Ebru Günay: HDP güçlü bir seçenek

HDP Sözcüsü Ebru Günay gündemi değerlendirdiği basın toplantısında açıklayacakları “Demokrasiye Çağrı Belgesi”ne dikkat çekti ve Türkiye halklarına güçlü bir seçenek sunacaklarını söyledi.

Ankara- Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ebru Günay, partisinin Genel Merkez’inde gündemdeki gelişmelere dair basın toplantısı düzenledi. HDP’nin 27 Eylül’de açıklamayı planladığı deklarasyona dikkat çeken Ebru Günay, “Demokrasiye Çağrı Belgesi ile siyaset kurumuna ve Türkiye halklarına bir seçenek sunacağız” derken iktidarın yaptığı seçim pazarlığından tüm engellemelere karşın HDP’nin yine güçle çıkacağını ifade etti.

Ebru Günay’ın konuşmasının satır başlıkları şöyle:

“Eğitim belirsizlik içinde”

“Milli Eğitim Bakanlığı yüz yüze eğitime geçileceğini aylar öncesinden netleştirmesine rağmen neredeyse hiçbir hazırlık yapılmamıştır. Pandemi sürecinde nasıl ki devlet gerçek anlamda sorumluluk almayıp bütün yükü halka, topluma yüklediyse, yüz yüze eğitimde de bütün yükü öğrencilerin, velilerin omuzuna yüklemiştir. Her şeyden önce pandemi için gereken yeterli ek bütçe ayrılmamış, öğretmen açığı kapatılmamış, yeni okullar ve ek derslikler inşa edilmemiştir. Aşı politikası, ülke geneli nasıl dağınık, kontrolsüz ve aksak işliyorsa, okullarda öğretmen ve öğrenciler için de aynı belirsizlikle gitmektedir.”

“Anadil eğitimden dışlandı”

“Yüz yüze başlayan yeni eğitim-öğretim döneminde 20 milyon insanın konuştuğu Kürtçe başta olmak üzere, birçok kadim anadil bir kez daha yok sayılarak eğitimden dışlanmış ve yasaklı diller olmaya devam etmiştir. Sonuç olarak, zaten mevcut haliyle eğitimde fırsat eşitliği ve temel bir hak olan parasız, bilimsel ve anadilinde eğitim hakkından oldukça uzak bir eğitim sistemine bir de bu sorunlar eklenince ülkede eğitimde bir sistemden bahsetmek neredeyse imkânsız hale gelmiştir.

Eğitim sisteminin AKP’ye göre değil dünya ülkelerinin başarılı şekilde uyguladığı ve pandemi koşullarında Dünya Sağlık Örgütü’nün önerdiği şekliyle yeniden dizayn edilmesi şarttır. Salgında yeni varyantlar göz önüne alınıp acil bir eğitim eylem planının oluşturulması gerekmektedir.

“Türkiye halklarına bir seçenek sunacağız”

“Kimliği ve inancı ne olursa olsun bu ülkede herkesin geleceğe güvenle bakacağı, umutların azalmadığı, enselerin kararmadığı bir ülkenin çağrısını yapıyoruz. Cumhuriyet tarihi boyunca iktidarların rengi değişse de, siyaset kürsüleri farklı yüzler ve sesler tarafından kullanılsa da, partilerin amblemleri, sloganları değişse de yüz yıldır açlık, işsizlik, eşitsizlik, şiddet ve baskı altında yaşatılmak istenen Türkiye halklarına ‘demokratik, adil, özgürlük dolu yarınlar mümkündür’ diyoruz. Bizler, HDP olarak bu ülkenin geleceğini kurtarmak adına 27 Eylül günü ilan edeceğimiz, Demokrasiye Çağrı Belgesi ile siyaset kurumuna ve Türkiye halklarına bir seçenek sunacağız. Bu seçenekle herkesi, adaletsizlik, baskı, şiddet, eşitsizlik, açlık ve yoksulluğun olmadığı; toplumsal kutuplaşmanın sona erdiği, siyaset kurumunun yolsuzluktan temizlendiği bir siyasetin kapılarını aralamaya davet edeceğiz.”

Seçim kanunlarında değişiklik

“Seçim kanunlarında değişiklik yapılmasına yönelik; toplumdan gizli saklı ve kapalı kapılar ardında, AKP ve MHP arasında uzunca bir süredir pazarlıklar yapıldığı herkesçe biliniyor. AKP-MHP iktidarı, toplum nezdinde eridiğini hissettikçe, başka başka dalavere yöntemlerine sarılmayı bir marifet sayıyor. Şimdi öncelikle şunun altını çizelim: Bu ülkede halen 80 darbecilerinin yaptığı iptidai bir anayasa yürürlükte. Ve yürürlükteki seçim kanunları da bu anayasa gibi, çağdaş dünyanın oldukça uzağında. Özetle şunu söyleyelim; toplumsal barışı, demokratik bir yaşamı hedeflemeyen, mevcut darbe anayasasından kurtulmayı amaçlamayan, yurttaşların özgür iradeleriyle ülke yönetimine katılmalarını garanti etmeyen yasa değişikliği çalışmalarının bir kıymeti yoktur.”

“Gerçek gücümüz yüzde 30’dur”

“Buradan çok net bir kez daha belirtelim. Mitinglerimize bomba konulduğu, eylemlerimize her türlü engelin çıkarıldığı, yöneticilerimizin, eş başkanlarımızın tutuklandığı, belediyelerimize kayyum atandığı, binlerce aktif üyemizin hapse atıldığı, basında uygulanan sansür ve tecride rağmen ve her türlü kara propaganda ve kriminalize edici politikalara rağmen tüm anketlerde oyumuz yüzde 15 olarak değerlendiriliyorsa, demokratik koşullarda gerçekleşecek bir seçimde gerçek gücümüz yüzde 30’dur. Türkiye’de şuan bile demokratik bir zemin olsa HDP fikriyatı yüzde 30 oyun sahibidir.  Çünkü biz Türkiye’de demokratikleşmeyi savunan ve tüm sorunlara çözüm projesi sunan tek partiyiz. Bunu ilk seçimde hep birlikte göreceğiz.”