ZOUHOUR MECHERGUI

Tunus- İran'da 16 Eylülden bu yana devam eden ayaklanmalara dönük rejimin politikasını ve Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye ve Federe Kürdistan bölgesine dönük saldırılarını, "Kürtleri hedef alan katliam politikası" olarak değerlendiren çatışma bölgelerinde kadınların yaşadığı sorunları araştıran Tunuslu insan hakları aktivisti Selwa Qiqa, kadınların güç, kararlılık ve sorumlulukla öncülük ettiği bir zihniyet devriminin yaşandığına dikkat çekti.

Kadınlar katlediliyor

Çatışma bölgelerinde kadınların yaşadığı sorunlara karşı mücadele veren Tunuslu insan hakları aktivisti Selwa Qiqa, İranlı kadınlara yönelik şiddetin otoriter ataerkil zihniyetten kaynaklandığını ve din-devlet ilişkisinin temelinde olduğunu belirtti. “Din ve devlet işlerini birbirinden ayıran sivil sistem insan haklarını tesis eder” diyen Selwa Qiqa, “Çünkü din kişisel bir meseledir ve 21'inci yüzyılda insanlara empoze edilemez. İranlı ve Kürt kadınları, farklılıkları reddeden ve kadınlar üzerindeki baskıyı tahakküm altına alan bir ideolojinin sonucu olarak katlediliyor” şeklinde konuştu.

Kürt oldukları için…

Başta Kürtler olmak üzere diğer halkların dünyanın gözü önünde Türk devleti tarafından katledildiğini ifade eden Selwa Qiqa, “Rojavalı kadınlar devrim ateşini Türk işgaline karşı gürleştirdi. Topraklarını özgürleştirmek için ellerine silah aldılar. Teröristlere karşı yürütülen savaşta yer aldılar. Bu kadınlar şimdi hedef alınıyor. Türk işgali Kuzey ve Doğu Suriye'de yurttaşlara sadece Kürt olduklarından kaynaklı saldırıyor. İran ve Suriye'de Kürtlere karşı siyasi şiddet var” ifadelerini kullandı.

Birlik olma zamanı

Terörist grupların Kuzey ve Doğu Suriye'de kadınlara yönelik yaptığı soykırımın dünyanın ve modern tarihin daha önce tanık olmadığı bir suç olduğunu vurgulayan Selwa Qiqa, “Kadınlar insan haklarını ve özgürce yaşama hakkını savundukları için politik olarak katlediliyor ve kaçırılıyor” dedi. Kürt, İranlı ve Libyalı kadınları desteklemek için tüm kadınları bir araya getiren ve örgütleyen küresel bir hareket çerçevesinde çalışmaların güçlendirilmesi çağrısında bulunan Selwa Qiqa, “Ortadoğu ve Kuzey Afrika'dan kadınların, uluslararası örgütler ve uluslararası kuruluşlarla bir araya gelerek kadınların acılarını dile getirmelerinin ve zalim otoritelere baskı yapmalarının zamanı geldi. Kadınları hedef alan teröre dönüşen şiddeti sona erdirmek için benzersiz bir feminist stratejik vizyon geliştirilmelidir. Kadınlar olarak bizi hedef alan tüm hareketlere karşı birlik olma zamanıdır” şeklinde konuştu.

Tunuslu kadın hakları aktivisti Besma El-Sûsî ise Tunuslu kadınların her daim Kuzey ve Doğu Suriyeli kadınların yanında oldukları mesajını verdi.