Irak’taki siyasi istikrarsızlık kadınlara yönelik suçları artırıyor

Irak’ta siyasi partilerin koltuk savaşı nedeniyle ülkede istikrarsızlığın yaşandığını belirten Iraklı aktivist Sohaila Assem, yaşanan bu dururumun ülkede kadınlara yönelik suçları da artırdığına dikkat çekti.

TEWAR PÊNCEWÎN

Bağdat – Son günlerde “Irak’ta neler oluyor?” sorusu arama motorlarında belki de revaçta. Peki gerçekten de ne oluyor Irak’ta? Mevcut hali ile yapılan okumalarda hükümeti ve devlet yapılanmasını oluşturan bileşenlerin, taraflar arasındaki çatışma-bölünmelerin yakın gelecekte kalıcı şekilde çözülmeyeceği aşikar gibi görünen bir gerçek. En çarpıcı yanı ise yaşanan tüm tartışmanın ve bölünmenin temelinde iktidar savaşı ve güçler arası çatışma olması demokratik bir çıkışın gerçeklemesinin mümkün olmadığını söylemek şu haliyle mümkün. Iraklı kadın aktivistler ne diyor peki? Kadın aktivistler, çatışmaların halk çatışması değil siyasi parti ve grupların kendi çıkar çatışmaları olduğunun altını çiziyor. Konuyla ilgili Iraklı Kadınlar Derneği üyesi ve aktivist Sohaila Assem’e mikrofonu uzatıyoruz.

“Kadınlara yönelik suçlarda artış yaşanıyor”

Irak’taki çatışmaların halk arasında yaşanmadığı konusunda hemfikir olduklarını belirten Sohaila Assem, tüm bunların sadece siyasi partilerin ve grupların kendi çıkarları doğrultusunda gerçekleştiğinin altını çizdi. Siyasi parti ve grup çatışmalarından ziyade Iraklıların toprak bütünlüğünden siyasi çatışmalara, halkın haklarının ihmal edilmesinden hizmet eksikliğine, sağlıktan ekonomiye yaşamın kötüleştiğini ifade eden Sohaila Assem, kadınlara yönelik suçların da artış gösterdiğini kaydetti.

“İnsanlar huzurlu bir yaşam istiyor”

Ekim 2021'de yapılan son parlamento seçimlerinden bu yana Irak parlamentosunun durumuna dikkat çeken Sohaila Assem, "Şüphesiz Irak'ta zor bir durumdayız. Çatışmalar ve karşılıklı meydan okumalar halklar arasında değil, halkın ve ülkesinin çıkarlarından uzak olan, sadece kendi koltuklarını düşünen rakip siyasi partiler arasındadır. Yaşanan bu durum güvenlik güçleri, isyancılar, protestocular ve aktivistler arasında çatışmalara yol açtı. İnsanlar huzurlu ve istikrarlı bir yaşam sürmek istiyor. Kendilerini korumak, eğitim ve sağlık hizmetlerinden yararlanmak istiyorlar. Bu nedenle tüm yetkililer buna göre hareket etmeli” diye belirtti.