‘Erdoğan İsrail’i kınıyor ama aynı suçları bizim topraklarımızda işliyor’

PYD Genel Meclis Üyesi Şerîfe Hesen, “Erdoğan, İsrail-Filistin savaşını kınıyor ama bu suçları bölgemizde işliyor” diyerek, tüm dünyanın da söz konusu Kürt-ler olunca, kör, sağır ve dilsizi oynadığına dikkat çekti.

RONAHÎ NÛDA

Qamişlo- Türk devleti, yıllardır Kürt halkına karşı soykırım suçu işliyor. Saldırılara karşı varlık mücadelesi veren Kürt halkı, direnmekten vazgeçmiyor. Türk devleti en son 5 Ekim'de Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarını yoğunlaştırırken, alt yapıyı, halkın yaşam alanların hedef aldı. Bu saldırılar sonucunda çok sayıda insan hayatını kaybetti ve yaralandı. Kuzey ve Doğu Suriye’de savaş suçu işleyen Türk devletinin AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını insanlık suçu olarak belirterek, saldırıların işgalin ötesinde olduğu yorumunda bulundu. Türk devletinin politikalarını iki yüzlü olarak değerlendiren Demokratik Birlik Partisi (PYD) Üyesi Şerîfe Hesen, saldırılara karşı halkla birlikte kazanımlarını koruyacaklarını söyledi.

‘Kürt halkını yok etmek istiyorlar’

Konuşmasının başında Türk devletinin Suriye'nin Kuzey ve Doğu bölgelerine yönelik saldırılarını anlatan Şerîfe Hesen, "Türk devletinin ilk hedefi Kürt halkını yok etmektir. Son saldırılarda hedef aldığı alt yapı, enerji kaynakları ve gıda depoları da esas hedefin yaşam olduğunu bize gösteriyor. Türk devletinin politikası Kürt halkını yok etmektir. Bu saldırılarla insanlarımızı topraklarını terk etmesi amaçlanıyor. Efrin, Serêkanîyê, Girê Spî’ye yönelik işgal de bu kapsamda devam ediyor” ifadelerinde bulundu.

‘Halkımız gereken cevabı direnişle veriyor’

Halkın saldırılara karşı direnişi seçtiğini söyleyen Şerîfe Hesen, şöyle konuştu:

"Halkımız Türk devletine gereken cevabı direnişiyle veriyor. Halk, ‘Topraklarımızdan vazgeçmeyeceğiz, direneceğiz’ diyerek, soykırım politikalarına tepki gösteriyor. Bizler de halkımızın koruyucusu olacağımıza, özgürlük çizgisine sahip çıkacağımıza ve özgürlüğümüzü alana kadar savaşacağımıza dair sözümüz her zaman verdik veriyoruz. Şehitlerimize, Önderimize, onun düşüncelerine ve felsefesine sahip çıkacağımızın sözünü yeniliyoruz. Bizler birçok başarıya büyük bedeller vererek kavuştuk. Kazanımlarımızı korumak için her türlü saldırılara karşı mücadele edeceğiz."

‘Kadın mücadelesi büyük bir etki yarattı’

Kuzey ve Doğu Suriye Devriminin bir Kadın Devrimi olduğuna dikkat çeken Şerîfe Hesen,"Bizim devrimimiz küresel bir devrimdir ve devrim içerisinde kadın mücadelesi ön plandadır. Bugün kadınlar her alanda büyük bir direniş gösteriyor, kadınlar siyaset, askeri, sosyal, diplomasi gibi her alanda yer alıyor ve üzerine düşen rolü oynuyor. Önder Apo devrimimizi kadın devrimi olarak nitelendirdi çünkü devrimde her kadının bir rolü olması gerekiyordu. Türk devleti ve yönetenler hesaplarını her zaman kadınlara yönelik yapıyor, DAİŞ çetelerinin saldırılarında bile ‘herkes bizimle savaşsın ama kadınlar savaşmasın’ demişti. Rojava Devrimi Kadın Devrimi’dir ve bu devrimde kadınlar büyük bir rol oynayarak tüm dünyada büyük bir etki yarattı” sözlerine yer verdi.

‘Devrimle birlikte kadın gerçekliği ortaya çıktı’

Şerîfe Hesen, Rojava Kadın Devrimi’nin kadınların haklarına ve varoluşlarına kavuşmasını sağladığını vurgulayarak, “Devrimimizin en büyük kazanımlarından biri eş başkanlık sistemidir. Bu devrimle birlikte kadının gerçeği ortaya çıktı ve kadınlar her alanda yer alabildiler. Bugün gencinden yaşlısına kadar kadınlar siyaset konuşuyor, bu da devrimin etkilerinden ve başarılarından biri. Türk devleti kadınlara acımasızca yaklaşıyor, kadına yönelik her türlü şiddet saldırılarını gerçekleştiriyor. Ayrıca tüm kadın düşmanlarına da diyoruz ki, vatanımız ve topraklarımız bizim namusumuzdur” şeklinde konuştu.

‘Erdoğan'ın topraklarımıza yaptıkları insanlık dışıdır’

Şerîfe Hesen, Türk devlet yetkililerinin İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarına ilişkin sarf ettiği sözleri de şöyle yorumladı:

“Bugün Türk devleti çıkıp İsrail'in Filistin'i yok ettiğini, Filistin’in altyapısının hedef alındığını, sivillerin öldürüldüğünü söylüyor. Ancak Erdoğan aynı yıkım politikasını Kuzey ve Doğu Suriye’de yürütüyor. Erdoğan, Filistin'de yaşananların yanlış olduğunu, insan haklarına aykırı olduğunu söylüyor ama aynı şeyi bizim topraklarımıza yapıyor. Türk devleti, 5 Ekim saldırısında Kuzey ve Doğu Suriye bölgelerindeki alt yapıyı hedef aldı. Halkın suyuna, elektriğine, gazına, altyapısına ve yaşam alanlarına saldırdı. Bu saldırılar sonucunda aralarında kadın ve çocuklarında olduğu insanlar yaşamını yitirdi ve yaralandı. Erdoğan, İsrail-Filistin savaşını kınıyor ama bu suçları bölgemizde işliyor. Erdoğan'ın bugün yaptığının doğru olmadığını, insan haklarının ve gerçekliğin dışında olduğunu herkese söylüyoruz. ‘Biz insanların haklarını koruyoruz’ diyen herkesin Erdoğan'ın gerçeğini bilmesi gerekiyor. Erdoğan'ın topraklarımıza yaptıkları insanlık dışıdır. Her zaman söylüyoruz, Erdoğan'ın ve Türk devletinin yaklaşımını kınıyor ve eleştiriyoruz. Bu yaklaşıma karşı mücadele edeceğiz. Biz Kürt halkı olarak kendimiz için ayağa kalkıyoruz ve mücadelemizi sürdürüyoruz."

‘Devrimimizi koruyacağız’

Kürt halkına yönelik saldırılara karşı küresel sessizliği de kınayan Şerîfe Hesen, “Bütün dünya bize saldırıyor ama biz kimseye saldırmıyoruz, sadece kendimizi koruyoruz. Bugün farklı bir dünya savaşı yaşanıyor, bütün dünya seferber oluyor ama Kürtlere saldırıldığında herkes sessiz kalıyor. Alt yapımız hedef alınıyor ama herkes sessizlik içinde izliyor. Söz konusu Kürtler olunca herkes sağır, kör ve dilsizi oynuyor. Bugün Özerk Yönetim birçok çalışma yürütüyor ve bu çalışmalara devam edeceğiz, devrimimizi savunacağız. Bütün dünya sessiz ama biz sesimizi yükseltip haklarımızı savunacağız. Devrimimize sahip çıkacağız çünkü bu devrim kızlarımızın ve oğullarımızın kanlarıyla gerçekleştirildi. Halkımızı direnişimizi sürdürmeye, mücadelemizi büyütmeye çağırıyoruz. Çok bedel ödedik ve bu bedeli koruyalım. Saldırılara karşı mücadele edelim. Doğru başladık, doğru kazanacağız” diyerek, sözlerini noktaladı.