Sanat tutkusunu porselen tablolara ve seramik parçalara aktarıyor
Görsel sanatçı Maya Fares, sanata olan tutkusunu geliştirerek, beğeni toplayan dekorasyonları ortaya çıkarıyor. Maya Fares, açtığı kurslarla da çini sanatını birçok kadına öğretiyor.
SUZAN EBU SAİD
Beyrut- Porselen çini sanatı üzerine çalışmalar yapan Takween Güzel Sanatlar Derneği Başkanı Maya Fares, bu alandaki yeteneğini ilk olarak Lübnanlı uzmanların yardımıyla keşfettiğini ve geliştirdiğini anlatarak daha sonra eğitimini Fransa, Londra, İtalya, Portekiz ve birçok ülkede atölye çalışmaları üzerinden tamamladığını kaydetti. Bu zanaatın temellerine hakim olabilmeleri için özellikle kadınlara sanatını öğretmeye başladığını söyleyen Maya Fares, “Hem psikolojik açıdan insanı pozitif yönde geliştiriyor hem de ekonomik olarak bağımsızlığınızı elde ediyorsunuz” diye belirtti.
‘Eski ve modern çalışmaları birleştirdim’
Her parçanın farklı bir tekniğinin olduğunu ifade eden Maya Fares, “Kendi imzamı taşıyacak şekilde tasarlamaya çalıştığım farklı fikirler var. Mesela bir fincanın üzerine Lübnan adını yazdım ve ona göre tasarladım. Yılbaşına özel bir koleksiyon başlattık. Ürünlerde kullandığımız altın gerçek altın. Evlerde dekorasyon amaçlı kullanabileceğimiz tabak tasarımlarımız var. Porselen resim çalışmalarıma ilk olarak sulu ve yağlı boya ile başladım. Eski ve modern çalışmaları birleştirdim. İlk sergimi 2013 yılında açtım. Yeteneğimi Lübnanlı profesörlerden yoğun dersler alarak geliştirdim ve akademik olarak çalıştım. Çağdaş sanat hakkında bilgi edinmek için yurt dışına, özellikle Fransa'ya gittim ve çeşitli müzeleri inceledim” dedi.
‘Kadınların sorunlarına ışı tutmayı seviyorum’
Sanatında birçok konuyu işlediğini kaydeden Maya Fares, “Bazılarında kadın olmamdan dolayı ilgimi çeken kadınlara özel konulara değiniyorum, onların sorunlarına ışık tutmayı ve iletişim kurmayı seviyorum. Kadınların kendilerini geliştirmesini istiyorum. Kadınların maruz baskıları resimlerimde somutlaştırmaya çalıştım. Güzelliğe ve güllere rağmen engelleri temsil eden dikenlerin olduğunu anlattığım bir tablom var. Beyrut Liman patlamasında yıkılan evleri içeren bir tablo hazırladım” şeklinde konuştu.
Eğitimler veriyor
Maya Fares karşılaştığı zorluklarla ilgili de şunları anlattı: "En önemli zorluk ekonomik kriz. Kursların hafta boyunca ve çok sayıda yapılmasıyla birlikte elektrik sorununun yanı sıra kurslar da giderek azaldı. Porselen fırını, elektrik jeneratörünün kaldıramayacağı kadar yüksek elektrik enerjisi gerektirir. Renkler, dengeleyiciler vb. hepsi çifte maliyet istiyor. Pandemi süreci de aynı zamanda birçok soruna neden oldu. Şu anda üç eğitim kursu düzenliyorum. Küçük yaş gruplarına çizimin temellerini öğreten bir kursumuz var.”
‘Öğrenmek için geç değil’
Bir moda kurumunun eski müdürü olan Alsie Halifa, çocukluğundan bu yana çizim yapmayı çok sevdiğini söyleyerek, “İşimle ve kızlarımı büyütmekle meşguldüm, bu nedenle son zamanlarda kendimi sanata adadım. Kursa çizim sanatlarının temel kurallarını öğrenmek ve yeteneğimi geliştirmek için katıldım. Çünkü hayatta hiçbir şey öğrenmek için geç değildir. Amacım bir tabloda, herhangi bir sanatsal projede enerjimi ve duygularımı özgürleştirmek istedim. Resim yapmaya suluboya ile başladım ve temellerimi bu şekilde attım. Sanatçı Maya Fares ile akrilik sanatına devam edeceğim” şeklinde konuştu.
‘Kadınlar bu işte daha enerjik’
Yıllardır porselen sanat üzerine çalışma yürüten ve çizim sanatı üzerine eğitim veren Dr. Arlette Abi Halil Abdo da “Fizik tedavi uzmanlığım dışında ve korona salgınından bu yana çocukluğumdan beri çok sevdiğim ve uzun zamandır hayalini kurduğum resim çizme sanatına başladım. Porselen kursuna kaydımı yaptım. Bu üçüncü yılım ve hala devam ediyorum. Özellikle sakinlik ve aşinalık gerektiren bir çalışma. Eserleri yaratmak için insanın zevk alması ve hayatından bazı ödünler vermesi gerekiyor. Etrafımdaki insanları da teşvik ediyorum. Kadınlar bu işte yeterli enerjiye ve olumlu niteliklere sahip. Ortaya çıkardığım tasarımlar çok beğeniliyor ve bu da güvenimi ve başarma yeteneğimi artıyor. Başardıklarımı sergilemek için bir sergi açmaya teşvik ettiler” şeklinde konuştu.
Arlette Abi Halil Abdo, porselen sanatına ilişkin ise şunları söyledi: "Her parça kendini anlatıyor. Renkler, belirli bir maddeyle eritip onunla çizdiğimiz bir tozdur, sonra ona belirgin bir parlaklık kazandırmak için metalik luster maddesini koyuyoruz. Platin, altın, gümüş gibi çeşitli hassas tekniklerin yanı sıra cam üzerine çizim kullanılarak son hali veriliyor. Sonrasında porselen parçaları fırına yerleştiriliyor. Nihai sonuca ulaşana kadar birkaç aşamadan geçiyor.”