HANAN HARITE

Fas –  Plastik sanatçısı Wafaa Bakkar, plastik sanat alanında da kararlı bir şekilde kendini geliştirerek, uzmanlığını terapi ve sanatla birleştiriyor. Amazigh kadın kıyafetlerinin güzelliğini duygularıyla birleştirerek resimlerine yansıtan Wafaa Bakkar, sanatını, annesinin, büyükannesinin anısına kültürel bir ifade ve bağlılık olarak görüyor. Bu kültürel mirası yakından tanımak için plastik sanatçısı Wafaa Bakkar ile bir röportaj gerçekleştirdik.

700 dünya yaratıcısı arasından seçildi

Plastik sanatın yanı sıra psikolog, uluslararası barış ve sevgi elçisi, yazar ve şairsiniz. Kendinizi tam olarak nerede görüyorsunuz?

Kendimi, uzmanlığımı ve işçiliğimi, güzelliklerle birleştirmeye çalışıyorum. Sanat psikoterapi tekniklerini psikoloji ve sanatla bütünleştirmek için çalışıyorum. Sanat yoluyla kendimle ve başkalarıyla iletişim alanını açma teorisini sürdürüyorum. Yeteneklerimi yaratıcılıkla yani müzik, yazı, şiir, dans, tiyatro gibi sanatsal uygulamalarla insan bilinçaltına ulaşmaya çalışıyorum. Yani "Çocuk Tiyatrosu ve Toplumsal Bütünleşmeyle İlişkisi" başlıklı akademik bir çalışma, oyunculuk, heykel ya da çizim sunmak için çalışıyorum. Yerel ve uluslararası yarışmalara katılarak çeşitli edebiyat ve sanat  dallarıyla 700 dünya yaratıcısı arasından seçilerek üç plastik yarışmasına katıldım.

Her rengin bir anlamı var

Amazing kadın sorunlarını anlattığınız resimlerde baskın renk nedir ve size göre sanat kadın sorunlarına nasıl hizmet edebilir?

Tüm renkleri kullanırım. Kullandığım her renk ister kadın sorunlarıyla ilgili olsun isterse başka bir şeyle ilgili olsun, içimdekileri ifade eder ve sembolize eder. Gümüş rengi kullanıyorum çünkü daha açık renkler sanata parlaklık katıyor ve insana şevk veriyor. Kırmızı renk, enerji, sıcaklık ve gücü temsil ediyor. Yeşil doğumun belirtisidir. Sarı renk güneş rengi ve aydınlık veriyor. En çok sevdiğim renk pembe çünkü aşkın ve romantizmin enerjisini yayan ve kadınlığı, şefkati ve çocukluğu simgeleyen bir renk.

Estetiği mirasla birleştiriyor

Sergilerinizde ve resimlerinizde neden güzellik ile mirası bir araya getirdiğinizden bahseder misiniz?

Çocukların ve çocukluğun korunmasının sembolü olan çocuk Ryan vakası üzerinden yapılan ilk kişisel sergi, çocukların yaşamlarına fiziksel ve zihinsel zarar verme riskleri konusunda farkındalık yaratmak üzerineydi. Karma sergiler için, şefkat ve dünya barışı değerleri için diğer halklara açık yaratıcı eserler yaratarak ülkemi ve kültürlerini temsil ettiler. Resimlerimin çoğu estetiği mirasla birleştiriyor.  Zaman ve mekanda seyahat etme arzumu yerine getiriyor. Bir kadın ve bir sanatçı olarak zihnim kadınlığın sembollerini yakalamak için çok çalışıyor. Kültürümüzü yansıtan güzellikler bize büyüklerimizden miras kalıyor onları yaşatmak ise bizim görevimizdir.