“Tava Sor” dizi oyuncuları: Halkın ve kadınların direnişini anlattık
Rojava’da çekimleri yapılan “Tava Sor” dizisi yakın bir zamanda Sterk TV’de yayınlanacak. Dizide Kürt halkının ve kadınların savaş politikalarına karşı yürüttüğü direnişe dikkat çeken oyuncular, yaşanan zulmü paylaşmak istediklerini belirtti.
ROJ HOZAN
Qamişlo- Yüzyıllardır bir arada yaşayan Kürtler, farklı ülkelerin vatandaşları durumuna düşmüş, kültürel, sosyal ve siyasal kimlik kavgasından öte bir varoluş savaşına girmiştir. Varlıklarının bile inkâr edildiği her dört bölgede Kürtler, hâkim ulusun yanına çekilerek önce silikleştirilmeye sonra da Türkleştirilmeye/Araplaştırılmaya/Farslaştırılmaya çalışılmıştır. Ancak bu çabalar çoğu zaman ters tepmiş, Kürtlük bilincinin uyanmasına sebep olmuştur. Toplumun kültürünü doğru bir şekilde ifade edebilmesi için de Rojava'da Kürt film dizilerinin geliştirilmesine büyük ihtiyaç vardı.
Kürt mücadelesine sanatsal bir yanıt veriyor
Egemen ideoloji, kendi kültürel ve yaşamsal kodlarını diziler aracılığıyla toplumsal yapının genel kabulleri haline getirmek istemiş ve Kürt toplumunun kendi gerçekliğinden uzaklaşmasına izin vermiştir. Rojava’da büyük bir mücadele veren Kürt halkının devrimini anlatan “Tava Sor” (Kızıl Güneş) dizisi Kürt mücadelesine sanatsal bir yanıt veriyor. Kürt meselesini, devlet savaşını, Kürt sevgisini ve mücadelesini anlatan Tava Sor dizisinin çekimleri Rojava’da yapıldı. 16 bölümden oluşan bu dizide, tüm oyuncular Rojavalı. Filmin prodüksiyonu tamamlandı ve film yakında Sterk TV'de yayınlanacak. Tava Sor dizi oyuncuları, hem diziyi hem de dizi çekimleri sırasında yaşadıkları zorluklarını ajansımıza anlattı.
“Tava Sor” dizisinin kısa hikayesi
Bir buçuk yıldır Kuzey ve Doğu Suriye'nin Dêrik kentinde çekimleri devam eden Tava Sor dizisinin yönetmenliğini Teymur Avdik ve Andog Numan yaparken, senaristliğini ise yaşamını yitiren Bawer Botan üstleniyor. Bu dizide vatanseverliğin çizgisi, ihanetin çizgisi ve mücadele çizgisi işleniyor. Aynı zamanda bu dizi kadınların duygularını, direncini ve gücünü tanımlıyor. İlk 7 bölümde Şırnak’ın Cizre ilçesinde sokağa çıkma dönemlerinde yaşananlar anlatılıyor. Diğer bölümlerde ise devletin çatışma sürecinin ardından gençlere yönelik uyguladığı baskılara dikkat çekiliyor. Her bölüm anlamlı bir hikaye anlatıyor ve Kürt kültürünün, bağlantılarının ve vatanseverliğinin gerçekliğini vurguluyor.
“Çekimler sırasında büyük zorluklar yaşadık”
Oyuncu ve Dekor Yönetmeni Roselin İbrahim, Kürt sinemasındaki tecrübesini anlatarak, “Öncelikle bu dizinin hazırlanmasında emeği geçen şehit Bawer Botan ve sinema yönetmeni Şehit Rojda'yı saygıyla anıyor ve çalışmalarından dolayı onları kutluyorum. Böyle bir işe girmeden önce kültürel ve sanatsal çalışmalarda yer aldım çünkü oyunculuk deneyimlerim kişiliğimden uzak değildi ve sık sık tiyatro oyunlarda rol aldım. Ayrıca dekor, makyaj, ses, müzik gibi başka bölümlerimiz de var. Bir oyuncu olarak ilk defa böyle bir dizide rol alıyorum ve tüm oyuncularımız bu toplumun insanlarından oluşuyordu, yani Rojava toplumu bu işin en ağır yükünü üstlenmişti. Kamera, ses, hareket ve daha birçok türde çok zorluklar yaşadık ama büyük bir istekle tüm bu engelleri aştık ve çalışmalarımızda başarılı olduk” dedi.
“Yaşanan zulmü paylaşmak istedik”
Roselin İbrahim, Tava Sor filmindeki rolüne dikkat çekerek şunları kaydetti: “Filmde Nazê adında bir kadın karakterini canlandırıyorum. Nazê feodal ve çok zengin bir ailede yaşıyor. Devletin adamı olan babası ona hiçbir değer vermemektedir. Nazê bu feodal yaşamdan kurtulmak için yanlış bir kişiye gönül verir. Daha sonra kendini tanıyan Nazê, hakikate varır ve yanlış yolda olduğu bilincine varır. Zamanımızın çoğunu çalışmakla geçirdik. Bu yüzden filmin sonlanması bize hem mutluluk verdi hem de hüzünlendik. Emeklerimizin sonucunu gördüğümüz için bir yandan sevindik bir yandan da bu dizinin temel direkleri olan en değerli yoldaşımızı kaybettiğimiz için hüzünlendik. Bu dizi, sinema çalışmalarımızı daha da geliştirmemiz, inşa etmemiz ve öncülük etmemiz için bize temel oluşturdu. Türk devletinin Kuzey Kürdistan'da yaşattığı acı ve zulmü Rojava Kürdistan toplumu ile paylaşmak istedik.”
“Kadınların ve çocukların acısını aktarmak benim için değerli”
Oyuncu Nejbîr Osman, Tava Sor filmine katılımıyla ilgili değerlendirmelerde bulunarak, "İlk defa sinema çalışmalarına katılıyorum. Daha önce bu işin nasıl yapıldığını bilmiyorduk ve Rojava Kürdistan halkı olarak devrimden önce bunu hiç hayal etmemiştik. Devrimle birlikte önemli adımlar atıldı ve bu bizim için büyük bir şanstı. Dizideki hikayemiz çok önemliydi, bizi Cizîra Botan direnişiyle tanıştırdı. Cizîra Botan direnişiyle Rojava Kürdistan direnişi arasında hiçbir fark görmedik. Toplumumuzu köleleştirmek ve otoriter toplumlarla yok etmek amacıyla bölgelerimizde kültürümüze, kimliğimize ve varlığımıza yönelik çok sayıda şiddet içeren saldırılar da olmuştur. Tava Sor'a katılmam, benim için önemli bir adımdı. Çünkü bir kadının veya bir çocuğun acısını topluma aktarmak benim için değerlidir” şeklinde konuştu.
“Yoldaşlarımızın hayallerini gerçekleştireceğiz”
Tava Sor dizisindeki rolüne dikkat çeken Nejbîr Osman, dizide Xezal karakterini canlandırdığını, Xezal’in sadece Kuzey'de değil, Kürdistan'ın dört parçasında da işkence gören kadınların kimliği olduğunu belirterek, “Bu karakterde kadınların direnişte yaşadığı acıyı dile getiriyoruz. Xezal, acısına rağmen direniş yönlerini güçlendiriyor. Xezal, acılarına rağmen vatansever ruhundan asla vazgeçmez. Kendisine ve ailesine yapılan baskılara rağmen direnişini daha da güçlendirir ve gerçeklerden yüz çevirmez. Ayrıca filmde emek veren ve bu emeğin sonucunu göremeyen yoldaşlarımızı anıyoruz. Yoldaşlarımızın Rojava sinemasına yönelik hayallerini gerçekleştirmek ve mesajlarını halka iletmek için yolumuza devam edeceğiz" diye konuştu.