Faslı yönetmenler kadın sorunlarını sinema yoluyla sorguluyor
Fas sinemasında kadın bakış açısının geliştiğini ancak yetersiz olduğunu değerlendiren Kültür Sanat Muhabiri Fatima Yahdi, “Gerçek bir toplumsal dönüşüm için kadınların sorunları sinemanın merkezinde olmalı” dedi.

HANAN HARET
Fas- Fas sineması son yıllarda kadın bakışının yükselişine tanıklık ediyor. Erkek egemen anlatıların uzun süre belirlediği sinema diline karşı, Faslı kadın yönetmenler kendi hikâyelerini, kendi dilleriyle perdeye taşımaya başladı. Bu yeni dalga, yalnızca görsel estetikle değil; aynı zamanda adalet, toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadın hakları gibi sorunları da içerisinde işliyor.
Kadınların deneyimlerini merkezine alan bu sinema anlayışı hem içerik hem de temsil açısından dönüştürücü bir etki yaratıyor. Ancak bu yükselişe rağmen, Fas’ta yaşayan kadın yönetmenler hâlâ yapısal engellerle, finansal zorluklarla ve kültürel önyargılarla mücadele ediyor. Sinemada kadınların sesini daha güçlü kılmak için bireysel çabalarla yürütülen üretimler, aynı zamanda erkek egemen bakış açısına karşı kadınların sanatsal bir direniş alanı haline geliyor.
Kültür Sanat Muhabirliği yapan Gazeteci Fatima Yahdi, son yıllarda Fas sinemasında kadın haklarına dair önemli temaların işlendiğini belirterek, bu alandaki girişimlerin arttığını ancak hâlâ derinlikten yoksun olduğunu vurguladı. Fatima Yahdi’ye göre, hak temelli bir sinema dili geliştirilmediği sürece, bu çabalar kalıcı ve dönüştürücü bir etki yaratamıyor.
‘Sinemamız kadın meselesinde yüzeysel olmaktan kurtulamıyor’
Kadın haklarını konu alan bazı güçlü yapımlar ortaya çıksa da Fas sinemasında bu alanda bütüncül bir yaklaşım eksik. Fatima Yahdi, “Bazı yönetmenler ve senaristler önemli işler yaptı, örneğin Maryam Touzani'nin ‘Adam’ filmi, evlilik dışı annelik konusunu cesurca ele aldı. Ancak genel olarak hâlâ bireysel çabaların ötesine geçemiyoruz” ifadelerini kullandı.
Festivaller sona erdiğinde etkileri de bitiyor
Fas’ta çok sayıda sinema festivali düzenleniyor ancak Fatima Yahdi festivallerin etkinlikler bitince unutulduğunu söyledi. “Festivaller, kadın meselelerine odaklanan yapımlara alan açsa da bu platformlar kalıcı üretim merkezlerine dönüşmüyor” diyen Fatima Yahdi, sözlerine şöyle devam etti:
“Bu festivaller bünyesinde hak savunucuları, yönetmenler ve gazetecileri buluşturan senaryo yazım atölyeleri kurulmalı. Bu ekipler, kadınların haklarıyla ilgili gerçek ve etkileyici hikâyeler üretmeli.”
‘Fas sineması hala elitist, seyirciyle bağ kurmakta zorlanıyor’
Fatima Yahdi, Fas sinemasının halktan kopuk olduğunu ve çoğu yapımın dar bir elit kesime hitap ettiğini söyledi. Festival filmlerinin ya sınırlı gösterimle kaldığını ya da izleyiciye ulaşmadığını belirten Fatima Yahdi “Buna karşılık, içerik açısından zayıf da olsa komedi filmleri, geniş izleyici kitlesine ulaşıyor. Hem sosyal mesaj içeren hem de izleyiciyle bağ kurabilen bir sinema dili geliştirmeliyiz. Ağır ve akademik değil; ama sığ ve ticari de olmayan bir denge kurmak gerekiyor” dedi.
Öne çıkan Faslı kadın yönetmenler
Fatima Yahdi, son yıllarda adından söz ettiren kadın yönetmenlere de dikkat çekti. “Fatima Aklaz, Maryam Touzani ve Meryem Benm'Barek gibi isimler, sinemada sosyal meseleleri estetikle buluşturmayı başardı” diyen Fatima Yahdi Fatima Aklaz’ın özellikle, kırsal kesimdeki kadınların eğitime erişimi, yoksulluk ve sağlık sorunları gibi hassas konuları işleyerek dikkat çektiğini ifade etti.
Fatima Yahdi öte yandan, bu alanda öncü olan usta yönetmenler Farida Belyazid ve Farida Bourquia’nın, Fas’ta kadınların sinema alanındaki temsiline öncülük ettiğini vurgulayarak, “Ayrıca Izza Genini, Fas kültürünü ve kadınların yerini belgesellerle etkileyici bir biçimde yansıttı” diye belirtti.
‘Kadınların yaşadığı adaletsizlikler sinema aracılığıyla sorgulanmalı’
Fatima Yahdi, kadın konularının artık sinemada daha fazla yer bulduğunu ancak bu gelişimin sistematik değil, bireysel çabalara dayalı olduğunu söyleyerek, bu ilerlemenin sürdürülebilir olması için Fas Sinema Merkezi başta olmak üzere kültürel kurumların daha fazla destek sağlaması gerektiğini ifade etti.
Fatima Yahdi, sinemanın yalnızca bir eğlence aracı değil, toplumsal değişim için güçlü bir platform olduğunu kaydetti. “Kadınların yaşadığı eşitsizlikler, maruz kaldıkları adaletsizlikler, sinema aracılığıyla sorgulanmalı” diyen Fatima Yahdi devamında şunları söyledi:
“Gerçek bir toplumsal dönüşüm için kadın meselesi sinemanın merkezinde olmalı. Ama bu, sadece dekoratif biçimde değil; derinlikli, sanatsal ve insani bir duyarlılıkla işlenmeli. Bunun için hak savunucuları ve sanatçılar arasında gerçek bir iş birliği gerekiyor. Sivil toplum kuruluşları bu süreçte çok önemli bir rol üstlenebilir. Kadın hakları odaklı yapımların desteklenmesi, tartışma alanlarının açılması ve sinemanın toplumla bağının güçlendirilmesi gerekiyor.”