NEZİHA BOUSSAİDİ

Tunus- Sanat, geçmişten bugüne toplumların kendilerini ifade etme biçimi, kültürlerini koruyarak gelecek nesle aktardıkları önemli bir alan. Müzikten resme, tiyatrodan dansa geniş bir yelpazeyi kapsayan sanat alanı, iktidarlarca devletin hizmetine sokulmaya çalışılsa da toplum, değerleri ile geliştirdiği sanatı her koşulda korumayı bildi.

Resim çizmenin kadınların kendilerini ifade etmek için bir çıkış yolu olduğunu söyleyen Tunuslu Ressam Raja Ben Nasr, hobi olarak dahi geliştirilse olumsuz düşünceler ve olaylara daha olumlu ve çözümleyici yaklaşımı getireceğini savunuyor. Raja Ben Nasr, ressamlığa profesyonel olarak başlamadan önce uzun yıllar ebe- hemşire olarak çalışmış. Emekli olduktan sonra hobi olarak kalan hayalini gerçeğe dönüştürmek için işe koyulmuş.

‘Özgür hissettim ve bu duyguyu sevdim’

Çocukluğundan beri resme ilgisinin olduğunu söyleyen Raja Ben Nasr, ailesine yardım ettiği için yeteneğini o dönemler geliştiremediğini belirtiyor. Herhangi bir eğitim almadığını kaydeden Raja Ben Nasr, konuşmasına şöyle devam etti:

“Ev dekoratifi için kullanılan eşyaları çizerek başladım çalışmaya. Renkleri nasıl kullanacağımı bilmiyordum. İlgim hep oldu. Sonrasında evlendim ve çocuklarım oldu. Resmi askıya aldım. Kızım ve oğlum büyüdükten sonra içimde kalan hayalimi gerçekleştirmek için adım attım. 2017 yılında evde bir atölye kurdum. İlk çalışmalarıma orada başladım. Önce günde bir saatimi ayırdım. Sonrasında günlerimin tamamını verdim. Yorulmadan, sıkılmadan çizdim. Ailem ve arkadaşlarımda bana destek olunca eğitim almaya karar verdim. Eğitim aldım. Bu bana daha profesyonel resimler çizebileceğim konusunda özgüven verdi. Özgür hissettim ve bu duyguyu sevdim. Sanat özellikle kadınlar için çok pozitif hissettirecek bir uğraş. Hobi olarak bile yapılsa iyi hissettirecektir.”

Kadınların yaşamları ilham oldu

Yaşadıklarını ve duygularını resme yansıttığını, kadınların yaşamlarından ilham aldığını ifade eden Raja Ben Nasr, “Her zaman birçok yükü omuzlamış olan Tunuslu kadınların hissettiklerini hissediyorum ve onları çiziyorum. Kadınların birçok sıfatı ve yeteneği var bunlar bana ilham veriyor. Yaşadıkları acıları da unutmamalıyız. Ataerkil zihniyetinden kaynaklı, Tunuslu kadınlar hala acı çekiyor. Ebe olarak çalıştığım dönemlerde, kadınlara, kız çocukları olduklarını söylediğimizde nasıl ağladıklarını hiç unutamıyorum. Kız çocuğu olan erkekler hemen anne ve çocuğu hastaneden alıp eve götürürlerdi” dedi.

40 tablo ile Fas’ta sergi açtı

Henüz yolun başında olduğunu vurgulayan Raja Ben Nasr, aile, arkadaş ve diğer ressamlardan çalışmalarına dair övgüler aldıkça daha çok cesaretlendiğini söyledi. Son sergisini Fas’ın başkenti Rabat’ta "Hayal Gücünün Parfümleri" adıyla 40 tablo ile açtığını anlatan Raja Ben Nasr, bölgedeki ressamlar arasında çok ilgi duyulduğunu dile getirdi. Raja Ben Nasr, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:

“Sanatsal bir tabloya dönüşecek konu ya da fikir bulmak kolay değil. Bazen geceleri bir fikri hayata geçirmek için uyanıyorum ya da çizmek istediğim bir şeyi düşündüğüm için uyku beni terk ediyor ve resimlerimin tüm konuları gerçek bir duygudan kaynaklanıyor, her resim benim için yeni bir doğuş.”