HANAN HARİT

Fas – Fas’ta 30 üzerinde siyasi parti bulunuyor. Bunlardan biri olan Fas Liberal Partisi, 2016 seçimlerini “Demokratik bulmadığı” için seçimlere katılmama kararı almıştı. Bu yıl Fas’ta yapılması beklenen seçimleri Fas Liberal Partisi’nden Dalal Mini ile konuştuk. Henüz 2017 yılında siyasete Fas Liberal Partisi ile adım atan Dala Mini için de aslında bu seçim yepyeni bir deneyim olacak. Faslı yurttaşların, ülke siyasetine katılımının az olduğunu düşenerek politikaya adım attığını anlatan Dalal Mini, Fas’ta halkın politikaya katılımının yetersiz olduğunu bu nedenle kaygılı olduklarını belirtti.

“Kayıpların karşılanması temel talebimiz”

Devam eden ağır pandemi koşulları nedeniyle yaşanan ekonomik krize de dikkat çeken Dalal Mini, “Bununla birlikte sosyal alana yansıyan pandeminin etkileri elbette seçimlere katılımı da etkileyecektir, bu yönlü kaygılarımız yoğun olarak mevcut. Yurttaşları pandemiden kaynaklı kayıplarının karşılanması ise temel taleplerimizin başında geliyor. Bugün doğru kalkınmayı örgütleyebilen, yönetebilen, tasarlayıp yurttaşı önceliğine alan politik bir yaklaşıma ihtiyacımız var ve bizler bunu getirebileceğimizi düşünüyoruz. Kalkınma ve politikada yepyeni bir soluk olacağız” dedi.

“Herkes üzerine düşen görevi yerine getirmelidir”

Ülkenin hem genel hem de yerel seçimlerin eşiğinde olduğunu bir kez daha altını çizerek hatırlatan Dalal Mini, “Tabi ki siyasi partilerin sorumluluklarını üstlenmeleri gerekmektedir. Bu önemli demokratik uygulamanın başarısı için olmalıdır. Gevşek sloganlar ve boş vaatler yerine tutarlı, doğru ve gerçekçi seçim programları sunmak önemlidir ve Fas’ın da beklentisi bu yönlüdür. Ülkemizi birlikte ve el ele vererek kalkındırmalıyız ve siyasi partiler de dahil herkes üzerine düşen görevi yerine getirmelidir” diye konuştu.

“Yönetimde fırsat eşitliğine kadınlar büyük özlem duyuyor”

Genel olarak Fas’ta kadınların siyasete katılımlarının zayıf olduğunu söyleyen Delal Mini, sözlerine şöyle devam etti: “Yönetimde fırsat eşitliği ve siyasi sorumluluk anlamında eşit paydalara sahip olmadığımız için özellikle kadınlar için büyük bir özlem söz konusu. Buna duyulan özlem, kadını daha aşağı konumlandıran ataerkil zihniyetlerle mücadele edilmeden gerçekleşemeyeceği gibi, kadınlara yük olan ve ulusun bu ağır olanaklarından yararlanmasını engelleyen kültürel, sosyal ve ekonomik gerçeklik gelişmeden de gerçekleşmeyecektir. Yeni getirilen yasalarla birlikte özellikle yerel yönetimlerde kentlerin ve kent yönetimlerinin yüzünü değiştirecek olumlu bir karar da kota uygulamasıdır. Meclislerde kadınlara ayrılan üçte bir kota konusuna dönersek; bu yerel düzeyde güçlü kadın yüzlerinin öne çıkması için yeni bir fırsattır.”

“Kota toplumsal cinsiyet uçurumunu kapatmak için önlemli”

Dalal Mini, kadın kotasının siyasi temsil alanında büyük bir toplumsal cinsiyet uçurumunu kapatmak için Fas'ta kabul edilen bir önlem olduğunu söyledi. “Övgüye değer bir ölçüdür ve gerçek cinsiyet eşitliğini sağlamada ulusal ve uluslararası yönelimle de uyumludur” diyen Dalal Mini, “Fakat ülkemizde siyasi partilerde özellikle bu katılım olasılığını yükseltmek ve gereğince uygulanması konusunda engelleyen köklü bir ataerkil zihniyette söz konusu. Kota uygulaması ile birlikte kadınlar bu konuda çok çatıştı. Kotanın kötü amaçlarla kullanılması, insan kayırma gibi temelde kullanılan alanlara şahit olduğumuz da oldu, tüm bu yanlarına rağmen kadın katılımını arttırması açısından olumlu olarak değerlendirmekten de kaçınmıyoruz” diye konuştu.