Sazan Ekber hem katliamları hem de direnen kadınları unutturmuyor

Duvarlara ve tablolara mutluluğun resmini, ülke sevgisi ve özgür kadın tablolarını çizmek istediğini belirten genç ressam Sazan Ekber, ancak elma kokusuyla gelen ölümün de asla unutulmaması için hafıza oluşturmanın önemli olduğunu söyledi.

HEWAR MEHEMED

Germiyan - Halepçe’nin silinmeyen izlerinden elma kokusuna, mutluluğun resmini çizme gayretinden kültürel öğelere varana kadar Derbendîxan duvarlarına duygularını işleyen öğrenci Sazan Ekber’in çizimleri acıların unutulmaması çabasını sanata dönüştürüyor. 1988 yılında başlayan ve Halepçe Katliamı olarak tarihe geçen BAAS rejiminin gerçekleştirdiği soykırıma dair anma etkinliği düzenlendi. Soykırımda yaşamını yitirenler için Derbendîxan’da gerçekleştirilen ve belediye tarafından organize edilen etkinlikte, genç ressamlarda resimleri ve eserleri ile katıldı. Etkinlikte yer alan genç kadın ressamlardan Sazan Ekber’in tabloları büyük ilgi görürken, kendisine mikrofonlarımızı uzattık.

Direnin kadınları resmediyorum

Resimleri ve duvarlara çizdiği resimlerine dair duygularını aktaran Sazan Ekber,  “Aslında katliam resimlerini çizmek kadar mücadele resimlerini de çizmeyi seviyorum” diyerek, “Savaşçı kadınları çizmek çok ilgimi çekiyor. Katliam resimlerini çiziyorum çünkü hafızalarda unutulmasını istemiyorum. Bunun yanı sıra tarihe mal olmuş ve hafızalarda yer edinmiş direnişçi kadınları da resmediyorum” dedi.

“Sanat hafıza oluşturmak için önemli”

Ülkesinde ve bölgede yaşanan savaşlardan soykırımlara, sanata yansımasının olması gerektiğini düşündüğünü aktaran Sazan Ekber, sanatın hafıza oluşturmak için önemli bir araç olduğunu dile getirerek, “Biz dört parçaya bölünmüş bir halkız. Kendi gerçekliklerimizi, özgür kadını çizmemiz, özgür ülkeyi çizebilmek kadar önem taşıyor. Çalışmalarımı büyük bir motivasyonla yapıyorum ve ülkemde sanatımızı özgürce yapabilmek, mutlulukla resimler de çizebilmek istiyorum” ifadelerinde bulundu.