NEXEM KARACA

Gazze – Gazze’de kadınların karar alma ve siyasi hayata katılım fikri hala önemli bir konu. Bu konu aynı zamanda dünyanın demokratikleşmesi sürecinin de önemli unsurlarından biri. Kadınların, Ulusal Meclise katılımı ile hem özel hem de genel toplum konularına katılımları ve becerilerinin gelişmesi, içinde yaşadıkları toplulukların ilerleme ve büyümesinin bir işareti. Ancak bunu engelleyen, kısıtlayan ve Filistin Ulusal Konseyi ve Uzlaşmadaki temsiline katılmasını engelleyen kimi zorluklar da var.

“Kadın temsili çok düşük”

Feminist aktivist Rose Al-Masry, Ulusal Konsey kavramını ve eylem mekanizmalarına ilişkin konuşarak, Filistin Ulusal Konseyi, Filistin halkının en yüksek otoritesini temsil ettiğini ve Filistin Kurtuluş Örgütü'nün politikaları ile Filistin halkının hedeflerine ulaşmak için programlarını ana hatlarıyla belirtiğini söyledi. 1996'da Ulusal Konsey'deki kadınların yüzdesi 7,5 olduğunu ifade eden Rosa Al Masry, “2018 yılında kadın oranı sadece yüzde 12’ydi. Kadınların oranı konseyde yüzde 5’i geçmedi. Sendika düzeyinde ise Filistinli Kadınlar Genel Birliği dışında kadınların temsil düzeyi kayıt altına alınamadı. Çünkü; hiçbir başkanlığı alamadılar ve merkezi komitede sadece Henan Eşwari adında bir kadın vardı. O da görevinden istifa etti” diye konuştu.

“Karar uygulanmadı”

Kadınların temsiliyetin her düzeyde artırılmasını isteyen Rosa Al-Masry, “Bu temelde Merkez Konseyi, 2015’teki 27’nci oturumunda dokuzuncu maddeyi onayladı. Bu madde kadınlar için tam eşitliği sağlayan ve tüm devlet kurumlarına katılımlarının artırılması gerektiğini ve katılım oranının yüzde otuzdan az olmamasını sağlıyor. Ancak bu madde kağıt üzerinde kaldı. Ulusal Konsey 2018’deki 23’üncü toplantısını gerçekleştirdi ve kararı uygulamadı. Bu oturumda hukukçular, Kadın Birliği'nin 23 üyesinin Merkez Meclis'e alınmasını talep ettiler. Her ne kadar 21 kadının meclise girmesi kararı alınmışsa da bu karar bugüne kadar uygulanmadı” diye konuştu.

“Kadınlar zorluklara karşı direniyor”

Kadınların Filistin uzlaşma diyaloglarına katılmasına ilişkin konuşan Rosa Al-Masry, sözlerine şöyle devam etti: “Kadınların zorluklara karşı direndiğini görüyoruz. 8 Mart 2011’de sokaklara çıkarak ulusal birliği talep ettiler. Ancak uzlaşı diyaloglarına alınmadılar. 2007'de başlayan diyaloglardan, 2011'de Kahire Sözleşmesi ile başlayan ve 2017'de Kahire'de gerçekleşen diyaloglarda kadınların varlığı çok azdı. O süreçte sadece 4 kadın vardı. 2021’deki son toplantıda kadın sayısı 6 oldu. Filistinli kadınların Ulusal Konsey'e katılma konusunda belli zorlanmalar ve engellemeler yaşıyor. Ulusal Konsey’de erkek sayısı fazla ve kadınlar üzerinde baskıcı olabiliyorlar.”

“Kadın sayısı rakamlardan ibaret olmamalı”

Kadınların karar alma süreçlerine katılımını ve Filistin Ulusal Konseyi ve Uzlaşmadaki temsillerini artırmak için gerekli önlem ve prosedürlerle ilgili de konuşan Rosa Al-Masry, “Merkez Konseyi'nin 27’nci oturumunda kabul edilen ve kadınları yüzde 30 temsiliyetinin olmasını gerektiğini söyleyen kararı uygulanmalıdır” diye vurguladı. Rose Al-Masry, kadınların aktif rolü olmadan toplumun kapsamlı bir kalkınma sağlayamayacağı ve adil bir toplum inşa edemeyeceğine işaret etti. Kadınların siyasi süreçteki varlıklarının güçlendirilmesi ve katılımları artırılması gerektiğine dikkat çeken Rosa Al-Masry, kadın sayısının rakamlardan itibaren olmaması gerektiğini söyledi.