ROJEVÎN RÛBA

Mexmûr – İmralı Cezaevi’nde ağır tecrit koşulları altında tutulan Kürt Lider Abdullah Öcalan’dan  25 Mart 2021'den bu yana haber alınamıyor. Abdullah Öcalan, 17 aydır ne ailesi, ne avukatları ne de halkla görüştürülmüyor. Maxmûr Mülteci Kampı İştar Koordinasyon Kurulu üyesi Çîçek Cengîz, Abdullah Öcalan’a uygulanan ağır tecrit hakkında ajansımıza değerlendirmelerde bulundu.

“Öcalan’ın felsefesi tecrit ediliyor”

Kürt Lider Abdullah Öcalan’ın ağır tecrit koşulları altında inanılmaz bir direnç sergilediğini belirten Çîçek Cengîz, “Emperyalist ve kapitalist güçler, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın Ortadoğu'daki tüm sorunların çözümü olan fikir ve felsefesini yok etmek istiyorlar. Bu yüzden de uluslararası hukuka aykırı olan eylemlerini artırarak, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a sıkı bir tecrit uyguluyorlar. İmralı’da uygulanan tecrit aslında bütün halklara uygulanan bir tecrittir” şeklinde konuştu.  

“Tecrit Ortadoğu halklarına yöneliktir”

Abdullah Öcalan şahsında aslında bütün Kürt halkının hedef alındığına dikkat çeken Çîçek Cengîz, "CPT'nin tecrit edilen tutuklulara karşı sorumluluklarını yerine getirmemesi utanç vericidir. Bu nedenle Önder Apo’ya yönelik saldırı genel olarak Kürt halkına da yapılmaktadır. İşte bu yüzden Kürdistan'ın dört parçasında ve yurt dışında yaşayan kadınlar olarak örgütleniyoruz ve özgür irademizi ortaya koymaya çalışıyoruz. Önder Apo'ya uygulanan bu tecrit, tüm Ortadoğu halkına ve tüm kadınlara yöneliktir” dedi.

“Tecride karşı mücadele vermeliyiz”

Tecridi kırmak için kadınların büyük bir mücadele vermesi gerektiğini vurgulayan Çîçek Cegîz, “Özellikle biz Kürt kadınları çok değerli bir tarihi mirasa sahibiz. Ağır tecridin kırılmasında ve özellikle işgalci devletlerin Kürt halkı ile önderliği arasında yarattığı utanç duvarlarını yıkmadaki rol ve sorumluluğumuzu yerine getirmeliyiz. Kadınlar olarak bu tecridin yok edilmesi için mücadele vermeliyiz. Tüm dünya kadınlarını tecridin kırılması için topyekûn direnişe davet ediyoruz" çağrısında bulundu.