RAFIF ESLEEM

Gazze – Görsel sanatlar alanında çok sayıda sanatçının katılımı ile oluşturulan Gazze Atölyesi, kadınların yeteneklerini geliştirmelerine ve sessiz kalmak zorunda bırakıldıkları konuları dile getirmelerine yardımcı oluyor. Gazze Atölyesi fikrinin koordinatörü Dalia Abdülrahman, Gazze Şeridi'nde kadın plastik sanatçılarına özel bir yer olmadığını ifade ederek, atölye fikrinin de buradan doğduğunu anlattı.

Dalia Abdülrahman, “Stüdyoya, Güzel Sanatlar Fakültesi'nden yeni mezun olan birkaç genç kadın katıldı ve bir yıl boyunca deneyimlerini aktardılar. Genç kadınlar fikirlerini önce kağıda ve sonra da resme aktardılar. Birçoğu daha sonra uluslararası yarışmalarda ödül kazandı. Öğrenciler etkinliklere katılarak sanat dünyasına açılmak için her türlü çabayı harcıyor” dedi. Dalia Abdülrahman, atölyenin sanata meraklı çok sayıda kadın tarafından ziyaret edildiğini, kendisinin de kilden heykel, seramik ve çizim kursları aracılığıyla sanatı psikolojik terapiyle birleştirmeye karar verdiğini söyleyerek, bu eğitimlerin popüler hale geldiğini belirtti. Bu etkinliklerin Dünya Kadınlar Günü gibi kadınlara özel günlere denk getirilmesini istediğini ifade eden Dalia Abdülrahman, 8 Mart'ta da kadınların ve çocuklarının katılımıyla bir resim sergisi düzenlemeyi ve kadınların başarısını göstermeyi istediklerini dile getirdi.

Zaman geçtikçe kadınların bu tarz çalışmalara ilgisinin arttığını ancak finansman yetersizliği ve pahalı hammadde maliyetlerini karşılayamaması nedeniyle ilerleyemediğine dikkat çeken Dalia Abdülrahman, finansal sorunları aşmaya çalıştıklarını ifade etti.

‘Tablolarım Filistin dışında satılıyor’

Erk zihniyetle sürekli bir savaş halinde olduğunu belirten sanatçı Fidaa Al-Hasanat, Filistinli bir kadın olarak resimin kendini ifade edebileceği bir alan bulduğu için Gazze Atölyesi'ne katıldığını kaydetti. Yaşam hakkının elinden alınmasını istemeyen Fidaa Al-Hasanat, “Bazı resimlerim ‘uygunsuz’ olarak değerlendiriliyor. Bu nedenle yayınlamakta zorluk çekiyorum. Sosyal medyada bazı eleştirmenlerden büyük destek alıyorum ve tablolarım Filistin dışında satılıyor” şeklinde konuştu.

‘Kadınlar kısıtlamalardan kurtulmak istiyor’

Atölyenin sağladığı alanın, fikirleri resme uygularken olgunluğa erişmesine yardımcı olduğunu dile getiren Fidaa Al-Hasanat, tüm sanatçıların birbirlerini desteklediklerini ve eserlerin mümkün olan en iyi şekilde ortaya çıkması için tavsiyelerde bulunduğunu açıkladı. Fidaa Al-Hasanat, “Her ay 8 toplantı düzenleniyor. Toplantılarda fikirler üzerine beyin fırtınası yapmak, eskizler çizmek ve uygun hammaddeler ile uygun uygulama teknikleri hakkında birçok tartışmalar yürütülüyor. Genç kadınlar, yaptıkları çalışmalarla fikirlerini belli bir noktaya hapsetmek istemiyor. Genç kadınlar, toplumun kadınların yaratıcılığını sınırlayan, aşağılanmayı veya her türlü şiddete başvurmayı kabul ettiren kısıtlamalarından kurtulmak istiyor” ifadelerinde bulundu.

‘Sanatçı baskıyla yüzleşiyor’

Lamis Al-Şarif ise kadınların yaratıcı olduğunu söyleyerek, kadın sanatçıların fikirlerini geliştirebilecekleri ve farklı beceriler öğrenmek için farklı yöntemler bulmaya çalışacakları bir mekanın olmasının önemli olduğunu söyledi. Karşılaştıkları en önemli zorluklardan birinin onları kendi kurallarına boyun eğmeye zorlayan toplum olduğunun altını çizen Lamis Al-Şarif , “Sanatçı, içinde yaşadığı duruma rağmen ifade etme isteğini kontrol altında tutarak, baskıyla yüzleşiyor. Kadınlar yaşadıkları şehirlerde toplumsal sorunlarla karşı karşıya kalıyor. Ben de şehir ve kadını anlatan bir resim çizdim. Resmimde kaktüs ve etrafında binalar yer alıyor. Sanatıma canlılık katmak için resimlerimde her zaman müzik sembollerine de yer veriyorum. Genç kadın sanatçıları gelecek nesillerle bütünleştirmek önemli. Çünkü yeni nesiller daha sonra kadın sorunlarını sanat aracılığıyla dile getirecek ve gelecek nesillere taşıyacak” diye belirtti.