SORGUL ŞÊXO

Hesekê - NATO toplantısı ve Kürt halkına karşı yapılan anlaşmaların ardından Kürdistan ve Avrupa ülkeleri ile Hindistan'dan kadın aktivistlerden tepkiler gelmeye başladı. Her geçen gün Kürt halkının dostları artarken, yeni bir soykırımın olmaması için de tepkiler giderek büyüyor. 10 yıldır savaş içinde yaşayan Kuzey ve Doğu Suriye halkı, kendi savunma yöntemlerini geliştiriyor ve devrimci halk savaşına göre örgütleniyor. Kuzey ve Doğu Suriye Hesekê’ye bağlı Til Temir Meclisi Eş Başkanı Semer Xelîl, olası bir soykırım saldırısı karşısında halkın hazırlıklı olduğunu söyledi.

“Osmanlı’nın yapamadığını yapmak istiyor”

Kürt halkına yönelik yapılan ittifaklara ilişkin değerlendirme yapan Semer Xelîl, “Kürt halkına karşı yürütülen ittifaklarda sadece Türk devleti değil, NATO'nun kendisi de bunu destekliyor. Türk devleti öyle bir aşamaya geldi ki ne NATO’ya ne de başka ülkeye hesap vermiyor. Türkiye’nin isteği NATO’yu da geçmek ve kendi başına çıkarlarını gerçekleştirmektir. Buna göre de diğer ülkelere baskı altına almak istiyor” dedi. Erdoğan'ın mazeretlerine dikkat çeken Semer Xelîl, “Erdoğan, Suriye topraklarını sınırlarının güvenliğini koruma ve Kürtlerin tehdit oluşturduğu bahanesiyle işgal ediyor. Yürüttüğü politikalara bakıldığında meselenin sadece Kürt olmadığı anlaşılıyor. O tüm halklara, dinlere ve inançlara düşman. Çünkü bugün bu topraklarda sadece Kürtler yaşamıyor. Aynı zamanda Araplar, Süryaniler ve daha nice halk yaşıyor bu topraklarda. İşgal planları yeni değil. Bu planlar Osmanlı politikalarının devamıdır. O süreçte yapamadıklarını şimdi yapmak istiyorlar. Yapmak istedikleri de işgal, tecavüz, kaçırma, bölgenin demografik yapısını değiştirmek, kültür ve tarihi yok etmektir” dedi.

Halka savunma öğretiliyor

Halkların kendini savaşa göre hazırladıklarını sözlerine ekleyen Semer Xelîl, “İlk ve son şey, halkın desteğiyle birlikte askeri gücümüzü güçlendirip, büyüklerimizin topraklarına sahip çıkabilmektir. Halkın yaşamsal ihtiyaçlarını yanında bulundurması gerekiyor. Olası bir kuşatmada ya da ambargoda kendi ihtiyaçlarımızı karşılayabilelim. Kimseye muhtaç olmayalım. Sağlık alanında da hazırlıklarımız var. Ayrıca Kadın ve Toplumu Koruma Güçleri (HPC-HPC-JIN) sürecin sorumluluğuna göre hareket etmektedir. Halkı örgütlüyorlar. Silah kullanmayı onlara öğretiyorlar. Ev ve mahallelerini nasıl koruyacaklarını onlara gösteriyorlar. Ajanlık politikalarına geçit vermiyor ve kirli planların önüne geçiyor” diye belirtti. Yaşanan savaş ne ilk nede son olacağını ifade eden Semer Xelîl, “Halkın buna göre kendisini hazırlamalıdır. Kendini korumalı ve ihtiyaçlarını yerine getirmelidir. Kötü günün hesabını yapmalıyız” dedi.