ROJ HOZAN

Qamişlo - Türkiye, 9 Ekim 2019'da Sêrekaniye'ye saldırdı. Kullanımının yasak olduğu ifade edilen silahlarla gerçekleştirilen Serêkaniyê ve Girê Spî işgalinin üstünden 3 yıl geçti. Bu 3 yıl boyunca Kuzey ve Doğu Suriye’de birçok olağanüstü olay yaşandı. Cizîre Bölgesi Demokratik Özerk Yönetimi Temsilcisi Şîlan Ehmed, Sêrekaniye ve Girê Spî'nin işgaline ilişkin açıklamalarda bulunarak, bu işgal saldırılarının uluslararası komplo politikalarının bir parçası olduğunu kaydetti.

“Bütün devletlerin ortak planıydı”

Türkiye’nin 9 Ekim 2019'da Serêkaniyê ve Girê Spî saldırılarının Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik gerçekleştirilen uluslararası komplonun bir parçası olduğunu söyleyen Şîlan Ehmed, “Uluslararası komplo ve Serêkaniyê ve Girê Spî işgallerini ayrı ayrı ele alamayız. Türk devleti bu işgallerle halkın iradesini kırarak, halk ile yönetim arasında güveni zedelemeye çalıştı. Serêkaniyê ve Girê Spî farklı bileşenlerden halkların bir arada yaşadığı demokratik bir sisteme sahipti. Bu 3 yıllık işgal süresince Türk devleti en vahşi eylemleri bu işgal altındaki şehirlerde gerçekleştirdi. Demografik değişimin yanı sıra yerel halk günlük olarak tehdit edilerek göçe zorlandı. Kuzey ve Doğu Suriye’de var olan sistem göçmenlerden dolayı ağı bir yük altına girdi. Suriye'nin kuzeyinde ve doğusunda var olan sistem, sadece Serekaniye ve Girê Spî göçmenleri değil, bu bölgelerden binlerce göçmenin kendi bölgelerine yerleşmesi nedeniyle ağır bir yük altına girdi. Yani genel olarak Türk devletinin Serêkaniyê ve Girê Spî’ye saldırısı planlıydı ve bu plana bütün devletler ortaktı” şeklinde konuştu.

“İşgalin amacı bölgenin tarihini değiştirmek”

Türkiye’nin yaptığı saldırılarla adeta kültürel bir soykırım yaşatmaya çalıştığını sözlerine ekleyen Şîlan Ehmed, “Serêkaniyê’ye uygulanan sistem soykırım ve faşizm sistemidir. İnsanlar evlerinden çıkamıyor, yaşam hakkını elde edemiyor. Serêkaniyê’ye şehrinin tarihi bir yer olduğunu ve Kürt halkı için önemli bir yer olduğunu biliyoruz. Türk devleti ve çeteleri bugün bu medeniyeti yok ediyor veya bu medeniyete ait tarihi eserleri çalıp Türkiye'ye naklediyor. Bu işgali özetlersek; Türk devleti, bu bölgenin altyapısını ve tarihini değiştirmek ve kendine göre dizayn etmek istiyor” dedi.

“Saldırılar devam ediyor”

Türkiye’nin bölgeye yönelik tehditlerinin devam ettiğine dikkati çeken Şîlan Ehmed konuşmasına şöyle devam etti:

"Uluslararası toplum yapılan tüm bu insanlık dışı eylemlere karşı sessiz kalmaktadır çünkü ana plan onlar tarafından hazırlanmıştır ve Türk devletini bir araç olarak kullanıyorlar. Bu yıl aynı yöntemle diğer bölgeleri de işgal etmek istediler ancak istedikleri gibi Türk devleti kapsamlı bir saldırı gerçekleştiremedi. Türk devleti bölgelerimize yönelik her türlü kirli politikalar yürütüyor şuan da ise devrim öncüleri olan örgütlü kadınlar hedef alınıyor.”

“Sisteme sahip çıkacağız”

Demokratik Özyönetim olarak demokratik bir sistemde yaşadıklarını ve bu sisteme sahip çıkmaları gerektiğini vurgulayan Şîlan Ehmed, “Önemli olan bu hassas süreçte demokratik sisteme sahip çıkmaktır. Sistemimize saldıranlara karşı mücadele ederek, bütün alanlarda özgürlüğü getireceğiz” dedi.