Gazeteciye çıplak arama Meclis gündeminde
DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, MA muhabiri Esra Solin Dal’ın maruz kaldığı çıplak arama uygulamasını ve hücrede tutulmasını Meclis gündemine taşıdı.
Ankara- Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, 26 Nisan’da tutuklanan Mezopotamya Ajansı (MA) muhabiri Esra Solin Dal’ın cezaevinde maruz kaldığı çıplak aramayla ilgili soru önergesi verdi.
Türk Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un yanıtlaması istemiyle verilen önergede, “Esra Solin Dal’ın tek başına hücrede tutulması tecrit koşullarıdır ve tecrit bir işkence yöntemidir. Öte yandan hapishane girişinde maruz kaldığı çıplak arama dayatması da insan onuruna aykırıdır ve kötü muamele niteliğindedir” denildi.
Önergede, Birleşmiş Milletler (BM) Medeni ve Siyasi Haklar Uluslararası Sözleşmesi’nin ve İnfaz Yönetmeliği’nin maddelerine yer verilerek “Hapishane idarelerinin uygulamalarına bakıldığında çıplak aramanın son derece keyfi, mevzuata göre kurum güvenliğini tehdit edecek hiçbir makul ve ciddi bir emare olmadan, kişide utanma duygusunu ihlal etmeyecek hiçbir tedbir alınmadan mahpuslara dayatıldığı, bu aramanın kimin kararıyla ve kim tarafından yapıldığının belli olmadığı ve otomatik bir şekilde hapishaneye giriş yapan tüm mahpuslara istisnasız uygulandığı görülmektedir” ifadeleri yer aldı.
Önergede şu soruların yanıtlanması istendi:
“*Esra Solin Dal’a tutuklanmasından bu yana neden hala talep ettiği kitaplar verilmemiştir?
* Esra Solin Dal’ın tek başına bir hücrede tutulmasının sebebi nedir? Tek kişilik hücreye alınması talimatını kim vermiştir? Ne zaman koğuşa alınacaktır?
* Mahpusların hücrede tutulması tecrit ve izolasyon, tecrit ve izolasyon da işkence olduğuna göre bu konuda Bakanlık olarak bir inceleme yapmayı düşünüyor musunuz?
* Çıplak aramanın insan onuruna aykırılığı düşünüldüğünde Esra Solin Dal’a çıplak arama kimin talimatıyla yapılmıştır?
* Esra Solin Dal ile ilgili mevzuatta aranan “kuruma sokulması veya bulundurulması yasak madde veya eşya bulunduğuna dair makul ve ciddi emare” ne olmuştur ki çıplak aramaya gerek duyulmuştur?
* Böyle bir emare var ise bunun başka suretle tespiti için ne yapılmıştır? Neden başka suretle tespiti mümkün olmamıştır?
* Çıplak aramanın istisnasız tüm hapishanelerde tüm mahpuslara yönelik olarak uygulanması, mevzuatta aranan şartlar oluşmadan keyfi ve otomatik bir uygulamaya dönüştüğünü göstermez mi? Bu keyfiliğe karşı mevzuatta değişiklik yapmayı düşünüyor musunuz?
* Çıplak aramanın kötü muamele olduğu düşünüldüğünde işkence ve kötü muamele suçunu işleyen kamu görevlileri hakkında bir soruşturma başlattınız mı?
* İnsanda utanma duygusu yaratan ve insan onuruna aykırı olan çıplak aramanın mevzuattan tamamen ortadan kaldırılması için bir adım atmayı düşünüyor musunuz?”