Gazze’de 40 kadın sanatçı sergide buluştu

Dar Al-Kalima Vakfı tarafından Gazze’de açılışı yapılan sergiye katılan 40 kadın sanatçı, eserlerinde özellikle kadınların yaşadıklarına dikkat çekerken topluma mesaj iletmek için sanatın iyi bir araç olduğunu söyledi.

RAFIF ESLEEM

Gazze- Dar Al-Kalima Vakfı dün heykel, fotoğraf ve çeşitli görsel sanatlar alanında çalışan 40 kadın sanatçının sergi açılışını yaptı. Dar Al-Kalima Vakfı Gazze Programı Koordinatörü Ghada Al-Araj, kadın sanatçıların geçtiğimiz aylarda çeşitli alanlarda eğitimler aldıklarını ve bu eğitimlerin sonucunu sergi açarak eserlerini halkın beğenisine sunduklarını kaydetti. Sergide farklı sanat türleriyle ilgili yeteneklerini kanıtlayan genç kadınlara daha çok yer verildi.

‘Kadınlar farkına varmalı’

Plastik sanatçısı Samar Zorob, sergiye iki farklı eserle katıldığını belirterek “Eserlerimden biri cezaevine kapatılan, toplumun örf ve adetlerini görmemek için gözlerini kapatan bir kadının emellerine ulaşmak için verdiği mücadelenin heykelidir. Eserde kadınların toplumun baskıları altında kalmamalarını, sürekli başarılı yollarda yürümelerini, kendilerini kanıtlamaları mesajını vermek istedim. Görsel çalışmalar daha fazla mesaj içeriyor. Özellikle de kadınların acılarının aktarılmasında da daha etkili. Kadınlar sıradan gördükleri hayatın aslında bir hapishane olduğunun farkına varmalıdır” diye konuştu.

İlk eserini sergiledi

Sergiye dört eserle katılan plastik sanatçısı Fatima Youssef, kadının içinde yaşadığı toplumla ilişkisini, temsil ettiği gücü anlatmak için sergiye heykel sanatındaki ilk işini sunduğunu ifade etti. Heykellerini kil ile yapan Fatima Youssef, “Başlangıçta kil ile heykel yapmak benim için bir krize dönmüştü.   Parçayı tamamen bırakmadan nasıl tamir edeceğimi bilmiyordum. Bu yüzden eserlerimi denetleyen ve düzelten sanatçı Rana Al-Batrawi'den yardım istedim” dedi.

Kadının özgürlüğünü anlatıyor

Plastik sanatçısı Farah Qarmout, sergiye sunduğu eserleri hakkında şunları söyledi: “Kuşatma altındaki şehrin savaştan uzak farklı bir resmini çizmek, günlük hayatta daha önce hiç kimsenin dokunmadığı derin konuları tartışmak için heykel yaptım. Eserim kadının özgürlüğünü anlatıyor. Eserim sadece Gazze Şeridi'nde değil tüm Arap toplumlarında kadınlar ataerkil zihniyetin engellerinden uzak, kimsenin baskısı olmadan topluma katılabileceğini ve etkili olabileceğini anlatıyor.”

Eserini kız çocuğunun gözünden tasarladı

Rasha Al-Rayes ise çalışmalarıyla ilgili olarak “Kadın sorunlarını bir kız çocuğu olarak ele almak ve dile getirmek istiyordum. Her gün karşılaştığım sorunlarla yüzleştim ve sanatın çeşitli konuları dile getirmede etkili olduğunu gördüm. Bu yüzden heykel yapmayı daha çok sevdim ve ilgi duydum. Kadın sanatçıların farklı kültürlerle bütünleşmesi önemlidir. Sosyal ağ siteleri ve modern teknoloji de bunun için önemli bir araç olduğunu düşünüyorum” dedi.

Dünyanın en büyük mozaiğini tabloya sığdırdı

Hişam Bin Abdülmelik tarafından Eriha’da yaptırılan Hişam Sarayı’nı ziyaret eden May Baroud, sarayın zemininde yer alan “Hayat Ağacı” adı verilen 827 metrekarelik dünyanın en büyük mozaik tablosunu taklit eden bir tablo ile sergiye katıldı. Filistin mirasına ve Filistin topraklarında yaşayan dört medeniyetin geride bıraktığı yerlere sahip çıkmanın önemine vurgu yapan May Baroud, “Ülkenin diğer bölgelerindeki yerleşim birimlerini tüm engellere rağmen sergiye taşımak istedim” diye belirtti.