Tanbûr, Kirmanşahlı kadınların direnişlerinin bir sembolü oldu
Kadınlar erkek egemen zihniyetin yasaklarına ve baskılarına karşı mücadelenin farklı yöntemlerini geliştiriyor, enstrüman çalmakta bunlardan biri. Kirmanşah’ta yaşayan kadınlar için tanbûr bir enstrüman değil, bir başkaldırı ve direnişin sembolü oluyor.

NASİM AHMADİ
Kirmanşah- İran’da yasakların gölgesinde, Kirmanşah dağlarının labirentinde iç içe geçmiş doğada, ataerkilliğin kadınlara dayattığı yaşama rağmen, özgürlük şarkısı söyleyen kadınlar var.
Rojhilat Kürdistan’ın Kirmanşah kentinde, tanbûr ve özgürlük kelimeleri neredeyse eş anlamlı kullanılıyor. Peki tanbûr neden Kirmanşah'taki birçok kadının özgürlüğünün sembolü haline geldi?
Kadınlar erkek egemen zihniyet ile birlikte hayatın karanlık noktasına itildi. Onlara biraz güç veya bağımsızlık veren her şey bu zihniyet tarafından yasaklandı. Kadınların toplumdaki görevi hizmet etmek ve ev işleri ile sınırlandırılmaya çalışıldı. Erkek egemenlikçi bu sistem kadınlara kendi belirlediği rolleri yüklemeye çalıştı. Ancak kadınlar farklı eylemlerle başkaldırdı. Bu başkaldırı ve özgürlük alanının açılmasının bir yolu da enstrüman çalmaktı.
Kadınların ve kız çocukların yaşamını değiştirdi
Sahar Moghan Panah 2017 yılında gerçekleşen depremin ardından bir grup sanatçının Kirmanşah’ta köylerine geldiğini ve depremden etkilenenlere tanbûr çaldıklarını anlatarak sözlerine başlıyor. Sahar Moghan Panah böylelikle tanbûrla tanışmış oluyor.
Sahar Moghan Panah ilk defa bir kadının bir enstrüman çalabildiğini gördüğünü anlatarak, şöyle devam ediyor:
“Gösteriden sonra o kadınla arkadaş oldum. Ailemin yoğun muhalefetine rağmen arkadaş oluğum kadın aracılığıyla bir tanbûr satın aldım ve çalmaya başladım. Tanbûr çalmam birçok zorlukla başladı. İnsanlar arkamdan çok konuştular, ancak yavaş yavaş köyde diğer kadınlar ve çocuklar etrafımda toplandı. Yavaş yavaş insanlar tanbur çalmama ilgi duymaya başladı. Erkekler bile performanslarımızı izledi.”
‘Kimse onu bizden alamaz’
Uzun yılların ardından kız çocuklarına tanbûr çalmayı öğrettiğini dile getiren Sahar Moghan Panah, “Onları bu güzel duyguyla tanıştırabiliyorum. Tanbûr kızlarının bir araya gelip bir grup çalışması yapmasını sağladı. Eğer tanbûru tek bir cümle ile tarif edecek olsaydım, kızların gerçek sahibi olduğumuz tek şeyin bu olduğunu ve kimsenin onu bizden alamayacağını söylerdim” diyor.
Oldukça geleneksel bir atmosferde yaşayan bir köyden bir grup kadın ve çocuğun enstrüman çalması, ataerkilliğin çerçevelerini kıran ve erkeklerin belirlediği normlara karşı bir direniş biçimi olarak görülüyor. Çok sayıda kadının bir çember içinde toplanması ve birbirlerine çocuk, eş, anne olmaktan daha fazlasını öğretmesi, aslında büyük bir değişimin başlangıcı şeklinde yorumlanıyor.
Kadınların yarattığı değişim
Tahran'da yaşayan hak savunucusu Jamila Moshirzadeh, öncü rol üstelenmenin her zaman zorlu bir yolculuk olduğunu belirterek “Bir genç kadının köyde enstrüman çalması…İşte bu sahneyi yakından görmek istedim. Köy halkı için bu durum bir tür tabu yıkıcıdır. Bu durum aslında değişime teşvik etmiştir. Bu değişimden diğer kadınlar ve çocuklar da etkilenmişlerdir. Genel olarak, sosyal faaliyetlerin kadınların yaşam biçimini yöneten koşulların birçoğunu değiştirmede etkili olabileceğini söylemek isterim” diye konuşuyor.
‘Bu büyük bir devrim’
Kirmanşah'ta tanbûr öğretmeni olan Elaheh Moshiri, "Genç kadınları bir kenara bırakırsak, 40 yaşın üzerindeki birçok kadın tanbûr öğrenmek istiyor çünkü bu kadınların çoğu hiçbir zaman herhangi bir aktiviteye katılmamış. Müzik onları alanlarından çıkmaya ve kendilerini yeni bir pozisyonda bulmaya sevk etti” diyor.
Tanbûrun bölgelerinde kutsal sayıldığını ifade eden Elaheh Moshiri, şöyle devam ediyor:
“Bu kutsallık meselesi, kadınların bu enstrümanı takip etmesini ve hatta diğer şehirlerde çeşitli festivallere katılmasını kolaylaştırmıştır. Çeşitli yarışmalarda ödüller kazanabilen ve medyada adı geçen birçok kadın yetiştirdim. Bu tür kadınlar yaştan bağımsız olarak kesinlikle özgürleşme modeli olabilirler. Toplumumuzda 50 yaşına yakın bir kadından sadece annelik ve ya da geleneksel roller bekleniyor. Ancak bu yaştaki bir kadın tanbûr çalabiliyorsa bu kesinlikle büyük bir devrimdir.”
Ataerkil sistemin hakim baskılarına rağmen, kadınlar eninde sonunda ayağa kalkmanın ve erkeklerin yasalarına meydan okumanın bir yolunu buluyor. Kirmanşah'taki birçok kadını tanbûr çalmaya iten şey, erk akla karşı geliştirilen bir direniş olarak görülüyor.