DILUCAN BOZİ

Kobanê - Her gün onlarca kadın katliam, taciz, tecavüz ve şiddetle yüz yüze bırakılıyor. Kadına yönelik gerçekleştirilen insanlık dışı uygulama ile kadınların iradesi kırılmak ve toplum içindeki gücü zayıflatılmak isteniyor. Aynı zamanda egemenler, her bir kadın katliamıyla, toplumda olan diğer kadınlara gözdağı vererek, kendi gücünü farz kılmaya çalışıyor. Yaşanan bu durum her coğrafyada farklılıklar gösterirken, kadınlara yönelik saldırıların yoğun yaşandığı yerlerden biri ise Türkiye ve Kuzey Doğu Suriye…

“Uluslararası yasalara aykırı yöntemler kullanılıyor”

Fırat Bölgesi Kadın Komitesi Başkanı Firyaz Berkel, Efrîn’deki kadınların durumuna ve Türkiye’nin Efrîn’e yönelik saldırı politikalarına dikkat çekti. Yaklaşık 3 yıldır Efrîn’in Türkiye tarafından işgal edildiğini söyleyen Firyaz Berkel, Türkiye’nin 2016 yılından beri Suriye topraklarına geçerek, Bab, Ezaz, Cerablus illerini, 2018’de de Efrîn’i işgal ettiğini söyleyerek, “Türk devleti Efrîn’de en çok Kürtleri hedef alıyor. Kürtlere yönelik kullandığı yöntemler insani ve uluslararası yasalara aykırıdır” dedi.

“En çok kadınlar zarar görüyor”

Topraklarının elinden alınması nedeniyle yüzlerce ailenin göç etmek zorunda kaldığını ifade eden Firyaz Berkel, “Bu savaşta en çok kadınlar zarar görüyor. Göçmenlik hayatı yaşıyor ve Türkiye ve çetelerinin tecavüzüne uğruyor. Firqet Hemzat adındaki çeteler, kadınları kaçırıyor ve cezaevlerine koyuyorlar. O kadınlara işkence yaparak, tecavüz ediyor ve katlediyor” diye belirtti. Diğer taraftan demografik yapının değiştirildiğine işaret eden Firyaz Berkel, “Kültür, coğrafi, dil anlamından demografi değiştiriliyor. En son çeteler mezarları açıp yıktı. Bugün Efrîn’de yaşananlar kanun ve insanlık dışı uygulamalar yürütülüyor” diye konuştu.

“Efrîn’de cezaevlerinde açlık grevleri başlatıldı”

“Uluslararası devletler destek vermeseydi Türk devleti Efrîn’i işgal edemezdi” diyen Firyaz Berkel, Efrîn ve işgal altındaki diğer yerlerde yaşananların dünyanın gözü önünde gerçekleştiğini söyledi. Türkiye’nin onaylamadığı kanun ve anlaşmaların yüzlerce devlet tarafından hazırlandığını söyleyen Firyaz Berkel, “Türk devleti, yasaklı fosforlu silah kullandı, ancak uluslararası devletlerden bir tepki görmedik. Bu nedenle Türk devleti eylemlerini sürdürmekten çekinmiyor. Bu nedenle işgal altında yaşayan ve cezaevlerinde olan Efrîn sakinleri, işgali bütün dünyaya duyurmak için açlık grevine başladı. Cezaevlerinde olanların ilaç ve doktora ihtiyacı var, ama Türk devleti buna izin vermiyor. Bu nedenle Türk devletinde ahlak yok” diye ifade etti.

“Efrîn’de kadınların yaşadıkları DAİŞ’in yaşattıklarıyla aynı”

Efrîn’de kadınların yaşadıklarının Şengal’de DAİŞ’in kadınlara yaşattıklarıyla aynı olduğunu sözlerine ekleyen Firyaz Berkel, “İnsan hakları, yasaları uygulansaydı ve yapılanlara karşı göz yumulmasaydı, Türk devleti bir karış toprağımızı bile işgal edemezdi” sözlerine yer verdi. Firyaz Berkel, konuşmasına şu şekilde devam etti: “Türk devleti önce Ezaz, Bab ve Cerablus’u işgal etti. Ancak Efrîn, Girê Spî ve Serêkaniyê’deki kadınlara karşı yaptıkları, buralarda yapılmadı. Bu durum Türk devletinin Özerk Yönetim’de yaşayan kimliği ve özgürlüğünü bilen kadınlara karşı düşmanlığını gösteriyor. Cezaevlerinde olan kadınların çıplak fotoğraflarını gördük. Kadına yönelik özel ve psikolojik bir savaş yürütülüyor. Efrin halkı, Türk devletinin cezaevlerinde açlık grevine başladı. Bu eylem onların işgale karşı tahammülsüzlüğünü gösteriyor. Halk süren sessizlik karşısında bir volkan gibi patlıyor ve Türk devletinin suçlarını bu şekilde göstermeye çalışıyor. Türk devleti, açlık grevine girmek isteyenlerin cesaret etmemesi için açlık grevindeki tutuklulara büyük baskı uyguluyor. Kuşkusuz Türk devleti diğer bölgeleri de tehdit ediyor. Türk devleti insansız hava aracıyla iki sivil aracı bombaladı. Türk devleti, bu saldırı ile istikrar ve güvenliği bozmayı amaçlıyor.”

“Her yerde cevap olacağız”

Kirli savaşın içinde en çok kadınların, özellikle de bilinçli ve öncü kadınların hedef alınarak katledildiğine dikkat çeken Firyaz Berkel, “Kadın Komitesi olarak, kadınları bu durumdan kurtarmak için imkanlarımız doğrultusunda yardımcı olacağız. Örgütlülüğümüzle, bütün saldırı yöntemlerine cevap olacağız” ifadelerini kullandı.