Yasmin Koşan: Savaşa teslim olmadık kültürümüzü koruduk

Suriye iç savaşıyla birlikte yoğun savaşları yaşamış olan Halep’in Şêx Maqsud mahallesindeki Cemîl Horo Kültür ve Sanat Merkezi'ndeki sanatçılardan Yasmin Koşan, “Biz savaşa teslim olmadık ve kültürümüzü korumaya devam ettik” dedi.

SIBELIA EL-IBRAHIM

Halep – Türk devletine bağlı çetelerin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarına karşı tarihi direnişler yaşandı. Türkiye güdümündeki cihatçı çetelerin en yoğun saldırdığı ve en güçlü direnişlerin yaşandığı yerlerden biri de Halep’in Şex Maqsud mahallesiydi. Halk, savaşta Kadın Koruma Birlikleri (YPJ) ile Halk Koruma Birlikleri (YP) savaşçılarıyla omuz omuza direndi ve savaş koşullarının ağırlığında umuda katık olan sanatla nefes aldı.

‘Sanat savaşta da barışta da sanat’

Cemîl Horo Kültür ve Sanat Merkezi yöneticilerinden Hedayet Osman, Halep şehrinin Suriye krizi öncesi ve Rojava devrimi sonrası kültür-sanat alanında yaşananları değerlendirdi. 2011 öncesi, yani Suriye krizi öncesinde genel olarak sanat ve özel olarak Kürt sanatının gizli icra edildiğini belirten Hedayet Osman, “Newroz bayramlarında Kürtçe şarkıların hazırlıkları baskılar nedeniyle gizlice yapılıyordu. Sanat savaşta, barışta, sevinçte, hüzünde var olduğu gibi toplumsal, kültürel ve siyasi tüm aşamalara da eşlik ediyordu. Rojava Devrimi boyunca sanatsal çalışmalar hiç durmadı ve sanat devrimin yanında başka bir silahtı. Devrim süreci sırasında sanatçılar da sanatıyla mevcut durumu değerlendiriyordu. Sanat bir mesajdır ve sanatçı ileten kişidir” dedi.

‘Kürt halkı kültürünü nesilden nesile aktardı’

Hedayet Osman, Kürt halkının çok eski zamanlardan beri baskılara ve savaşlara maruz kalmasına rağmen kültürünü koruyarak nesilden nesile aktardığını belirtti. Suriye krizinden önce kadınların sosyal, siyasi ve ailevi baskılara maruz kaldığını ifade eden Hedayet Osman, kadınların her alana kabul edilmediğini söyledi. Ancak Rojava devriminden sonra kadınların her alanda önemli ve öncü rol oynadığına vurgu yapan Hedayet Osman, kadınların özellikle sanat alanında, akademiler aracılığıyla kendini geliştirerek tüm kültürel çalışmalarda yer aldığını belirtti.

Kadınların her alanda yer almalarını engelleyen örf, adet, gelenek ve erk zihniyet anlayışına karşı mücadele yürüttüğünü kaydeden Hedayet Osman, topluma da kendilerini ispat edebildiklerini dile getirdi. Hedayet Osman, kadınların bilimsel, kültürel veya diğer yetenekleri üzerinden kendilerini geliştirmelerinin önemli olduğunu söyledi.

‘Sesimle kadına bakış açısını değiştirmeye çalıştım’

Cemîl Horo Kültür ve Sanat Merkezi üyesi Efrinli Yasmin Koşan da, sanatsal faaliyetlerde çocukluğundan beri yer aldığını belirterek, şunları ifade etti:

 “2013'te sahnede şarkı söyleyen kadınların sayısı azdı. Nadir görülen bir durum olduğu için toplumun görüşü farklıydı. Sesimle toplumun kadına bakış açısını değiştirmeye, ulusal etkinliklere katılarak yeteneği olan tüm kadınları motive etmeye çalıştım. 2022 yılında Kuzey ve Doğu Suriye’deki etkinliklerde kendimi kanıtlayabildim ve birçok etkinliğe katıldım. Bir şiir gecesine katıldım ve ödül kazandım” dedi.

‘Savaşa teslim olmadık kültürümüzü korumaya devam ettik’

Rojava devriminden bir yıl sonra Halep'teki Kültür Sanat Merkezi’nin çalışmalarına katıldığını anlatan Yasmin Koşan, “Şex Maksud mahallesinde başlayan savaşa katıldık ve çatışmalar 2017 yılına kadar devam etti. Ancak savaş ve ambargo koşullarına rağmen, biz ve birçok genç kadın kendimizi eğitmeyi bırakmadık. Biz savaşa teslim olmadık ve kültürümüzü korumaya devam ettik. 2017'de Şex Maqsud mahallesinin özgürleştirilmesinin ardından halk örgütlenme çalışmalarını yürüterek kurumlar açmaya başladı. Saldırı ve çetelere karşı halkın direnişi sürdü” dedi.

‘Kültür ve sanatın taşıyıcısı kadınlar’

Şex Makqud mahallesindeki kadınların çetelere karşı mücadele ederek tüm kurumlarda ve her düzeyde rol oynadıklarını anlatan Yasmin Koşan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kadınların öncülük rollerini kanıtlamaları ve toplumun kalıplaşmış anlayışlarından kurtulmaları için bizlerde kültürel arenada eşsiz bir adım attık ve yaşadığımız savaş koşullarında varlığımızı kanıtladık. Şarkı söyleyerek tüm dünyaya kültürümüzün ve dilimizin hakikatini tanıtmak istiyoruz. Genç kadınların kültürlerini ve yeteneklerini koruyarak tüm topluma ve dünyaya yaymalarını temenni ediyorum."