Yetersiz beslenme düşük veya ölü doğum riskini artırıyor

İşgal altındaki İdlib'de, kamplarda yaşayan hamile kadınlar, yeterli beslenemedikleri için kansızlık başta olmak üzere birçok sağlık sorunu yaşarken, çoğu kadın düşük veya ölü doğum riski ile karşı karşıya kalıyor.

LİNA HATİP

İdlib – Suriye’nin kuzey kenti olan İdlib, Türk devleti ve ona bağlı çete HTŞ'nin işgali altında. İşgalin her alana yansıdığı kentte, yaşanan ekonomik kriz ise başta kadınlar olmak üzere bölge halkını derinden etkiliyor. Gelen yardımların ise çete üyeleri tarafından gasp edildiği ise biliniyor. Sağlık alanı ekonomik krizden önemli ölçüde etkilenirken, yurttaşlar ilaç ve besin takviyelerini yüksek fiyatlar nedeniyle alamıyor. Öte yandan hastanelerdeki doluluk oranı da sağlık hizmetinden yararlanmak isteyen yurttaşlara çeşitli zorluklar yaşatırken, özellikle hamile kadınlar yaşanan bu durumdan dolayı birçok sorunla karşı karşıya bırakılıyor.

‘Besin takviyesi alamıyorum’

İdlib'in kuzeyinde yer alan Bisniye köyünde yaşayan 23 yaşındaki Dima el-Hayyan da doktorun yazdığı besin takviyelerini ve ilaçları ekonomik zorluklar nedeniyle alamıyor. Hamileliğinin dördüncü ayını doldurduktan sonra şiddetli halsizlik hissetmeye başladığını belirten Dima el-Hayyan, “Doktora gittiğimde şiddetli kansızlığım olduğunu ve tedaviye ihtiyacım olduğunu belirttiler. Dengeli beslenme ve besin takviyeleri almam gerekiyor. Ancak mali durumumdan kaynaklı ilaçları alamadım. Eşim taş ocağında çalışıyor ancak kazandığı para zar zor geçimimizi sağlamaya yetiyor” diyerek, yaşadığı zorluklara dikkat çekti. 

‘Yetersiz beslenmeden kaynaklı çocuğumu kaybettim’

Sarmin şehrinden göç ederek İdlib'in kuzeyindeki Qah kasabasındaki bir kampta yaşamaya başlayan 25 yaşındaki Nour Al-Aslan, hamileliğinin altıncı ayında düşük tehlikesi yaşadığını ifade ederek, “Çocuğumu kaybettim. Doktor yetersiz beslenme nedeniyle bebeğimin ölebileceğini söylemişti. Kan ve serum verildi. Karın bölgemde bariz sarkmalar yaşadım. Yetersiz beslenme ve kansızlık nedeniyle bebeğim küçülmeye başladı. Akut anemi hastalığım bebeğin sağlığını da etkiledi. Doğum yaklaştıkça kaygılarım arttı. Bir kampta yaşadığım için ısınma, hijyen ve beslenme sorunları yaşadım. Tüm bunlardan kaynaklı yaşadığım psikolojik durum fiziksel rahatsızlıklarımı da artırdı” dedi. 

Doktora gidemiyor

Hama kırsalından İdlib'in kuzeyindeki Harbanuş kampına göç eden 29 yaşındaki Shahama Al-Aref'in de doğum tarihi yaklaştı ve sürekli sancılarına rağmen hamileliğin başlangıcında bir kez dışında doktora gitmedi. Kramplar hissettiğini kaydeden Shahama Al-Aref, “Kamp sağlık merkezlerine uzak ve Eşimin aracı yok. Kramplar yaşadığımda papatya ve nane kaynatıp içiyorum. Bu beni biraz rahatlatıyor. Sürekli iştahsızlık, kilo kaybı yaşıyorum ve rengim çok soluk” şeklinde konuştu.

‘Yerinden edilme hamile kadınları önemli ölçüde zorluyor’

Kadın Hastalıkları Uzmanı Dr. Ataa Azzam, hamile kadınların yetersiz beslenme nedeniyle birçok sorunla karşı karşıya kaldığını aktardı. "Hamilelik döneminde kadının fetüsün varlığının yükünü taşıyabilmesi için özel bir bakıma ihtiyacı var” diyen Ataa Azzam, “Fetüsün herhangi bir sorun veya komplikasyon olmadan normal şekilde gelişmesini sağlamak için fiziksel ve psikolojik sağlık önemli. Kliniğe gelen çoğu kadının hemoglobin değerleri çok düşük. Bunun nedeni ise yetersiz beslenmeden kaynaklanıyor. Kamplarda yaşayan kadınların çoğu yeterli besin alamıyor. Aylık yardım sepetlerine göre besleniyorlar. Yerinden edilme ve yüksek fiyatlar hamile kadınları önemli ölçüde zorluyor. İnsanların çoğu yoksullukla boğuşuyor ve en temel gıda ihtiyacını sağlamakta sorun yaşıyor” diyerek, yetersiz beslenmenin hamile kadınlarda yarattığı sağlık sorunlarına işaret etti.