RONÎDA HACÎ

Hesekê - İran’dan dalgalanan ‘Jin, Jiyan, azadi’ sloganı tüm dünyada yankısını buldu ve aynı zamanda bir kez daha kadınların değişim gücünü gösterdi. Süryani Kadınlar Birliği Başkanı Corcêt Bersom’la İran’da Jina Mahsa Amini’nin katledilmesinin ardından yükselen kadın mücadelesini konuştuk.

Corcêt Bersom, Rojhilat Kürdistan’ında kapitalist modernite sistemine karşı demokratik sistem devriminin yaşandığını belirterek;

"Artık dünyada kapitalist modernite ve demokratik modernite adında iki ideoloji var. Bu iki fikir artık karşı karşıyadır. Yıllardır kapitalist modernitenin her yönden yayıldığını gördük. Bu sistem başta Ortadoğu halkları olmak üzere dünya halklarına saldırmaktadır. Ama şimdi görüyoruz ki buna karşı bir sistem inşa edilmiş ve bu da kadınların öncülüğünde gerçekleşen demokratik modernite sistemidir. Bu nedenle kapitalist modernite, şu anda özellikle kadınlara ve genel olarak halklara karşı yürütülen savaşa öncülük ediyor. Kadınları arzularının kölesi yapmak istiyorlar. Ama demokratik modernite sisteminin buna karşı durduğunu görüyoruz. Kadına karşı olan kapitalist modernite sisteminin aksine, demokratik modernite sistemi yerini alıyor ve aristokrasiden ve tabakalardan uzaklaşarak kadını ve toplumu gerçek doğasına döndürüyor”

‘Kapitalist sitemi kadınlar yıktı’

Kadınların öncülüğünde kapitalist sistemin yıkıldığını sözlerine ekleyen Corcêt Bersom, “Halk artık onu aç ve iradesiz bırakan sistemi istemiyor. Bütün dünyada isyanlar kadınlar tarafından yönetiliyor. Kadınlar başlangıçta Kuzey ve Doğu Suriye'de, şimdi İran’da başkaldırdı. İran halkının artık sisteme tahammülü kalmadı. Bu tarihi bir adımdır. İran halkı sadece bir milletin veya bir toplumun isteklerini talep etmiyor, özgürlük sevdalısı tüm kitlelerin isteklerini talep ediyor. Bu nedenle her özgürlükçü birey bu devrimi desteklemeli. Kapitalist modernite bu başkaldırıdan korkuyor. Ama özgürlükçü insanlar ve kadınlar zafer elde edecek" diye konuştu.

‘Devrimin kazanımlarına sahip çıkmalıyız’

Kuzey ve Doğu Suriye Devrimi’ne dikkat çeken Corcêt Bersom, kadınların ulus devlet sistemiyle en temel haklarından mahrum bırakıldığını söylerken, kadınlardan devrimin kazanımlarına sahip çıkmalarını isteyerek,

“Rojava Devrimi bütün kadınlar için büyük bir şanstı. Günümüzde toplumun her kesiminden kadınlar, toplumun gelişmesinde ve devrimde aktif rol oynuyor. Özellikle Kuzey ve Doğu Suriye kadınları tüm dünya kadınlarına örnek oldu. Süryani kadınlar da, Kürt, Arap ve Ermeni kadınlarla birlikte Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın paradigması üzerinde birleşip örgütlendiler. Kadının bilgisiyle, tarihiyle, kimliğiyle, kültürüyle bir toplum inşa edebilmemiz için kadınların direniş çemberini güçlendirmesi ve kapitalist sistemi bu çembere hapsetmesi gerekiyor. Bütün hegemonik devletler birlik olmuş ve bölgeye hakim olmak için halkın iradesini yenmek istiyor. Onun için şimdi birlik ve beraberlik zamanıdır, herkesin topraklarına ve devrimin kazanımlarına sahip çıkması gerekiyor" dedi.