Tarihten bugüne zihin sağlığı
Kadınların zihin sağlığı yıllar içinde farkındalık kazanmıştır ve bu farkındalık gittikçe büyüyor. Zihinsel sağlık bilinci, işyerlerinde, evlerde ve medyada daha belirgin hale geliyor. Bu büyümenin devam etmesi için geçmiş iyi bilinmelidir.
Haber Merkezi - Tarih boyunca, bir eş, anne ve kız çocuğu olarak toplumsal rollerini reddeden ve rollerden hoşnutsuz olan, hatta sadece mutsuzluğunu ve daha fazlasını istediklerini azda olsa dile getiren kadınlar histeri tanısı altında toplandılar. (Histeri veya isteri, psişik ve motor bozukluklar, özellikle duygusal reaksiyonlarda taşkınlık, ani sinirlenme, hareket bozuklukları, geçici kişilik değişimi..) Bu tanıdan dolayı kadınlar tamamen sağlıklı olmalarına rağmen zihinsel sağlık sorunları için tedavi edildi ve kadınların zihinsel sağlık sorunlarının gerçek nedenleri göz ardı edildi.
Histeri nedir?
Histeri, eski Yunancada her zaman (bir bebekle) doldurulmak isteyen rahim ya da uterus anlamına gelen “hystera” kelimesinden geliyor. Daha sonra, eskiler histeriyi bir kadının rahmi doldurulmadığında olan durum olarak değerlendirdiler. Eski Mısırlılar, rahmin cinsel ilişki veya hamile bırakma ile tatmin edilmemesi durumunda, leğen kemiğindeki yerini bırakacağını ve vücudun herhangi bir yerinde bu tatminin arayışına geçeceğine inanıyorlardı. Bu durum, sayısız hastalıklara neden olduğuna inanılan ve kadınların zihinsel sağlık ve fiziksel sağlığındaki aksamalar için her şeyi yakalayan bir ifade olarak histerinin kullanılmasına yol açtığı gibi dolaşan rahim olarak bilinirdi.
Uzman kadınlar atıl bırakıldı
Tabii ki, eski kadınlar bile kafa karıştırıcı ikilemlerle yaşamak zorunda kaldı. Bu tanı çok büyük ölçekte çelişki arz ediyor, çünkü kadınların rahimleri seks yapmak istemesine rağmen kadınların seks yapmak istememesi veya cinselliklerini hiçbir şekilde kabul etmemesi gerekiyordu. Anormal olarak düşünülenler sonuç olarak cadı olmakla suçlandılar. Erkekler, kadınların rahmi ve genital bölgeleri (ebe ve jinekoloji) ile gerçekten etkileşime girmelerine izin verilen mesleklere girerken, daha önce bu alanda uzman olan kadınların değerleri düşürülmeye başlandı. Bir aile mesleği olan ebeliğin artık eskide kalmasına izin verilemezdi.
100 kadın hapsedildi 19’u asıldı
Bu süre zarfında, kadınların sağlık sorunları korkutucu kabul edildi, hatta o zamanın uzmanlarından sayılan Arnaud de Villeneuve “Burada Tanrı'nın yardımıyla kadınlarla ilgili meselelerle ilgileneceğim ve kadınlar çoğu zaman kısır hayvanlar oldukları için, tabii ki zehirli hayvanların ısırıklarını da düşüneceğim” demişti. 17. yüzyılda Amerika'daki en ünlü histeri vakası, 1692'de Salem, Massachusetts'te meydana geldi. Küçük bir kız grubu, uyumlu ve rastgele spazmlar gibi histerik davranış sergilemeye başladı. Kızlar, Şeytan tarafından ele geçirildiklerini iddia ettiler ve kadınları, kendilerini lanetleyen cadılar olmakla suçlamaya başladılar. Bu, 100 kadının hapsedildiği ve 19'unun suçlu ve asıldığı büyük bir soruşturmaya yol açtı.
Doktorların ihmali yüzlerce kadını öldürdü
18. yüzyılda, doktorlar histeri için en iyi tedaviyi evlilik olarak kabul etmişlerdi ve “histeriyi tanılarını yok etmede oldukça faydalı” olduğunu iddia etmişlerdi. 19. yüzyılda, erkek doktorlar kadınları incelemeden önce ve sonra ellerini yıkamayı reddettikleri için ihmal edici uygulamalarla, yüzlerce kadını öldürdüler. Ayrıca, bu zamanda, histeri rahimden beyine geçmiştir ve “dolaşan bir rahim” kavramı büyük ölçüde reddedilmiştir. Histeri beyne bağlı olduğundan dolayı histeriden muzdarip erkeklerin olabileceği ihtimalini ortaya çıkarmıştı. Ancak bu kadınların zihin sağlığına karşı ayrımcılığın sona erdiği anlamına gelmiyor. Artık kadınlar, eşlerinin veya toplumlarının beklentilerine uymadıklarında “melankolik”, “çılgın” veya nimfomanyak (seks düşkünü) olarak akıl hastanelere yatırılabiliyorlar.
Kadınlar düşman olarak görüldü
O zamanlarda asi kadınlar için popüler tedaviler klitoridektomi ve overiotomi idi. 19. yüzyıldaki doktorların histerik kadınların tutumları hakkında olumsuz ve zararlı fikirleri vardı. Kadınları, “Mahremiyet ve bağımsızlık için doğal olmayan bir arzu ile zor, narsisistik, etkilenebilir, önerilebilir, ben merkezci… kararsız… kişisel ve ahlaki olarak itici, boşta, inatçı ve manipülatif” olarak değerlendirdiler. Kadınların zihinsel sağlığını karakterize etmede kullanılan söylem cinsiyetçi tutumlarla doluydu. Yazıda anlaşıldığı gibi, zihinsel sağlık sorunları olan kadınları sadece olumsuz değil, aynı zamanda açıkça düşmanca görülüyordu.
20. Yüzyıl
20. yüzyıl, psikanalizin babası olarak bilinen Sigmund Freud’un serbest çağrışım ve rüya tabiri gibi teknikleri kullanarak bilinçli ve bilinçsiz arasındaki ilişkiyi keşfederek zihinsel bozuklukları tedavi etmeyi amaçlayan psikolojik bir teori ve terapi tekniği dahil olmak üzere yeni fikir ve teorilere yer açtı. Sigmund Freud, histerinin anlaşılma şeklini değiştirdi; histeri, bir anlayış eksikliği sonucu değildir. Histerinin, bir kızın babası için cinsel duygularını bastırdığı zaman olarak tanımladığı Oedipal kompleksinden kaynaklanan bir hastalık olduğunu düşünüyordu. 20. yüzyılın sonlarına doğru, insanlar Sigmund Freud’un psikoseksüel aşama teorileri üzerine odaklanmaya başladıkça kadınların zihinsel sağlığının odağı daha çok cinselliğe yöneldi. Sigmund Freud, genç bir kız olgunlaştıkça, erotik bölgelerinde klitoralden vajinaline bir transfer gerçekleştiğini teorikleştirdi. Bu teoriden yola çıkanlar, “vajinal orgazm” başarısızlığının soğukluğa yol açacağını ve bir kadının vajinal cinsel ilişkiye klitoral stimülasyonu tercih etmesi durumunda erkekler gibi davranmaya çalıştığını ve anne yükümlülüğünü reddettiğini belirttiler. Bu reddedilmenin, nevroz, tecrit ve sosyal parçalanma gibi zihinsel sağlık sorunlarına yol açtığı düşünülüyordu.
21. Yüzyıl
Kadınlar için ve genel olarak zihinsel sağlık alanı bugünlerde çok daha iyi ve bu yüzyılda, özellikle son birkaç yılda çok fazla ilerleme kaydedildi. Akıl sağlığı konularında daha fazla farkındalık var ve bununla ilgili damgalanma ve basmakalıpları azaltmak için çabalar gösteriliyor. Zihinsel sağlık sorunları kadınlarla bu kadar olumsuz ve uzun zamandır ilişkili olduğu için, zayıflık belirtisi olarak görülüyordu. Aktivistler bugün hem erkek hem de kadınlar için bu klişeyi bozmak için çalışıyorlar. Zihinsel sağlık bilinci, işyerlerinde, evlerde ve medyada daha belirgin hale geliyor. Bu büyümenin devam etmesi için geçmiş öğretilmeli ve tanıtılmalıdır. Bununla birlikte, geçmişi yorumlarken, onu fazla basitleştirmemeye özen göstermeliyiz, çünkü geçmişin aşırı basitleştirilmesi bugünün aşırı basitleştirilmesine yol açabilir. Akıl sağlığı bilinci uzun bir yol kat etti, ama daha katledilecek çok uzun bir yol var.
Çeviri: JINHA