Nalin ve Diana’nın fotoğrafçılık serüveni
Tarihte bilinen ilk fotoğraftan günümüze belli ki bu dalda çok şey değişti, gelişti. Rojavalı fotoğrafçı kadınlar hem kendi tarihlerini, savaşı ve şahit olduklarını ölümsüzleştirmek için denklanşöre tutku ve sevgiyle basıyor.
RAHAF YOUSSEF
Qamişlo - Fotoğraf eski Yunancadan dilimize geçen “ışık”, “aydınlık”, “çizmek” ve “resim yapmak” kelimelerinden türetilerek günümüze gelmiş bir kavram. Tarihin bilinen ilk fotoğrafı 1826 veya 1827 yıllarında çekildiği tahmin edilirken, “Pencereden Le Gras'a bakış” isimli fotoğraftan günümüze uzun bir evrim geçiren fotoğrafçılık halen de gelişmeye devam ediyor. Günümüzde hassas lenslerden, modern cep telefonlarına neredeyse herkesin fotoğraf çekme imkanı bulduğu dünyamızda, kadınlar da fotoğraf sanatında ilerleme kaydediyor.
“Kendimi olmam gereken yerde hissediyorum”
Kuzey ve Doğu Suriye’nin Qamişlo kentinde yaşayan genç fotoğrafçı Nalin Awali, 5 yıl önce profesyonel olarak fotoğraf çekmeye başladığını belirtiyor. “Fotoğraf çektiğimde kendimi olmam gereken yerde hissediyorum” diyen Nalin Awali, doğa fotoğrafçılığını sevdiğini ancak kent fotoğrafları çekmeyi de sevdiğini kaydediyor. Nalin Awali, “Şehrimin tasvirini yapmak özellikle tarihi dokusunu fotoğraflamak bir süre sonra bende bir yaşam biçimi halini aldı” diyerek, Qamişlo başta olmak üzere Rojava kentlerini farklı ışık, mevsim ve koşullarda fotoğraflamayı sevdiğini söylüyor.
Fotoğraflarına imza atmıyor
Çektiği fotoğraflarına imza atmayı sevmediğini ve çektiği her fotoğrafı kullanıma açık bir şekilde paylaştığını söyleyen Nalin Awali, “Çoğu zaman sosyal medyada çektiğim fotoğrafların gezindiğini görüyorum. Beğenilmeleri, paylaşılmaları hoşuma gidiyor, ayrıca hep daha iyisini çekmem, daha benzersiz olanları ölümsüzleştirmem gerekiyor diye düşünüyorum” diyor.
“Kadın fotoğrafçılığı daha tutkulu”
Fotoğrafçılığın profesyonellik, emek istediği kadar aşk ile bu mesleğin yapılması gerektiğini belirten Nalin Awali, “Yaratıcılık, profesyonellik kadar meslek aşkı, meslek sevgisinden geliyor. Kadın fotoğrafçıların çektikleri kareleri ölümsüzleştirirken bir kadın dokunuşu yaptığına inanıyorum ve kadın fotoğrafçılığının daha tutkulu ilerlediğini hissediyorum” cümlelerini kullanıyor. Kamera, fotoğraf makinesi taşıyan herkese “fotoğrafçı” denemeyeceğini söyleyen Nalin Awali, “Fotoğrafçılık başka bir sanattır. Yüzeysel yaklaşımlar ile fotoğraf sanatını karıştırmamak gerekir” diyerek, fotoğrafçı olmak isteyen herkese bu konudaki farkın bilinmesi gerektiği tavsiyesinde bulunuyor.
Stüdyo kurmak istiyor
Fotoğraf makinesini eline ilk aldığında sevmeye başladığını söyleyen Nalin Awali, “İlk nasıl kullanacağımı bilmiyordum, öğrenerek ve severek ilerledim” diyor ve kendisine stüdyo kurmak istediğini, kurmak istediği stüdyoda fotoğraf çekmeyi seven kadınlara kurs vermek istediğini ekliyor sözlerine.
“Roman, hikaye olan fotoğraflar çekmek istiyorum”
“Fotoğraf çekimi benim bir parçam olana kadar onunla uğraştım. Şu anda çektiğim fotoğraflarda kendi yansımamı, kişiliğimi de görebiliyorum” diyen Nalin Awali, “Bir fotoğraf üzerinden bir roman, hikaye yazılabilir, bunu fotoğraf başlı başına yapabilir; işte bende bu anlam gücüne erişmeye çalışıyorum. Başlı başına roman, hikaye olan fotoğraflar çekmek istiyorum...” ifadelerinde bulunuyor.
Diana: Fotoğrafçı unutulmaz anlar yakalayan koleksiyoncudur
22 yaşındaki Diana Mohammed ise 4 yıl önce fotoğraf çekmeye başladığını söyleyerek, “Fotoğrafçı unutulmaz anları yakalayan, bazen bu anların oluşması için çabalayan macera koleksiyoncusudur” diye tanımlıyor mesleğini. Sevgi ve tutku ile fotoğraflarını çektiğini söyleyen Diana Mohommed, fotoğrafladığı anları ölümsüzleştirdiğini ve sosyal bağları güçlendirdiğine inanıyor. Çektiği fotoğrafları sosyal medya hesapları üzerinden herkesin kullanımına açık bir şekilde paylaştığını söyleyen Diana Mohammed, “Savaş gerçekliğini de yansıtmaya çalışıyorum ve çektiğim fotoğrafların paylaşılması yaşadığımız koşulların da dünyaya aktarılması anlamına geliyor” sözleri ile savaş fotoğrafçılığının önemine vurgu yapıyor.
Mesleğinde ailesinden destek gördü
Fotoğrafları ile sergilere katıldığını belirten Diana Mohammed, “Fotoğraf makinesini ilk elime aldığımda bunun büyük bir cürret olduğunu fark etmemiştim, şimdi ise biliyorum. Mesleğimde ilerlemem konusunda ailemden ve arkadaşlarımdan destek gördüm ve bu beni güçlendirdi” diyor.