Ermeni kültürünü yaşatan Serli Simonyan ezgilerini iki dilde seslendiriyor

Mezopotamya coğrafyası halkların dillerinin, renklerinin, kültürlerinin birbirine karıştığı topraklar olarak adını tarihe yazdırmıştır. Elbette ezgilerden, mısralara varana kadar bu iç içe geçmişlik Mezopotamya halklarının günlük yaşamına da sirayet ediyor. Ermeni, Arap ve Kürt halklarının iç içe geçen halaylarından, ezgilerine katliamlar kadar umut da yansıyor. Kuzey Doğu Suriye’nin genç kadın yeteneklerinden Serli Simonyan’ın Ermeni ve Arapça ezgilerine kulak verelim birlikte.

REHEF YUSİF

Qamişlo – Serli Simonyan, sahneye ilk kez adım attığında kendisine duyduğu güveni zayıf, ancak tarih bilincine olan güveni tamdı. İşte tam da buradan aldı, belki de kendisine, ezgilerine ve ezgileri ile anlatmak istediklerine. Kuzey Doğu Suriye halkları diyerek dar bir Mezopotamya kesitinden sese kulak verelim birlikte. Mezopotamya’nın kadim topraklarının, kadim halklarının acılarını ve umutlarını şarkılara döken Kuzey Doğu Suriye’nin Qamişlo kentinde yaşamını sürdüren Serli Simonyan’ı dinleyelim birlikte. Henüz 21 yaşında olan Serli Simonyan, sahne tozunu genç yaşta yutmaya sanatçı bir aday. Halkının müziğini yapabilmesine vesile olan yeteneği ve kendisinde var olan yeteneğinin de desteklenmesiyle yüreğini ezgilere vermiş Serli Simonyan.

Yaptığı paylaşımlarla korku duvarlarını yıktı

Yaptığı çalışmalarını gün be gün ileriye taşırmaya çalışan Serli Simonyan, sahneye, şarkı söylemeye dair taşıdığı korku ve kaygı bariyerlerini büyük ölçüde sosyal medyada yaptığı ve beğeni ile karşılaşan çalışmaları ile kırdığını anlatıyor ajansımıza. “Şarkılarımı sosyal medyaya yükledikten sora korku bariyerimi aştım, kırdım. Bu bana cesaret verdi, yeteneğimi geliştirmek için destek oldu” diyor.

Müzik eğitim almaya ancak 2017 yılında başlayabildi

2017 yılına kadar profesyonel bir müzik eğitimi almadığını, fakat müzik okulunun açılması ile birlikte müzik eğitimine başladığını söyleyen Serli Simonyan, sesinin uzun zamandır müzik eğitimi almış olmasına rağmen istediği düzeyde açılmadığını düşünüyor. Kendisini yeterli görmenin sanatta tehlikeli olduğunun farkında olan Serli Simonyan, kendisini geliştirmeye devam ettiğini de ekliyor sözlerine.

Ezgilerinde Ermeni Soykırımı’nın izleri

Ezgileri ile halkına ses olmak istediğinin altını çizen Serli Simonyan, bilhassa 1915 yılında gerçekleşen Ermeni Soykırımı’nın unutulmaması ve hafızalardaki yerini koruması için sözlerini kendisinin de yazdığı bir video klip hazırladığını da kaydediyor.

Halkının “mirasının parçası olmak için” söylüyor

Yaşıtlarına ve müzikle uğraşmak isteyenlere popüler müziğin basit yanlarından uzak kalmalarını, günlük popülerlik uğruna anlamsız sözler sarfetmektense her sesin özgünlüğünü yakalaması gerektiği önerisinde bulunan Serli Simonyan, ezgilerin halkların da “Mirasının bir parçası olmak için” söylenmesi gerektiği taraftarı.

Sanata, müziğe olan tutkusunu, “suya ve havaya muhtaç olmak” kadar önemli bulduğunu söyleyen Searla Simonyan, kendisini henüz yolun başında olarak tanımladığnı da söylemekten geri durmuyor ve çok çalışacağının da sözünü veriyor.

Birlikte Serli'nin her iki dildeki ezgilerine kulak verelim

Yumuşak sesiyle halkının ezgilerini söyleyen ve üretkenliği ile de kendisini kanıtlamaya çalışan Searla Simonyan, aynı zamanda Arapça repertuvarını da geniş tutmaya çalıştığını söylüyor. Gelin birlikte Searla Semonyan’ın Arapça ve Ermenice sözlerinin kendisine ait olan ezgilere kulak verelim, sözlerini anlayalım ya da anlamayalım müziğin dili, dini, ırkı yoktur, evrenseldir diyerek.