Faslı kadınlar, Marakeş evlerinin hikayesini resimlerle anlattı

Faslı kadınların, Marakeş evlerinin tarihini, hikayesini anlattığı resimleri “Kivash Nahouf - Nasıl Görüyoruz" sloganıyla düzenlenen "Becerikli Anneler" adıyla sergilendi.

RECA XÊRAT

Fas - Marakeş şehrinde kültürel mirasın korunmasına dair çalışmalarda bulunan Dar Balarg Vakfı, “Kivash Nahouf - Nasıl Görüyoruz" sloganıyla "Becerikli Anneler" sergisi düzenledi. Dar Balarg’ın direktörü Maha Al-Madi, İsviçreli iç mimar ve Dar Balarg’ın kurucusu Suzzane Bîderman’ın “İzlemeyi öğrenelim” sözünü hatırlatarak, serginin kadınlara ilham olduğunu anlattı.

‘Kadınlar hafızalarında kalanları resmediyor’

Serginin düzenlenme amacı hakkında konuşan Maha Al-Madi, “Şehrin somut olmayan bir mimarisi olduğu için kadınlar hafızalarında kalan sahneleri resmediyor” dedi. Sanatçı Laila Hadda ve sanatçı Nada Al-Qadri gibi plastik sanatçıların Dar Balarg Vakfı ile işbirliği yaparak kadınlara yönelik atölyeler düzenlediklerini aktaran Maha Al-Madi, kadınların atölyeler aracılığıyla resim yeteneklerini ortaya çıkardığını söyledi. Her bir kadına mimari bir evin içindeki kültürel mirasın bir yönünün verildiğini belirten Maha Al-Madi, “Bu sergi aracılığıyla evin tarihini ve içindeki olayları, hikâyesini ve kültürel mirasını öğrenebileceğimizi görmek istedik” dedi.

‘Bir çok kültür Marakeş evlerinde’

Maha Al-Madi, Marakeş evlerinde her misafir için özel alanların ve odaların olduğunu sözlerine ekleyen Maha Al-Madi, “Bu kültür Marakeş'te birçok evde kalmıştır. Yetenekli kadınlar için bir sanat sergisi düzenlemeyi düşündük. Evler halka açık yerler. Sokaklar, binalar, nefler ve tapınaklarla dolu bir yer.  Önünden geçip gittiğimiz ancak görüntü olarak görmediğimiz birçok yer var. Bu evlerin odalarında çay içmek için özel bir yerin olduğunu görüyoruz. Cam dolaplar en güzel eşyalarla süslenmiş” şeklinde konuştu. 

‘Her kadın kültürün taşıyıcısı’

Maha Al-Madi, Marakeşlilerin çoğunun eski bir uygarlığı yansıtan oymalı kapılarda, geleneksel pencerelerde ve tavanlarda belirgin olan kentin mimarisine aldırış etmeden antik kentin sokaklarında dolaştıklarını anlatarak, “Serginin ismini ‘Yetenekli Anneler’ koyduk çünkü her kadının yetenekli olduğunu ve kültürün taşıyıcısı olduğunu biliyoruz. Kadınlardan ressamlar, aktrisler, yapımcılar ortaya çıktı. Bazılarının sadece sınırlı bir eğitim düzeyine sahip olmasına rağmen” dedi.

‘Çok fazla araç gereç gerektirmeyen bir çalışma’

Sergiye katılan Zhour Rabouh, atölyeden yararlanan kadınların antik kentin sokaklarını dolaşarak motiflerin ve anıtların fotoğraflarını çektikten sonra bunları nakış alanında kullanılabilecek tablo ve desenlere dönüştürdüklerini söyledi. Kadınların yararlandığı çalışma tekniklerinin çok fazla araç gereç gerektirmediğine dikkat çeken Zhour Rabouh, bu atölye çalışmasının keyifli bir hava kattığına ve kadınlara kültürel mirasları vurgulama ve ifade etmedeki rolleriyle bir nevi gurur duymalarını sağladığını söyledi.

‘Kadınlar kültürel mirasın simgelerini somutlaştırıyor’

Serginin katılımcılarından Malika Al-Idrisi ise Dar Balarg'ın atölye çalışmasının kadınların yeteneklerini ortaya çıkarmada bir kilometre taşı olduğunu belirterek, kadınların sahip oldukları alanları somutlaştırma konusunda daha hevesli olduklarına işaret etti. Öncelikle antik kenti gezip fotoğrafladığını anlatan Malika Al-Idrisi, “Ardından renklerin üzerinden geçerek tıklama tekniği ile görüntüyü kopyalanma aşamasına geldim. Güzelliğini vurgulamak için de daha sonra resmi bir bezin yada kağıdın üzerine yerleştirdim. Kadınlar bu teknik ile kültürel mirasın simgelerini somutlaştırıyor, güzelliğini vurguluyor ve her birini sanatsal bir tabloya dönüştürüyor” şeklinde konuştu.