ŞÎNYAR BAYÎZ

Süleymaniye - Federe Kürdistan’da siyasi, ekonomi, dil ve kültür alanında işgaller devam ediyor, aynı zamanda da özgürlük talebinde bulunan öncü insanlar da katlediliyor. Bunlara göz yuman hükümet yetkilileri ise Kürt halkının çıkarlarından çok kendi çıkarlarını düşünüyor. Federe Kürdistan’da bir yıl içinde Türk MİT casusları tarafından 6 aydın katledildi. Türkiye’nin buradaki amacı özgürlük talebinde bulunan öncü insanları özellikle de öncü kadınları katletmekti. Son olarak da Federe Kürdistan Bölgesi’nin Süleymaniye kentinde Jineoloji Araştırma Merkezi üyesi, gazeteci ve Jineoloji dergisi editörü akademisyen Nagihan (Zîlan) Akarsel uğradığı silahlı saldırı sonucu katledildi. Bu saldırı birçok kişinin tepkine yol açtı. Federe Kürdistan’da avukat ve aktivistlik Peyman Ezedîn, bölgedeki durumu ajansımıza değerlendirdi.

“Saldırılar hükümetin bilgisi dahilinde”

Federe Kürdistan hükümetinin Türkiye’nin işgal politikalarına ve öncü insanları katletmesine yönelik sessizliğini eleştiren Peyman Ezedîn, “Federe Kürdistan sınırlarının bombalanması yeni bir şey değil. Türk devleti bu sınırları yıllardır bombalıyor ve bu bombalanma ise Federe Kürdistan yetkilileri ve Irak yetkililerin bilgisi dahilinde gerçekleşiyor. İran rejimi son olarak Biradost, Zirgoz ve Koyê bölgelerini bombaladı. Buda bu saldırıdan önce İran Başbakanı'nın birkaç gün önce Kürdistan Bölgesi hükümetine ve yetkililerine bilgi verdiğini teyit etmektedir” dedi.

“Ticaret alışverişi yapıyorlar”

Peyman Ezedîn, normalde bir ülkenin sınırlarının başka bir ülke tarafından işgal edilmesinin yanlış olduğunu ve buna izin verilmediğini ancak Kürdistan Bölgesi hükümetinin ve Irak'ın Türk devletinin sınırları aşmasına karşı hiçbir tutumu olmadığını vurguladı ve şöyle konuştu: “Bu tutumlar bize bu güçlerin işgali savunduğunu göstermektedir. Kürdistan Bölgesi, Türkiye ile İran arasında yayılmıştır. Bölge, iki iktidar partisinin eline düştü. Kuşkusuz bölgesel yönetimin işgalle birlikte kendi çıkarları da vardır, çünkü işgallerine izin veriyorlar, en önemli çıkarları ise ekonomik çıkardır. Otuz yıldır görevde olan Federe Kürdistan hükümeti ve kendi parlamentosu ve anayasasında söz sahibi olması tartışmalı bir durumdur. Çünkü bütün çıkarımlar bize gösteriyor ki Federe Kürdistan hükümeti Türkiye ve İran’la ticaret alışverişi yapıyor.”

“Bağımsız bir hükümete ihtiyaç var”

Federe Kürdistan’da egemenlerden bağımsız bir Kürt hükümetine ihtiyaç olduğunu sözlerine ekleyen Peyman Ezedîn, “Kürtler birbirlerine sahip çıkmalı, özgürlük savaşçılarına ve siyasi şahsiyetlere hizmet etmeli. Bu hükümet bağımsızdır, ancak Kürdistan'ın diğer dört parçasındaki siyasi ve özgürlükçü insanları desteklemiyor. Ayrıca Federe Kürdistanlı yurttaşları da desteklemiyorlar. Özgürlükçü insanların ve muhalefetinin ruhunu koruyamayan Federe Kürdistan hükümetini başarısız olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü bütün çıkarımlar bunu gösteriyor. İnsan haklarını koruyamıyorlar” diye belirtti.

“Federe Kürdistan karanlık eylemlerle dolu bir yer”

Federe Kürdistan hükümetinin birçok kargaşa, insan hakları ihlali ve katliamlara ön ayak olduğunu ve eskiden bu yaptırımlarını kapatma çabası içinde olduğunu ancak şuan açık bir şekilde bu yaptırımlara devam ettiğini belirten Peyman Ezedîn, “Bu nedenle, Kürdistan Bölgesi'nde insan haklarının korunmadığı konusunda birçok uluslararası rapor yazılmıştır. Federe Kürdistan bölgesi karanlık eylemlerle dolu ve hükümet bu durumu düzeltmeye çalışmıyor. Çünkü onun için ekonomik çıkarlar daha ön planda” şeklinde konuşmasını sonlandırdı.