Kadınlar için kültürel bir soluk: Hîlala Zêrin
Hîlala Zêrin Kadın Kültür Hareketi, 2016 yılından bu yana Kuzey ve Doğu Suriye’de kadınlar başta olmak üzere çocuklar için her türlü kültürel ve sanatsal çalışmalar yürütüyor, akademiler açıyor ve temsilcilikler oluşturuyor. “Genç kadınların yoğun enerjisinin yanı sıra duruluğu ve temizliği bize ilham veriyor” diyen Fewaza Elî, kültürünü sahiplenen genç kadınların yarınlarını da edeceklerini söyledi.
EBÎR MUHEMED
Qamişlo – Kültürün sahiplenicisi ve devam ettiricisi olarak addedilir kadın. Bunun böyle addedilmesinde elbette binyılların getirdiği insanlık birikiminin halen yaşatılıyor olmasında kadının rolünün büyük olmasından ileri gelir tanımlama. “Hîlala Zêrin” olarak kendisini adlandıran Kadın Kültür Hareketi, kuruluş amacını ve yürüttüğü çalışmaları ajansımıza değerlendirdi. Kuzey ve Doğu Suriye Koordinasyonu Üyesi Fewaza Elî, kadınlara özgü kültür-sanat faaliyetlerini sürdüren Hîlala Zêrin Kadın Kültür Hareketi’nin 2916 yılında kurulduğunu söyledi.
“İlk konferansımızı 2017 yılında yaptık”
Hîlala Zêrin’in ayrıca üyesi olduğunu belirten Fewaza Elî, “Hîlala Zêrin ismi ile ilk olarak örgütlenme çalışması yürüttük ve 2017 yılında ilk konferansımızı gerçekleştirdik. Örgütlenmeye başlar başlamaz Kuzey ve Doğu Suriye’nin Hasekê başta olmak üzere çok sayıda kentinde temsilcilikler oluşturduk. Özellikle genç kadınlar yoğun ilgi gösterdi” dedi. Fewaza Elî, bilhassa 2012 yılına kadar Kuzey ve Doğu Suriye’de yaşayan başta Kürt kadınları olmak üzere Arap, Süryani ve Türkmen kadınların kültürlerini yaşamaya ve yaşatmalarına dönük ciddi baskılarla yüz yüze kaldıklarını ve bunda Suriye Hükümeti-Baas rejiminin etkisinin olduğunu hatırlatıyor.
“20 kadınla yola çıktık”
Kuruluşlarının en başında 20 kadınla birlikte yola çıktıklarını ve şimdi bu sayının kat be kat arttığına dikkat çeken Fewaza Elî, “Kültürel faaliyetlere duyulan yoğun ilgiden kaynaklı çalışmalarımızı bir çok kentte oluşturmaya başladık. Temel kültürel çalışmalar olarak isimlendirilen müzik, tiyatro, resim, folklor ile başladık. Kültür akademileri oluşturduk. Özellikle çocuklar için ve çocukların taleplerini de göz önünde bulundurduk” ifadelerinde bulundu.
“Amacımız genç kuşakların kültürüne sahip çıkması”
Kadınların kültürlerini sahiplenmeleri kadar tanımaları gerektiğinin de altını çizen Fewaza Elî, kuruluşlarından bu yana kısa bir zaman geçmiş olmasına rağmen Kuzey ve Doğu Suriye’nin tüm kentlerinde örgütlendiklerini ve festivaller, akademiler gerçekleştirdiklerini anlatarak, amaçlarını şöyle özetledi: “Bizler herkesin kendi kültürlerini tanıyarak, sahiplenerek, yaşatarak devam ettirmelerini amaçlıyoruz. Hîlala Zêrin olarak en büyük amaçlarımızdan biri Rojava Kürdistan’ında kültürüne sahip çıkan ve yaşatan bir genç kuşak oluşturmak. Dengbej kültürünü tanıyan onunla büyüyen ve yaşatan gençliğin varlığı önemli ve yine bunu yazıya döken bir neslin oluşturulması şart. Aslında bir şeyleri yeniden kurmuyoruz, inşa etmiyoruz, var olanı korumaya çalışıyoruz. Kültürü yerinde ve yerinden yaşatmaya, yeniden ayağa kaldırmayı amaçlıyoruz.”
“Kadınların enerjisi bize ilham veriyor”
Başta Kürdistanlı kadınlar olmak üzere Ortadoğu’da kadınların kültürel soykırım ile yüz yüze kaldıklarını ve bu kültürel soykırımın da karşısında en çok kadınların durarak mücadele yürüteceklerini kaydeden Fewaza Elî, kültür ve sanatın tüm toplumun ihtiyaçlarına cevap verebilmesini istediklerini de aktarıyor. Fewaza Elî, “Kültür ve sanat çalışmalarımızı kolektif bir işleyiş ile sürdürüyoruz. Zaten öyle olmasa bu denli ilgi görmeyebilirdi. Yaptığımız planlamaların yanı sıra gençlerin, kadınların ve çocukların ihtiyaçları nelerdir, neler almak istiyorlar, bunu da göz önünde bulunduruyoruz ve çok güzel bir enerji açığa çıkıyor” diyerek, talebin yoğun olmasından memnuniyet duyduklarını anlattı. Genç kadınların yoğun enerjisinin yanı sıra duruluğu ve temizliğinin kendilerine ilham verdiğini sözlerine ekleyen Fewaza Elî, kültürünü sahiplenin genç kadınların yarınları da inşa edeceğini kaydetti.