Kadına dair ne varsa Gulbahar sesi ile bugüne taşıyor
Kuzey ve Doğu Suriye’de mücadele geçmişi uzun yıllara dayanan Gulbahar Elî Evdo, seslendirdiği stranlarla 19 Temmuz devrimini ezgileriyle harmanlıyor. Kızını da mücadelede yitiren Gulbahar Elî Evdo’nun tek isteği özgür bir yaşam.
BÊRÎVAN ÎNATÇÎ
Dêrik – Her ezgi, onu söyleyen kişinin yüreğinden bir serüveni anlatır. Yaşam yolculuğu boyunca çokça anıyı barındıran ve acıyı avutan serüvenler. Devrimin 13’üncü yıldönümüne giren Rojava’da kadınların yüreğinden akıp gelen ezgi ve ağıtlardan, uzun soluklu mücadelenin gerçekliğini görmek mümkün. Rojava’ın Dêrik kentinden Gulbahar Elî Evdo da söylediği ezgilerle kendisinin de öncülüğünü yaptığı mücadeleyi dillendiriyor. Gulbahar Elî Evdo’nun YJA-Star gerillası kızı Sozda Dêrik, 2012 yılında Şemzînan'da Türk devletinin işgaline karşı verdiği mücadelede hayatını kaybetti. Her Kürdistanlı gibi bizi yüreğinin sıcaklığıyla evinde karşılayan Gulbahar Elî Evdo, ilk olarak bizlere şu stranı seslendiriyor:
“Ma ezê ji kê re bêjim ji kê re nebêjim
Ma ezê ji keç û xortên serê çiya re bêjim
Ez ê bêjim ciwanên me ciwan in
Mala minê ezê gula biçînim tevî wî gihayî...”
Kadınlar ağıt ve stranları ile kültürlerini gelecek nesle aktarıyor
Gulbahar Elî Evdo’nun sözlerinde yıllarının hasretinin biriktiğini anlıyoruz. Sözlerinde yılların özlemleri gizli. Kadınlar stranlarıyla, ezgileriyle, ağıtlarıyla kültürlerini gelecek nesillere aktarıyorlar. Gulbahar Elî Evdo da bu mirası annesinden devraldı. Gulbahar Elî Evdo, "Evlenmeden önce köyümüzde yaşıyordum, arazimiz vardı, tarım yapıyorduk. Bir defasında köyümüzde biri öldü ve annemi ağıt yakması için çağırdılar. O dönemler annemden duyduğum sözleri bende devam ettirdim” diyor.
Zaman geçtikçe Gulbahar Elî Evdo’nun sözleri ve ezgileri her yere yayılır. 15 yaşında evlenen ve şu an 55 yaşında olan Gulbahar Elî Evdo, çocuk yaşta yaşadığı köyünden Dêrik şehrine taşınır. Annesinden öğrendiği ağıtları ve stranları cenazelerde ve çeşitli etkinliklerde seslendiren Gulbahar Elî Evdo, yurtsever ruhla hareket ediyor ve özgür bir yaşam için kendisinden istenilen her işe koşuyor. Yaşadığı topraklarda özgür bir gelecek kurma konusunda mücadele yürüten Gulbahar Elî Evdo, Yekîtiya Star’ın kuruluşunda da görev alır. Gulbahar Elî Evdo, “Kadınlar küçük guruplar halinde örgütlenme çalışmalarını yürütüyorlardı. Ancak devrim sayesinde bugün açık bir şekilde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Yekîtiya Star bugün Kongra Star’a dönüşerek büyük bir hareket haline geldi” diye belirtiyor.
‘Eskiden tarlaya gide stranlar söylerdik’
Kürt kültürü ve folklorunda hayata dair her şeyin basit kelimelerle anlatıldığı söylenebilir. Kırsal yaşamda tüm işler söylenen ezgilerle birlikte kolektif bir şekilde yapılır. Tarımda ürünlerin toplanmasında bir dizayn oluşturan çiftçiler, ürünleri topladıkları sırada ezgiler söyler ve bu anlar büyük bir mutluluğa dönüşür. Gulbahar Elî Evdo, "Eskiden tarlaya giderdik ve birlikte stranlar söylerdik” diye kaydediyor. Gulbahar Elî Evdo, tarlalarda söyledikleri bir ezgiyi de bizimle şöyle paylaşıyor:
“Xezalam lê delalam lê hey bihêre bihêre bihêre
Xezalam lê delalam lê koçer çûne zozanan
Xezalam lê delalam lê konê reş lê vedane…”
Köy hayatındaki günlük işler gibi evlilik, yani kadının evinden veya köyünden ayrılması da stranlara konu olmuştur. Gulbahar Elî Evdo, bu durumun hayatlarında üzüntü yarattığını söylüyor ve şöyle devam ediyor:
“Dema em ciwan bûn ger yek ji gundê me zewicîba me li pêy wê vê digot:
‘Her hevalê her hevalê gewrê bozê çav xezalê
Te xira kir aliyê malê
Yadê hevala min birin
Tu kes nizane bi ku ve birin
Ji ava mezin derbas kirin…’”
Gulbahar Elî Evdo, geçmiş yaşam tarzının unutulmaması gerektiğine dikkat çekiyor. Yani yaşanmışlıkları anlatmak bir anıya dönüşüyor ve bir kadının evlenmek için köyden ayrılması üzerine bir sonraki stranını da şöyle söylüyor:
“De rakin bejna ha bilindo hey narê rakin
Te xirakir tara gundo wey narê te xirakir
De li pêşiyê çira findo hey narê
Lêkin çavbelekê hey narê lêkin…”
‘Sozdar ismini ben ona verdim’
19 Temmuz Devrimi’nde yer alan Gulbahar Elî Evdo, şimdi de kültürel etkinliklere katılım sağlıyor. Rojava Devrimi’nin öncülüğünü yapan ve hâlâ kültürüne sahip çıkan birçok kadın gibi Gulbahar Elî Evdo’nun da uzun bir deneyimi var. Kızı Sozdar Dêrik’e olan özlemini stranlarına yansıtan Gulbahar Elî Evdo, "Sozdar akıllı ve zeki bir kızdı. Sozdar ismini ben ona vermiştim. Dağa çıktığında bu isimle mücadelesini sürdürüyor. Çocukken bile çok zekiydi, kardeşlerine bakıyordu. Okulda da çok başarılıydı. Çocukluğunda bile var gücüyle çalışırdı ve bir işi yaparken de kendini çok yorardı. Onun mücadelesi ile de gurur duyuyoruz" ifadelerinde bulunuyor.
Kızı Sozdar’ın anılarını biriktiren Gulbahar Elî Evdo, kızının resimlerini, mektuplarını çocukken oynadığı oyuncaklarını, saç tokalarını, yıllar içinde ona yazdığı tüm mektupları saklıyor. “Arkadaşlarına çok bağlıydı” diye anlatıyor kızını Gulbahar Elî Evdo. Kızı Sozdar mücadele saflarından annesi Gulbahar Elî Evdo’ya birçok mektup gönderir. Gulbahar Elî Evdo belki okuma-yazma bilmiyor ama hepimiz biliyoruz ki bazen anlamak için okumaya bile gerek kalmıyor. Mektuptaki satırlara bakıyor ve yazdığı her sayfanın kokusunu içine çekiyor.
‘Şehit olursam ağlama, sadece stranlarını söyle’
Gulbahar Elî Evdo, şöyle diyor: “Sozdar bana gönderdiği bir mektupta, ‘Şehit olursam eğer arkamdan ağlamada, sadece stranlarını söyle’ diyordu. Sozdar şehit olduğunda bende onun dediğini yaptım.”
Gulbahar Elî Evdo, yaşamını yitiren kızı için seslendirdiği stranını da şu şekilde aktarıyor:
“Dest namînin ser hev
Çav namîne girtî
Guh namîne kerr
Dil namîne birîndar
Hey Dêrika şêrîn
Xwediya wê dehla şîn
Min ji te re anî mizgîn
Sozdar kete jîn
Sozdar kete jîn…”
Gulbahar Elî Evdo, son olarak sözlerini şu cümleyle sonlandırıyor: "Sozdar sadece benim değil, tüm halkın kızıdır.”
Gulbahar Elî Evdo, bizleri kelimelerle ifade edilemeyecek duygular içinde bırakıyor. Kadın devrimi alanında birçok sözün olduğunu ve tüm sözlerin tüm annelere ait olduğunu biliyoruz.