DBP Kadın Meclisi konferans sonuç bildirgesini açıkladı

DBP Kadın Meclisi, konferans sonuç bildirgesinde, Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü için eylem, etkinlik ve buluşmalar gerçekleştirmeyi, kadın kırımına karşı öz savunma çalışmalarını her yerde örgütlemeyi karar altına aldıklarını paylaştı.

Haber Merkezi- Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), “Örgütlü ve özgür kadınla özgür toplumu inşa ediyoruz” sloganıyla gerçekleştirdiği 3’üncü Kadın Konferansı sonuç bildirgesini açıkladı. Sonuç bildirgesinde konferansın ana gündemlerinin DBP Kadın Meclisi’nin örgütlenmesi, işleyişi, DBP kadın akademi ve eğitim çalışmaları DBP kadın meclisi eylem ve direniş hattının nasıl olması gerektiği üzerine derinlikli tartışmalar yürütüldüğü ve bu doğrultuda temel hedeflerin belirlendiği kaydedildi. 

Konferans, Minbic’de katledilen Zenubya Kadın Topluluğu üyesi olan üç kadın ve kadın mücadele mirasını toplumsal mücadelenin kazanımlarına dönüştürerek hayatını kaybeden tüm kadınlara, cezaevlerinde ve sürgünde olan devrimci kadınlara ithaf edildi.

‘Kadın kazanımları hedef alınıyor’

Bildirgede konferansın savaşların büyük yıkımlara neden olduğu tarihsel bir dönemde gerçekleştiği belirtilerek erkek aklının ürünü olan ve Kürdistan merkezli Orta Doğu’da yaşanan savaşın ana hedefinin şüphesiz kadınlar ve kadın kazanımları olduğuna dikkat çekildi. Bildirgede “Savaşlar erkek/devlet şiddetinin ulus devletlerin yeni sınır tahayyüllerinin yeni ilhak alanları yaratarak halklar ve toplumlar için daha büyük bir yıkıma neden olmakta, kadınları, halkları, farklı inançları soykırım ile karşı karşıya getirmektedir. Bir taraftan savaşlar herkesi güvencesiz bırakarak tüm insanlık ailesinin yıkımına neden olurken diğer taraftan Jin, jiyan, azadî ile Kürdistan’dan Orta Doğu’ya, Latin Amerika’dan Hindistan’a kadar yayılan en güçlü kadın ittifakı ‘Özgür kadın, özgür toplum’ şiarı ile Kürt kadın muhalefetinin öncülüğünde tüm toplumların ve halkların bir arada yaşama umuduna dönüşmüştür” ifadelerine yer verildi. 

‘Rojava kuşatma altına alınıyor’

Kürdistan ve Orta Doğu’nun ölümcül bir savaş ikliminin kuşatması altında olduğu ifade edilen bildirgede şu ifadeler yer aldı: “Bu kez paramiliter yapıların hedefinde; İŞİD barbarlığını, emperyal bölge güçlerini yenen ve onlara karşı bir kadın devrimiyle, kadın meclislerini, kadın akademilerini ve öz savunma güçlerini oluşturarak erkek egemen topluma karşı mücadele ederek toplumu dönüştürmeyi en temel hedef haline getiren Rojava modeli olmuştur. Dini araçsallaştıran bu yapılar; tekçi, cinsiyetçi ve militarist iktidar erkek aklıyla yeni bir rejimi, kadın kazanımlarını ortadan kaldırarak inşa etmeye çalışmakta, kadınların tüm yaşamlarını kuşatma altına alarak ‘makbul’ ve köle olmayı; buna karşı direnen kadınları ise katletmeyi, tecavüz etmeyi, kadın bedeni üzerinden toplumun tüm yaşamını kuşatma altına almaya çalışmaktadır.”

‘Çözüm kadın özgürlükçü paradigmada’

Bildirgede çözümün demokratik ulus perspektifinde kadın özgürlükçü bir paradigmayla sağlanabileceği vurgulanarak “Bu perspektifin hayat bulması için gerekli olan ideolojik eğitimlerin yerellerden doğru bölge odaklı kadın akademileri şeklinde yaygınlaştırılarak kesintisiz bir şekilde sürdürülmesi ve belirli periyodlar halinde tekrarlanması gerekli görülmüştür. Konferansımız kadın mücadelesinin kazanımlarını demokratik siyasetin kazanımına dönüştüren mücadele yöntemlerini tartışmış özellikle Kürdistan’da kadına ve gençlere yönelik geliştirilen özel savaş yöntemine dönüştürülmüş olan yoksulluk, göç, fuhuş, uyuşturucu, ajanlaştırmanın yaygın olduğuna dikkat çekilmiştir. Demokratik bir sistemin yerelden inşasını toplumsallaştıran eş başkanlık sistemimizi ve kadın kazanımlarını, anadili, hafızamızı ve kültürel değerlerimizi hedef alan kayyım uygulaması da bir özel savaş aracı olduğu hatırlatılmıştır. Buna karşı çözümün örgütlü, ahlaki, toplumun inşası ile mümkün olacağı bunun için de örgütlenme seferberliği kapsamında yürütülen gençlik buluşmaları, atölyeler, panel, eylem vb. etkinliklerle kadın öz savunmasının güçlendirilmesi ve yükseltilmesi amaçlanmıştır” denildi.  

‘Tecrit koşulları en çok kadınları etkiliyor’

Geçmişten günümüze Kürdistan’ın her bir parçasında zulme karşı kadınların direnişin öncüsü olduğu ifade edilen bildirgede şu ifadeler yer aldı: 

 “İmralı tecrit sisteminin derinleştirdiği savaş ve çatışma koşullarının devam etmesi en çok kadınları etkilemektedir. Siyasi iktidar bu koşullara dayanarak, Türkiye ve Kürdistan’da kadınlara karşı ayrımcı, cinsiyetçi politikaları derinleştirerek, eşitlik ve özgürlük mücadelesini baskı altına almakta, kadın kazanımlarını gasp etmektedir. Sayın Öcalan Kürt sorunun çözümünü çok kapsamlı bir şekilde ele almış, Orta Doğu’yu kadın kırım, doğa kırım, dil ve kültürel kırım, etnik ve mezhep kırım coğrafyası haline getiren bu sisteme karşı Demokratik Ulus çözümü ile halkların bir arada yaşamasının, özgür ve eşit olanaklarının modelinin ortaya koymuştur. 21.  yüzyılda Kürtlerin statü hakkına saldıran zihniyet Kadınların da eşit ve özgür olma statüsüne saldırmaktadır.  Unutulmamalıdır ki; Sayın Öcalan’ın rolü ve özgürlüğü Orta Doğu’da yürütülen savaştan çıkışın tek yoludur, barışın ve kadın özgürlüğünün teminatıdır.

Bunun için DBP Kadın Meclisi; diğer tüm kadın bileşenleriyle birlikte Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için yürüyüş, sempozyum, açıklama, adalet nöbetleri, okuma etkinlikleri vb. eylem ve etkinliklerde aktif rol almayı köylerden kentlere, sokaklardan tarlalara Jin, jiyan, azadî felsefesiyle gerçekleşecek olan eylem etkinlikler ve buluşmalar gerçekleştirilecektir. Kadınların mücadelesi ile özgür eş yaşam iddiamızın özgür toplumun güvencesi olduğunu 21. yüzyılın kadın yüzyılı, 2025 yılının ise özgürlük yılı olacağından hiçbir şüphemiz yoktur.”

Bildirgede duyurulan kararlar

Bildirgenin sonuç kısmında şunlar belirtildi:

 *“Kürt Sorununun Demokratik Çözümü ve Orta Doğu’da barışın teminatı olan Sayın Öcalan’ın Özgürlüğü için eylem, etkinlik ve buluşmalar gerçekleştirmeyi;

*Kadın Kırımına Karşı Öz savunma çalışmalarını her yerde örgütlemeyi,

* Demokratik Siyasette Kadın mücadelemizi kadın akademileri ile büyütmeyi karar altına almıştır.”