Sağlığa erişim yok: 5 dakikalık muayene ve uzayan randevu sistemi…
SES Amed Eşbaşkanı Yıldız Ok Orak, uzayan randevu sistemleri, anadilde hizmetin olmaması ve muayene sürelerinin kısalığı olmak üzere sağlık alanında kadınların ciddi sorunlar yaşadığını belirterek, yeterli bütçenin de yaratılmadığını söyledi.
MEDİNE MAMEDOĞLU
Amed – Türkiye'de pandemi sürecinin ardından sağlığa erişimde ciddi sıkıntılar yaşanırken, bu durum en çok ta kadınları etkiliyor. Kürt kentlerinin birçoğunda kadın doğum uzmanı bulunmazken, muayene sürelerinin 5 dakikayla sınırlı kalması ve kadınların anadilde sağlık hakkından mahrum bırakılması kadınların sağlığa erişimde yaşadığı sıkıntılardan bir kaçı. Meme kanserinin en yoğun yaşandığı kentlerden biri olan Diyarbakır’da kadınların kanser taramasından haberi bile olmadığını belirten Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Amed Şube Eşbaşkanı Yıldız Ok Orak, “Yaşanan süreçten en çok kadınlar zarar görüyor” dedi.
Kadınlar yüzlerce kilometrelik yollardan geliyor
Şırnak, Mardin, Batman, Siirt kentlerinde doktor azlığından dolayı binlerce kadın Amed’de bulunan hastanelere gelmek zorunda kalıyor. Özellikle ilçe ve köylerden gelen kadınlar kentte bulunan Araştırma Hastanesi, Kadın Doğum Hastanesi veya Dicle Üniversitesi Hastanesi'ne giderken uzun süreye yayılan randevu sistemi nedeniyle kadınlar çoğu zaman aylar sonra kontrole gidebiliyor. Bölgenin en büyük kadın hastanesi olan Kadın Doğum Hastanesi’nde ise yoğunluk nedeniyle muayene sürelerinin 5 dakika tutulduğunu ve yatışı yapılması gereken hastaların çoğu zaman yoğunluk nedeniyle yeniden evlerine gönderildiği öğrenildi.
‘Yeterli bütçe ve imkân yaratılmıyor’
Kadınların sağlık sisteminin neredeyse her alanında sıkıntı yaşadıklarını söyleyen Yıldız Ok Orak, bu sürecin 2018 yılında ‘Sağlıkta Dönüşüm’ adı altında yapılan değişiklikler ile daha da yoğunlaştığını dile getirdi. Eskiden koruyucu sağlık hizmetlerine önem verip ona daha fazla bütçe ayrıldığını hatırlatan Yıldız Ok Orak, şuan sadece tedavi edici sağlık hizmetlerinin önemsendiğine dikkat çekti. Koruyucu sağlık hizmetlerine yeterli bütçe ve imkân yaratılmadığı için hastalık oranının da arttığına değinen Yıldız Ok Orak, bu artışı kendi saha çalışmalarında net bir şekilde gördüklerini söyledi.
‘Kadınların kanser taramasından haberleri yok’
Yıldız Ok Orak, konuşmasına şöyle devam etti: “Kırsal bölgede birkaç tane köye gidip kadınlarla görüştük. Birçok kadın sağlık taramasından geçmiyor ve kanser taramasından haberleri bile yok. Yakında buna dair sayısal verilerin içinde olduğu bir anket paylaşacağız. Meme kanserinin çok artmış olmasının nedenlerinden biri, buradaki kadınlar kendi kendilerine meme muayenesi yapmayı bilmiyor. Kadınlar zaten sağlığa erişimde çok ciddi sıkıntılar yaşıyor, koruyucu sağlık hizmeti de önemsenmediği için kadınlarla ilgili daha büyük sıkıntılar yaşanıyor.”
‘Kırsal kesimlerde ciddi problemler var’
Kadınların hastanelere gidebilmek için erkekleri beklemek zorunda kaldıklarını vurgulayan Yıldız Ok Orak, “Bizler iki hafta önce çok sayıda kadının yaşadığı 50 haneli bir köye gittik. Köyün toplu ulaşım aracı bile yoktu. En yakın sağlık merkezi kendilerine bir saat uzaklıktaydı. Kadınlar hastaneye veya kontrole gitmek için evdeki erkeğe söylüyor, erkek onu ancak arabayla götürebilirse kadın hastaneye gidebiliyor. Bunun gibi birçok yer olduğunu da düşüyoruz. Bu durum yaşananların vahametini de çok net bir şekilde gösteriyor. Kırsal bölgede yaşayan insanların çoğunlukla da kadın ve çocukların sağlığa erişimlerinde ciddi problemler var” bilgilerini paylaştı.
‘Gebe kadına 5 dakikalık muayene süresi ayrılıyor’
Özellikle gebe kadınların bu süreçte yeterli sağlık hizmetine ulaşamadıklarını belirten Yıldız Ok Orak, gebe bir kadının verilen 5 dakika süre zarfında muayene edilemeyeceğini aktardı. Randevu sistemlerinin de uzun bir zamana yayıldığını ve aylık kontrolden geçmesi gereken gebe bir kadının aylarca kontrole gelemediği bilgisini paylaşan Yıldız Ok Orak, “Bir diğeri de büyük hastaneler ile ilgili de sıkıntılar yaşanıyor. Diyarbakır’da hastane sayısı aslında çok az değil. Kadın doğum, üniversite veya araştırma hastanesi gibi çok sayıda hastane var. Bu hastaneler için randevu sistemleri var bu randevular çok uzun süreye yayılıyor. Kadın doğum poliklinikleri için de öyle. Aylık randevu almak zaten zor, bir de üstüne randevular 5 dakika da bir veriliyor. Gebe kadınlar birincisi randevu sistemi nedeniyle hastaneye ulaşamıyor, bir ikincisi de hastaneye ulaştığında yeteri kadar hizmet göremiyor” sözlerini kullandı.
‘Anadilde sağlık hizmeti verilmeli’
Yaşanan süreçten en çok kadınların zarar gördüğü sözünü yenileyen Yıldız Ok Orak, anadilde sağlık hizmeti ile sorunların bir kısmına çözüm olunabileceğini vurgu yaptı. Sistemin her aşamasında kadınların bir erkeğe muhtaç edildiğine yer veren Yıldız Ok Orak, “Kadınların çoğu Türkçe bilmiyor ve kadın doğuma giderken bile kendini ifade edebilmesi için yanında birinin olması gerekiyor. Bu konuda da sorun var. Bu nedenle kadınların sağlıkta her alanda daha büyük sıkıntılar yaşıyor. ‘Sağlıkta Dönüşüm’ sisteminden önce, aile sağlığı merkezi ve sağlık ocakları vardı. Ev tespit fişleri vardı ve her sağlık ocağının ebesi vardı. Ebeler ev ev ve köy köy gezerdi. Bu şekilde sağlığa erişim de daha iyiydi. Bu sağlıkta dönüşüm sisteminden sonra maalesef bu sistem koruyucu sağlık hizmetine ulaşım daha da zorlaştı” şeklinde konuştu.