Taliban baskısına rağmen Sadaf’ın kaleminden yükselen direniş…

Afganistan’ın zorlu dağ köylerinde, baskıya rağmen kadınlar seslerini yükseltiyor. Kapisa’dan Sadaf Ahmadi, yasaklara rağmen şiirle direnişini sürdürüyor ve “Ben bu toprağın kızıyım” diyerek umut oluyor.

BAHARİN LEHİB

Kapisa - Afganistan, eyaletlerinin büyük bölümünü çevreleyen yüksek dağlar ve bu dağlardan doğan coşkun nehirlerle büyüleyici bir doğaya sahip. Ancak bu doğal güzelliklerin ardında, zorlu yaşam koşulları dikkat çekiyor. Dağlık bölgelerde, önceki nesillerden miras kalan, bakımsız ve çoğunlukla kalitesiz evlerde birden fazla ailenin bir arada yaşadığı görülüyor. Ülkenin bazı kesimlerinde ise geleneksel kabile kültürü hâlâ etkisini sürdürüyor; köy meclisleri veya ihtiyar heyetleri tarafından alınan kararlar, toplumun genelinde bağlayıcı nitelik taşıyor.

Seslerini duyurmaya çalışıyorlar

Afganistan'da kadınların büyük bir kısmı, erkek egemen toplum yapısının ve çok katmanlı baskıların gölgesinde yaşam mücadelesi veriyor. Köktendinci anlayışların ve ataerkil düzenin hâkimiyetine rağmen, Afganistanlı kadınlar en temel haklarını savunmak için yıllardır direniyor. Ülkenin yüksek dağlarla çevrili en ücra köylerinde bile, kadınlar farkındalıklarını artırmaya, seslerini duyurmaya devam ediyor.

Annesinin desteği ile…

Kapisa eyaletinden Sadaf Ahmadi, Taliban’ın iktidara gelişinden etkilenen milyonlarca Afganistanlı kız çocuğundan sadece biri. Taliban yönetimi devraldığında 10. sınıf öğrencisiydi; ancak diğer birçok kız çocuğu gibi onun da eğitimine devam etmesi engellendi. Eğitim hayalleri yarım kalan Sadaf, evde annesine yardım etmek zorunda kaldı. Okuma yazma bilmeyen annesi, Sadaf’ın bilgi ve öğrenme isteğini görerek onu kardeşlerine okuma yazma öğretmeye teşvik etti. Böylece Sadaf, kendi eğitim yolculuğu kesintiye uğrasa da başkalarına ışık olmaya devam etti.

Sadaf’ın dizeleri bir isyana dönüştü

Annesinin teşviki, Sadaf’ı kitaplara yöneltti; okudukça ilgisi derinleşti ve zamanla bu ilgi onu şiir yazmaya taşıdı. Kendi ifadesiyle, Afganistan’ın karanlık gecelerinde kadınlara güç vermek ve direnmenin bir yolu olarak şiire sarıldı. Yazdığı dizelerle, umudunu ve başkaldırısını satırlara döktü.

Sadaf, yazdığı ilk şiirin temasıyla ilgili şunları söylüyor: “ ‘Ben Bu Toprağın Kızıyım’ adlı ilk şiirimi özgüven üzerine yazdım. Çünkü inanıyorum ki, kızlar ve kadınlar düşündüklerinden çok daha güçlü. Taliban hükümetine alışmamalı, onların izinden gitmemeliler.”

Sadaf, kendi kaleminden çıkan bir şiiri bizimle paylaştı. Sadaf, kendi sesiyle seslendirdiği şiir şöyle:

“Ben, düşen ve kanatları kırılan bir kuştum.

Ama ruhum hiç kırılmadı,

Küçük gagamla yaralarıma merhem sürdüm,

Ve yeniden yükseldim.

Bir kez değil, iki kez değil—tekrar tekrar…

Şimdi ise hayatın semalarında, her zamankinden daha güçlü uçuyorum.

Ben bir kadınım,

Ben, bu toprağın kızıyım.

Köklerim toprakta, ama gözlerim hep ufukta.

Yüz kere düştüm, yüz kere kalktım,

Bu bir yenilgi değildi;

Beni geriye çeken zincirlerdi.

Ama bugün buradayım,

Her zamankinden daha güçlüyüm.

Dünden daha hazır…

Ve yarını, kendi ellerimle inşa ediyorum,

Ben bir kadınım.

Ve bu… benim başlangıcım.”