Werdia, toprağa gönül vermiş usta bir antika toplayıcısı

Werdia Daniel, tarihi eserleri toplayıp korurken, aynı zamanda çiftçilik yaparak toprakla bağını koparmıyor. O kendini tüm zamanların yoldaşı olarak tanımlıyor.

SORGUL ŞÊXO

Hesekê - Teknolojinin tüm dünyada ilerlemesiyle, insanların yaşadıkları coğrafyalarda bıraktıkları izler ve onları tanımlayan kültürel öğeler de yavaş yavaş silinmeye yüz tutuyor. Elbette bir halkı, kültürü tanımlayan tarihi eserlerin bin yıllarla ifadesinden bahsetmiyoruz. Annelerimizden, büyükannelerimizden ve onların büyükbüyükannelerinden kalan kültürel öğeleri, kimliğimizi taşıyan öğeleri işaret etmek istiyoruz. 63 yaşındaki Werdia Daniel, Asuri (Süryani) kökenli kadın kimliğini tanımlayan ve büyükannelerinin izlerini taşıyan kendi ‘tarihini’ topluyor.

Köyleri yakıldı, kiliseleri IŞİD tarafından havaya uçuruldu

23 Şubat 2015'te Suriye'nin kuzey doğusundaki Hesekê kentinin Til Temir ilçesine bağlı Habur Nehri kıyısındaki Süryani köylerine IŞİD saldırdı. Bu barbar saldırının bir sonucu olarak, kaçırılan 230 Süryani'nin çoğu katledildi. Aynı zamanda IŞİD, kiliseleri havaya uçurdu ve köyleri yaktı. Tüm Asuri köyleri Suriye Demokratik Güçleri’nin (DSG) müdahalesi sonrasında burada yaşam yeniden filizlenmeye başladı ancak hiç bir şey eskisi gibi olamazdı...

Til Cedaya köyünün güney köşesinde iki Süryani kardeşin yaşadığı bir ev var. 63 yaşındaki Werdia Daniel, toprağın ruhundan anlayan bir çiftçi ve aynı zamanda evinin bir köşesinde kendi kültürünü hatırlatan antika eşyalar toplamaya başladı. Werdiya'nın evine yaptığımız ziyaret sırasında kameramıza konuştu.

Werdia: Köyümün tarihi uzundur, anlat anlat bitmez

"Köyümün tarihi uzundur, anlat anlat bitmez. Asuriler olarak çok eski bir milletiz biz. Yıllardır bu coğrafyada Kürtlerle, Araplarla, Türkmenlerle yaşadık. Tarım yaptık. Hayvancılık yaptık. Gözlerimi ilk burada dünyaya açtım. Kalbim ve ruhum köyümdür. Şehirlerde asla nefes alamıyorum. Bir de çalışmazsam, üretmezsem nefes aldığımı hissedemem ve kesinlikle hasta düşerim” diye anlatıyor bitmek bilmeyen köy yaşamının kendisini hiç yormadığını.

Werdiya, evindeki eski mobilyaların büyükanne ve büyükbabalarından kaldığını işaret ederek şöyle devam ediyor:

"Şu anda topladığım tüm mobilyalar büyükanne ve büyükbabamlarımın zamanına ait. Bıçak, çatal, çekiç, balta dahil olmak üzere her şey yine terazi ağırlığı, baharda peynir yapmak için kullanılan ve yere bırakılan bir bıçak. Kağıtlar, kuş kafesleri var burada da mendiller, çanlar, uzun eski kaseler, fanuslar ve daha pek çok alet.”

IŞİD'in kültürel tüm kalıntıları yok etmek istediğini söyleyen Werdiya, büyükanne ve büyükbabasına ait eşyaları da onların hep yan yana olmasını istediği için yan yana sergilediğini söylüyor mutluluk ve hüzün dolu bir edayla.

 

"Bu aletler 23 Şubat 2015'teki saldırıdan önce bir odanın içindeydi. Ama DAİŞ köyümüze saldırdı. Evimiz yakıldı. Eski aletler de yandı. Köy sokaklarında ve evlerinde kırılıp dağılmışlardı...Sonra köye döndüğümüzde aletleri birer birer toplayıp temizledik ve evimizin köşesine yine astık şimdi gözümüzün önündeler yine ve onlara baktığımda dedemi görüyorum. Eski Asuri tarihini ve kültürünü hatırlıyorum ve hayatın özünü hissediyorum, çünkü bu aletlerin her biri en az yüz yaşında. Bazılarının tarihinin 250 yıldan daha eski olduğunu biliyorum.”

Usta çiftçi Werdia

Werdiya, yetenekli bir çiftçi de aynı zamanda. "Sadece eski aletlere sahip değilim, aynı zamanda kendi arazim var ve üzüm bağları ve mevsimlik sebzeler ekiyorum. 25 yıldır bahçeler dikiyorum, komşulara ve fakirlere de fayda sağlıyoruz. Buğday ve çavdar ekiyor ve sulama yapıyorum. Bunların hepsini tek başıma yapıyorum. Bu yıl sadece 2.000 üzüm ağacı diktim, bundan daha fazlasını dikiyorduk, ancak Habur Nehri'nin suyu artık çok az. Ürünlerde eskisi kadar büyümüyor. Toprakla uğraşırken tarif edilemez bir hayat sürüyorum. Her ağaç hayatımı da temsil ediyor. Onların bende ruhu var benim de onlarda ruhum var bundan eminim. Toprağın bana sunduğu herşeyden kendimde de bir parça görüyorum.”diye anlatıyor toprakla kurduğu yoldaşlığını. 

Eski aletleri koruyarak da olsa Süryanilerin tarihini ve kültürünü koruduğunu düşünüyor Werdiya, "Bugün milletimizin tarihinin, kültürünün ve varlığının savunucusuyuz. Dolayısıyla bu araçları koruyarak kültürü, tarihi koruyorum Ve Asur halkının varlığını savunuyoruz.” diyor.