Maymun çiçeği hastalığı yeni bir salgın mı?
Dünya Sağlık Örgütü’ne 13 ülkeden bildirilen 92 civarında Maymun çiçeği hastalığı vakasının doğrulandığı, 50 vakanın ise araştırıldığı kaydedildi. Hastalık yeni bir salgın olabilir mi? Nasıl ortaya çıkıyor. Ayrıntılar haberimizde…
Haber Merkezi- Son günlerde arama motorlarında en çok sorgulanan “maymun çiçeği” hastalığı oldu. Maymun çiçeği virüsünün 7 Mayıs'ta İngiltere'de görülmesinin ardından yaklaşık 2 hafta içinde 12 ülkede daha tespit edildi. Bu durum dünya genelinde hastalığın salgına dönüşme endişesine neden oldu.
Virüs, şu ana kadar İngiltere'nin yanı sıra ABD, Almanya, Avustralya, Belçika, Fransa, İspanya, İsrail, İtalya, İsveç, İsviçre, Kanada ve Portekiz'de görüldü. Dünya Sağlık Örgütü’ne 13 ülkeden bildirilen 92 civarında vakanın doğrulandığı, 50 vakanın ise araştırıldığı kaydedildi.
Türkiye’de görülmedi
Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü, Türkiye'de bugüne kadar "maymun çiçeği" vakası görülmediğini açıkladı. Konuya dair açıklama yapan Türk Tabipleri Birliği (TTB) de "Hastalığın ilk defa saptandığı Afrika dışında da salgınların olması, küresel düzeyde önem verilmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Farklı kıtalarda birçok ülkede tespit edilen vakaların ve bu vakaların nedeni olan virüslerin birbiriyle bağlantılı olup olmadığının henüz gösterilememesi, birbirleriyle belirgin teması olmayan insanlarda maymun çiçeği tespit edilmesi; virüsün sessizce yayılıyor olabileceğini düşündürerek endişeye neden olmaktadır. Tüm bunlara dayanarak maymun çiçeği hastalığının halk sağlığı açısından önemi hafife alınmamalıdır" dedi.
10 soruda “maymun çiçeği” hastalığı
Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK) çatısı altındaki uzmanlar, "yeni bir salgına neden olur mu" endişelerine yol açan maymun çiçeği virüsü hakkında kapsamlı bir çalışma yaptı. 10 soruda hastalık ile ilgili merak edilenler paylaşıldı.
1-Maymun çiçeği yeni bir hastalık mı?
Maymun çiçeği, yeni bir hastalık değil. 1958'de maymunlarda tespit edildikten sonra insanlarda ilk olgu 1970'te Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nde görüldü. 1958'de araştırma laboratuvarındaki maymunlarda çiçek benzeri bir salgın yapınca farkına varılan hastalık bu nedenle "maymun çiçeği" adını aldı.
Başta Nijerya ve Kongo Demokratik Cumhuriyeti olmak üzere, Orta ve Batı Afrika'daki tropikal yağmur ormanlarının bulunduğu 11 ülkede görülen hastalığın sıklığı tam olarak bilinmiyor. Afrika'da her yıl birkaç yüz vaka olduğu tahmin ediliyor. Hastalık zaman zaman Afrika kıtasından enfekte hayvanlar veya insanlar aracılığıyla diğer kıtalara taşınıyor, fakat buralarda az sayıda insan etkileniyor ve bölgesel vaka kümelenmeleri görülüyor.
2- Neden şimdi dikkat çekti?
Şimdiye kadar Afrika dışında görülen vakaların tamamının Afrika'dan gelen insanlar veya getirtilen kemirgenlerden kaynaklandığı biliniyordu. Ancak Afrika dışında tespit edilen vaka sayısı son haftalarda, bugüne kadar Afrika dışında görülen toplam vaka sayısını aşacak kadar arttığı için Dünya Sağlık Örgütü ve bilim dünyasının dikkatini çekti.
3- Hastalığın etkeni ne?
Maymun çiçeği, çiçek virüsüne akraba bir DNA virüsü. Batı Afrika ve Orta Afrika (Kongo Havzası) olmak üzere iki alt tipi bulunuyor. Batı Afrika, Kongo türüne göre daha hafif seyirli hastalık yapıyor. Şu an genetik analizler tamamlanmamış olsa da Afrika dışında görülen vakaların Batı Afrika alt tipi olduğu öngörülüyor.
4- Nasıl bulaşıyor?
Adının aksine, maymunlardan daha çok sincap, sıçan, fare gibi kemirgenlerde bulunan ve onlardan insana geçen hastalık, ayrıca enfekte insan veya virüsle kirlenmiş giysi, havlu, çarşaf gibi eşyalarla yakın temas sonucunda bulaşıyor. Virüs, sağlıklı kişilere, ciltte gözle görülemeyecek çatlaklar/çizikler, mukozalar (ağız, burun, göz) veya solunum sistemi aracılığıyla giriyor.
İnsandan insana bulaşmanın büyük solunum salgısı damlacıklarıyla olduğu düşünülüyor. Hastalığın uzak mesafelere gidemeyen büyük damlacıklarla bulaşması, yüz yüze, uzun süreli ve yakın temasla oluyor.
5- Belirtileri ve bulguları neler?
Maymun çiçeği, ateş, baş ağrısı, yorgunluk, yaygın vücut ağrıları, lenf bezlerinde şişlik ve cilt lezyonlarına (döküntü) neden oluyor. Lenf bezi şişliği, maymun çiçeğinin, çiçek, su çiçeği ve kızamıktan ayıran en önemli belirtisi. Yakınmalar, virüsle temastan ortalama 6-13 gün sonra ortaya çıkıyor.
İlk 5 gününde ateş, şiddetli baş ağrısı, lenf bezlerinde şişme, sırt ağrısı ve aşırı halsizlik yaşanan hastalıkta, ciltteki döküntüler de ateş başladıktan sonra 1-3 gün içinde görülüyor. Avuç içi, ayak, ağız içi, genital bölge ve gözlerdeki lezyonlar, kabuk bağlayıp düşmesiyle ortadan kalkıyor.
6- Tanı nasıl konuyor?
Maymun çiçeği hastalığından şüphelenilen durumlarda, belirti gösteren kişilerin son bir ay içinde riskli bölgelere seyahat edip etmedikleri ya da benzer belirtileri olanlarla yakın temasları olup olmadığının sorgulanması gerekiyor.
Kan örnekleriyle tanı konulamayan hastalık, kanda çok kısa süre kaldığı için PCR'la saptanamıyor. Antijen ve antikor testlerinin de daha önce uygulanan çiçek aşısı gibi nedenlerle her zaman doğru sonuç vermeyeceği düşünülüyor.
Hastalık şüphesinde lezyonlardan uygun şekilde ve gerekli güvenlik önlemleriyle alınıp paketlenen örneklerin "biyogüvenlik düzeyi 2 olan" labaratuvara gönderilmesi gerekiyor.
Maymun çiçeği hastalığı teyit edilen hayvan veya kişilerle temas edenlerin son temastan sonraki 21 gün boyunca belirti ve bulgular açısından izlenmesi gerekiyor.
7- Belirtisiz enfeksiyon olabilir mi?
Net olmamakla birlikte maymun çiçeğinin Kovid-19 gibi belirtisiz hastalık yapmadığı düşünülüyor.
Enfekte kişilerde belirtilerin ortaya çıkması, bu kişilerin fark edilmesini ve izolasyona alınmasını sağlayacağından, maymun çiçeğinin toplumda Kovid-19 veya belirtisizken bulaşan diğer enfeksiyonlar kadar yayılması beklenmiyor.
8- Hastalık öldürücü mü?
Maymun çiçeği, genellikle 2-4 hafta içerisinde kendiliğinden iyileşiyor. Ancak bağışıklığı baskılanmış kişilerde ve küçük çocuklarda ağır hastalık görülebiliyor.
Genel olarak hastalananlardan, çoğunluğunu küçük yaştaki çocukların oluşturduğu yüzde 3-6'sı hayatını kaybediyor. Hastalığın Orta Afrika alt tipinde öldürücülük yüzde 11'e kadar çıkabilirken güncel vakalara neden olduğu düşünülen Batı Afrika alt tipinin öldürücülüğü, yüzde 1 gibi daha düşük oranda kalıyor.
9- Çiçek aşısı hastalıktan koruyor mu?
Maymun çiçeği hastalığı için yaygın kullanılan bir ilaç bulunmasa da vakalar şimdiye kadar sidofovir, brinsidofovir gibi etken maddeli ilaçlarla kontrol altına alındı.
Dünya Sağlık Örgütü, Afrika'daki tecrübelerden yola çıkarak çiçek aşısının maymun çiçeğinden yüzde 85'e kadar koruma sağlayacağını bildirdi. Fakat çiçek aşısı, hastalığın dünya genelinde sonlanması nedeniyle 1980'den beri uygulanmıyor. Dolayısıyla şu an çiçek aşısı yapılanlar 40-50 yaş üzeri kişilerden oluşuyor. Aradan uzun süre geçmesi ise koruyuculuğun düzeyine ilişkin endişelere sebep oluyor.
10- Hastalığın salgına yol açma ihtimali var mı?
Maymun çiçeği hastalığının belirti ve bulgularının belirginliği, şu anki bilgilere göre belirtisiz enfeksiyon yapmaması, yakın ve uzun süreli temas ile bulaşması, bir DNA virüsü olduğundan daha az mutasyon geçirmesi ve kolay değişime uğrayarak yeni varyantlarının çıkmaması gibi faktörler nedeniyle Kovid-19 benzeri bir salgına yol açması beklenmiyor.