Kasr el-Başa birçok medeniyeti bir araya getiriyor

Gazze’de tarihi ve stratejik konuma sahip olan El Başa Sarayı, birçok medeniyeti bir araya getiren bir yapı olarak günümüze ışık tutuyor.

RAFİF ESLEEM

Gazze- Memlüklüler döneminde Gazze’de yapılan tarihi El-Başa Sarayı, İslam mimarisinin en önemli özelliklerini halen koruyor. 60 dönüm üzerine kurulu olan saray, günümüze kadar varlığını koruyor. Osmanlı yönetim merkezi, İngiliz mandası polis karakolu olarak kullandı ve kız çocuklarının eğitim mekanı olarak da kullanıldı...

"İngilizler El-Başa Sarayı'nı hapishane olarak kullandı"

Tarih ve Arkeoloji Araştırmacısı Nariman Xela, saray tarihinin Memluk devletinin sonlarına yani 750 yıl öncesine kadar uzandığını belirterek, sarayın krallar için ev olarak değil daha çok idari işlerini yönetme yeri olarak inşa edildiğini dile getirdi ve şöyle devam etti:

“Sarayın yanında cami, hamam ve çarşı olmalı ki padişah bütün ihtiyaçlarını karşılayabilsin. Mimari yapı, İslam mimarisinin felsefesini ve karakterini yansıtıyor. Müze binasında arkeolojik eserler sergileniyor. İngilizler, Gazze'yi kontrol ettikten sonra El-Başa Sarayı'nı bir polis karakoluna çevirerek ‘El-Diboya’ adını vermiş ve burayı kadın erkek hapishanesi olarak kullanmıştır. O dönemde İngiliz makamları, Filistin'in kültürel bir mirasa sahip olmaması için eski şehirdeki tüm arkeolojik binaları ve evleri kasten bombaladı, buna rağmen bugüne kadar Filistin’de birçok antik yapı kaldı.”

"Sarayda kadın süs eşyaları bulunuyor"

Sarayın eskiden 60 dönüm üzerine kurulu olduğunu söyleyen Narîman Xela, sarayın geçirdiği tarihsel aşamalara göre isimler aldığını belirterek, “Memlûkler döneminde (1260 - 1517) 'Temsilci Saray', Osmanlı döneminde (1517 - 1923) ‘Radwan Ailesi Sarayı’ ve 'Mutlu Ev veya Büyük Ev' olarak da adlandırıldı. Filistin'in bölünmesinden ve Gazze'nin Mısır egemenliğine girmesinden sonra saray bir okula dönüştürülerek El-Emira Firyal adını aldı. 23 Temmuz 1952 devriminin sona ermesinden sonra adı Fatima El-Zehra olarak değiştirildi. Saray, 2000 yılına kadar kız çocuklar için okul olarak kullanıldı. Filistin Ulusal yönetimi sarayı arkeolojik yapılar arasına koymasıyla saray 2005 yılında tekrar restore edilmiş ve son olarak 2010 yılında müzeye dönüştürülmüştür. Saraydaki eserler arasında Roma ve Bizans dönemlerine ait değerli taşlardan yapılmış kadın takıları da yer alıyor” şeklinde konuştu.