Kalıpları kıran bir sanatçı: Ümeyme El-Harem

Ud sanatçısı Ümeyme El-Harem’in yolculuğu, klişeleri kırmayı ve sanatı yerel kimlik ile evrensel olan arasında bir köprü kılmayı tercih eden Ortadoğulu kadınların başarısını yansıtıyor.

HANAN HARET

Fas- Ritimlerin hızla değiştiği, müzik zevklerinin sürekli dönüştüğü bir çağda, köklü geleneksel sanatlara yeniden değer kazandıran deneyimler öne çıkıyor. Bu deneyimlerin başında, alışılmışın dışında bir yol seçen ve uduyla birlikte onun sanatsal ve tarihsel simgeselliğini sahiplenen genç Faslı Ümeyme El-Harem’in hikâyesi var. O, klişelere meydan okuyarak müziğin hiçbir şeyle sınırlı olmadığını, kendisine sadık olanın ruhun diliyle konuşabileceğini savunuyor.

‘Onunla duygularımı tercüme ediyorum’

Faslı Ümeyme El-Harem, zihinlerde uzun süre erkeklerle özdeşleştirilmiş olan udu eline aldı ve kalıpları kırdı. Ümeyme El-Harem, sakin bir şekilde oturuyor, udu göğsüne basıyor, onu ruhunun bir uzantısı gibi kucaklıyor. İnce parmaklarıyla telleri titretiyor; melodiler, köklü geleneğin kokusu ile anın samimiyetini harmanlayarak akıyor. Notalar arasındaki sessizlikte tebessüm ediyor ve “Ud benim yoldaşım, onunla duygularımı tercüme ediyorum” diyor.

‘Kalbe dokunuyor’

Ümeyme El-Harem'in ud ile yolculuğu, Arap müziğine duyduğu derin tutkudan başladı. Bu müzik, Fas’ın otantik tınılarını Doğu’nun büyüleyici ezgileriyle birleştiriyordu. Ümeyme El-Harem, “Arap müziği her zaman uduyla anıldı. Onun melodileri beni büyüledi, çünkü kalbe dokunuyor ve ruha hitap ediyor. Bu yüzden öğrenmeye karar verdim” diye konuşuyor.  

Sanat yolculuğu konservatuvarda başlayan Ümeyme El-Harem, solfej, ud çalma teknikleri, ses dalgalarının incelenmesi gibi alanlarda akademik eğitim aldı. Azmi ve tutkusu sayesinde, ud çalmada ulusal birincilik ödülünü kazandı. Bununla yetinmedi; müzik eğitimi öğretmenliği alanında profesyonel lisans diploması da aldı. Ümeyme El-Harem, eğitim yolculuğunu “Bu eğitim, sadece ud çalmamı değil, aynı zamanda öğretme ve sanatsal rehberlik becerilerimi de geliştirdi” sözleri ile özetliyor.  

Kendi topluluğunu kurdu

2018’de kendi sanatsal projesini başlatan Ümeyme El-Harem, “Qatr En-Nedâ” (Çiğ Tanesi) Arap Müziği Topluluğunu kurdu. Bu topluluk, seçkin kadın ve erkek müzisyenlerden, ayrıca tam bir koro ekibinden oluşuyor.

Topluluk, Fas ve Doğu’nun müzikal hazinelerine kadar, özgün Arap müziğini yeniden canlandırmaya odaklanıyor. Ümeyme El-Harem için bu proje, sadece sanat değil; aynı zamanda müzikal belleği koruyan ve geçmişle bugünü çağdaş bir tarzda buluşturan canlı bir alan. Sanata olan derin aşkına rağmen, Ümeyme El-Harem başka bir alanda da mücadele veriyor. Bugün akademik olarak ekonomi dalında doktora öğrencisi.

Ümeyme El-Harem, “Ud çalmak uzun bir yolculuk, sabır ve emek ister. Sanatsal tutkularımla akademik yolculuğumu dengelemek benim için gerçek bir meydan okuma oldu” diyor.

Uda erkek egemen bir alan olarak bakılmasına rağmen, kadınların varlığının arttığını düşünen Ümeyme El-Harem, konuşmasına şu sözlerle devam ediyor: “Bir kadın olarak udu çalma deneyimimde, öğretmenlerimden ve çevremden büyük destek gördüm. Bu yüzden, udun sadece erkeklere özgü olduğunu düşünmüyorum. Müzik cinsiyet tanımaz; tutku ve yaratıcılık ister ve bunlar hiç kimsenin tekelinde değil.”

Gençlere mesaj

Ümeyme El-Harem, sözlerini, müzik dünyasına adım atmak isteyen gençlere ilham verici bir mesajla bitiriyor: “Bu yol disiplin, sabır ve sebat gerektirir. Akademik eğitim ile müzik tutkusunu dengelemek şarttır.”