Sanatlarıyla ‘hayır!’ diyebilen kadınların da yurdudur Afganistan

Afganistan ve Afgan kadınları denildiğinde, burkalar altından dünyaya bakan ya da burkalarını açtığında koskoca gözleri anlam deryası yüklü yüzler geliyor akla. Ancak realite bunun biraz daha ötesinde. Özgürlükleri için savaşan, çatışan, direnen, sanatçı, kadın hakları aktivisti binlerce kadın bizim gördüğümüz Afgan kadınlarının da ötesinde bir tablo sunuyor önümüze.

PERWANE KÎBRÎT

Kabil – Afgan kadınları bugün savaş, yoksulluk, silahlı çeteler ve aşırı dinci grupların gölgesinden çıkmaya çalışıyor. Karşı karşıya kaldıkları engeller belki de bizim aklımızın dahi alamayacağı cinsten ancak buna rağmen yüksek sesle ‘hayır’ demesini bilen kadınlar da var. Arghavan ve Homa, büyük canavarların karşısında birbirlerinden güç ve destek alan, el ele tutuşup korkmadan yürüyen iki genç kadın. Arghavan ve Homa’nın karşılaştıkları her türlü gericiliğe karşı tuttukları silahı ise tek yumruk olmuş elleri ve sanatları.

Arhavan ve Homa deyim yerindeyse kendi yağlarında kavrulan iki genç ressam. Hiç bir resim eğitimi almadan, kendi imkanlarıyla sevdikleri işi yani resim yapmayı tercih ettiklerini söylüyorlar. Topluma ve ziyarete açık bir şekilde çizdikleri ve burada sergiledikleri resimlerinin yanı sıra kendilerinden istenilen hatıra resimlerini de çizerek hayatlarını kazanıyorlar. Arghavan, "Sanatsal çalışmalara başlayalı dört yıl oldu. Ancak bu dört yılda çok tehdit aldım. Aldık. Her birine karşı sağlam adımlar atarak karşılık verdim. Yılmadım, durmadım, düşmedim. Cesaretle yoluma devam ettim” diyor. Taliban’ın gelişi ile birlikte kendisinin de büyük kaygılar duyduğunu ancak “Kim gelirse gelsin hiç kimse bizi evde kalmaya sürüklemeye kalkmasın” diyerek tekrar eve kapanmaya niyeti olmadığını ve sanatını her ne pahasına olursa olsun sürdüreceğini anlatıyor.

“Kadınlar hakları için savaşmalı ve bu savaştan asla vazgeçmemeli”

Kadınların kendi ayakları üzerinde durup, yeteneklerini kullanırken de kendilerine güvenebileceklerini sözlerine ekliyor Arghavan; “Ancak bu şekilde ekonomik bağımsızlığımızı elde edebiliriz, toplumda konumumuzu, statümüzü elde edebiliriz. Kadınlar hakları için savaşmalı ve bu savaştan asla vazgeçmemeli.”

Ülkesinde gazetecilik yaptığı için, spor, medya, sinema, sağlık gibi alanlarda toplumun gözü önünde çalıştığı ve ürettiği için hedef alınan kadınların kaderleri olmadığını ve bu kaderi yıkacak olanların kadınlar olduğunu ifade eden Arghavan, “Büyük bir mirasımız var; o mirasa sahip çıkmalayız” diyor.