İdlib’de rahim kanserine yakalanan kadınlar tedavi olamıyor
İdlib'de kanser hastaları, kentteki sağlık merkezlerinin yetersizliği, maddi imkansızlıklar, ilaç fiyatlarındaki artış ve Türk devletinin tedavi için ülkeye girişlerine getirdiği kısıtlamalar nedeniyle tedavi olamıyorlar.
HADEEL Al-OMAR
İdlib- Suriye'nin İdlib kentinde rahim kanseri hastaları, sağlık merkezlerinin ve maddi imkanların yetersizliği, kemoterapi süreçleri ve ilaçların pahalı olması nedeniyle tedavi süreçlerinde birçok zorlukla karşı karşıya kalıyorlar. Kadınlar tedavi olanağı bulamadığı için yaşamları tehlikeye giriyor.
İstatistiklere göre İdlib'de çoğu kadın ve çocuk olmak üzere en az 4 bin 300 kanser hastası bulunuyor. Ülkedeki yetersiz tedaviler nedeniyle hastaların Türkiye’de acil kemoterapi, radyasyon ve immünolojik tedavilere ihtiyaçları var ama ekonomik koşullar ve prosedürler nedeniyle birçok kadın Türkiye’ye geçemiyor ve tedavi olamıyor.
Maddi durumundan dolayı tedavi olamıyor
İdlibli 38 yaşındaki Sahar Al-Maroush’a üç ay önce rahim kanseri teşhisi konuldu. Sahar Al-Maroush tedavi imkanının olmadığını belirterek “Maddi durumum kötü olduğu için tedavi olamıyorum. Kanser hastalığının mutlaka tedavi edilmesi gerekiyor, ancak mevcut koşullarımdan kaynaklı bunu sağlayamıyorum” dedi. İdlib'in kuzeyinde bulunan Meşhed-Ruhin kamplarında yaşayan yerinden edilen Sahar Al-Maroush, bir çadırda yaşıyor. Sahar Al-Maroush, yaşamsal ihtiyaçlardan yoksun olduğunu ve günlük yiyecek ihtiyacını dahi karşılayamadığını söylerken rahim kanseri teşhisi konulduktan sonra tedavi masraflarını karşılamakta zorlandığını anlattı ve “Eşim inşaat işinde çalışıyor ve günlük olarak çok az bir miktar para kazanabiliyor. Rahim kanseri ile ilgili almam gereken tedavi masraflarını karşılamakta zorlanıyorum. Tedavi olamazsam hastalığımın belirtilerini ve acılarını hissedeceğim ve kaçınılmaz kaderimi bekleyeceğim” diye belirtti.
Türkiye’de tedavi olanakları engelleniyor
Türkiye hastanelerinde tedavi olabilmek için de birçok zorluğun bulunduğunu aktaran Sahar Al-Maroush, sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye’ye gitme girişimlerim başarısızlıkla sonuçlandı. Türkiye’ye gitme talebimin yapılabilmesi için hastalığımın ileri evre olması gerekiyor. Ücretsiz tedavi görmemi sağlayan kimlik kartı verilmediği için masrafları kendim karşılamak zorunda olacağım. Kabul edilenlerin ise dosyalarındaki seri numaralarına göre kabuller yapılıyor. Hastalar bu nedenle yaklaşık 4 ay beklemek zorunda kalıyor ve hayatları riske giriyor.”
Tedavi için evini sattı
Rahim kanseri hastası olan 38 yaşındaki Rania Al-Hammadi ise tedavi masraflarını karşılamak evini satmak zorunda kaldığını belirterek, “Evimi satarak Suriye-Türkiye sınırında bir çadırda yaşamak zorunda kaldım. Ücretsiz tedavi görmek ve Türkiye topraklarına girmekten umudumu kestim. Her kemoterapide doz başına 125 ABD doları isteniyor. Hastalığımın erken teşhisi sonucunda doktorlar büyük ölçüde tedavi olabileceğimi ve iyileşebileceğimi söyledi. Bunun üzerine evimi satmaya karar verdim. İdlib’deki sağlık merkezlerinde ihtiyacımız olan ilaçları sürekli bulamıyoruz ve tedavilerimiz yarım kalıyor” sözleriyle yaşadıkları zorlukları anlattı.
‘Meme kanserinden sonra ikinci sırada’
Jinekolog Aisha Al-Sulaiman da İdlib şehrinde meme kanserinden sonra rahim kanserinin ikinci sırada olduğunu ifade ederek iyileşme oranının hastalığın tespit edilmesi ve gerekli müdahalenin yapılması aşamasına kadar uzandığına dikkat çekti. Bölgede rahim kanserine yakalanan kadınların karşılaştığı en önemli engeller ve zorluklar arasında tıbbi ekipman eksikliği ve Türkiye'nin hastalara uyguladığı ablukanın yer aldığını kaydeden Aisha Al-Sulaiman, teşhis konulan hastaların birçoğunun henüz tedavi yolculuğuna başlamadığını kaydetti.
İlaçların yüksek maliyeti nedeniyle hastaların sağlıklı bir tedavi sürecine giremediğini belirten Aisha Al-Sulaiman, “Hastaların ücretsiz veya az bir miktarda parayla tedavi olabilmeleri için tıbbi kurumlar kurulması gerekiyor. Yetkililer İdlib'de kuşatma altındaki kanser hastalarına karşı sorumluluklarını yerine getirmeli. Kanser hastaları için acil bir çözüm sağlanması ihtiyacı var” şeklinde konuştu.