve oraya gidip mevcut gerçekleri belgelemek için bir komite kurmak istedik. Sonuna kadar görevimizin arkasında duracağız ve o kadınları ve çocukları mevcut soykırımdan kurtaracağız" sözlerine yer verdi.

"Bütün kadınlar seslerini duyurmalı”

Kadınlara yönelik işlenen suçların artık gizli kalmadığını bu suçların sosyal medya ve medya kuruluşlarından duyulduğunu dile getiren Jiyan Hisen, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Kadın haklarını koruyoruz diyen kurum ve kuruluşlar suskunluklarını bozup, tepkilerini ortaya koymalı ve Kuzey ve Doğu Suriye'de kadın mücadelesine destek vermelidir. Tüm kadın hareketlerine çağrıda bulunarak, kadın haklarının korunması dair kağıt üzerinde yazılı olan noktaların uygulanmasını istiyoruz. Ayrıca bu kadınları soykırımdan kurtarmalıyız. Sessiz kalırsak kadın katliamları büyüyecek.”