Emanî Silêman: Yazmaya ve sanata gönül vermiş bir kadın

Qamişlo kentinde dünyaya gelen Emanî Silêman, savaş koşullarına rağmen ne yazmayı bıraktı ne de tiyatroyu. 20 yıldır tiyatrocu olan ve aynı zamanda kimya bölümünden mezun olan Emanî, son 10 yıldır savaş koşulları nedeniyle sahne alamıyor. Tüm zorlu koşullara rağmen şiir ve roman yazmaya devam eden Emanî’nin basılı 5 kitabı bulunuyor.  Filistin, Cezayir ve Tunus’tan kadın yazarlardan destek alan ve binlerce takipçisi bulunan Emanî, “Yazılarım, şiirlerim hakikat ile başlıyor, umut ve hayallerle bitiyor” diyor.

SORGUL ŞÊXO

Hesekê – Sevmek ve azim bir işi başarıyla gerçekleştirmenin de anahtarıdır. Kuzey Doğu Suriye ve genelinde devam eden savaş ve bu savaş gerçeği içerisinde yara almış hayatlar var. Kadınlar da savaş ve yıkımın gölgesinden yaşama yarattıklarıyla nefes oluyorlar. Özgürlüğü ve savaşsız bir dünyayı hayal etmekten vazgeçmeyen ve hayallerini gerçekleştirmek için mücadeleye sıkı sıkı sarılanlardan biri de Emanî Silêman. Yazmaya ve sanata gönül veren Emanî, başarıya imza atan kadınlardan biri. Kuzey Doğu Suriye’nin Qamişlo kentinde dünyaya gelen, ilk ve orta öğretimini burada tamamlayan 32 yaşındaki Emanî, öğrenimini Hasekê’de bulunan Fırat Üniversitesi’nde sürdürür ve buradan bir kimyacı olarak mezun olur. Hayallerinin peşini bırakmayan Emanî, yıllarca bir tiyatrocu olarak sahne alır. Şiir ve yazmaya da ilgisi olan Emanî, 5 kitap çıkarır. Şu an Hasekê’nin Tiltemir ilçesinde bulunan Şehit Legerin Hastanesi’nin laboratuvar bölümünde flebotomist olarak çalışan Emanî, aynı zamanda tiyatro senaryoları da yazıyor.

“Tiyatro ile var olduğumu hissediyorum”

Sanata çocuk yaşlarda ilgisi olan Emanî, Suriye çapında gerçekleşen sahne gösterimlerinde birincilik ödülü alır. Okul hayatı boyuncu turnelere katılan Emanî, okul idaresi tarafından Suriye’yi temsilen Tunus’a da gönderilir. Emanî, tiyatro ve sanata olan ilgisini ve sevgisini sürekli büyütür ve “Okuldan dolayı birkaç yıl tiyatrodan uzak kalmak zorunda kaldım. Ama üniversiteye başladıktan sonra hem derslere hem de tiyatro provalarına daha fazla zaman ayırdım. Toplumsal olayları seçip onları üniversite döneminde de tiyatroya taşıyorduk. Tiyatro ile varolduğumu hissediyorum. Tiyatroyu kendi açımdan varolmak gibi görüyorum.” diyor Emanî.

“Tiyatro, şiir ve roman benim için vazgeçilmez”

Emanî, tiyatro oynamayı, şiir ve roman yazmayı kendisi açısından vazgeçilmez olarak görüyor ve şiir ile roman yazma serüvenini de şu sözlerle anlatıyor: “Tiyatro ile birlikte şiir ve roman da yazmayı seviyorum. Uzun bir süredir yazıyorum. Yazdıklarımın oldukça biriktiğini fark ettim ve daha sonra biriktirdiklerimi bir kitapta toplamaya karar verdim. Ve ilk kitabım da Hemesat El-Nesmat ismiyle yayınladım. Oldukça sade ve anlaşılır bir dil ile yazdım. İlk kitabımın baskısı benim için de büyük bir moral oldu ve bana daha fazla yazma, üretme azmi verdi. İlk kitabım yayınlandıktan birkaç ay sonra da ikinci kitabım olan Seda El-Efkar’ı baskıya verdim. Kendimde en fazla dikkatimi çeken şey kısa süre içerisinde üretken olabildiğim.”

“Kadın yazarlardan destek görüyorum”

Arap ülkelerinden kadın yazarlardan da destek gördüğünü söyleyen Emani, yazdığı iki roman ile kısa sürede tanınır: “Çok fazla zaman ayıramıyorum yazmaya, bir de yazdıklarımın tatmin edici olmasını istiyorum. Bu yüzden yazarken de kendimi çok yoruyorum. İki roman yazdım. İnternet ortamı üzerinden kitaplarımı dağıtıyorum ve takipçilerim de oldukça fazla. İyi tepkiler alıyorum, kitaplarımın çok okunduğuna dair. Kitaplarımı internet ortamında paylaştıktan sonra farklı farklı ülkelerden olan kadın yazarlardan çok güzel tepkiler aldım. Filistin, Cezayir ve Tunus’tan benimle iletişime geçen kadın yazarlar oldu. Yazılarım, şiirlerim hakikat ile başlıyor, umut ve hayallerle bitiyor. Yûdemîdûha El-Emel isimli romanım bir kadın yazarın hayatını anlatıyor. Romanda kitap yazan kadın bir türlü kitabını basamıyor, birçok sorun ve zorlukla karşılaşıyor. Fakat uzun mücadeleler sonucu kitabını yayınlıyor romanın sonunda: ‘bu romanımda sevgiden ve başarının azminden söz ediyorum.” diyor.” 

“Yaşamadan yazamazsın”

Şiirlerini ve yazdığı romanların gerçekle bağını güçlü kuran Emanî, “yaşamadan yazamazsın” diyor ve yazarken nasıl bir duygu ve düşünce ile kaleme sarıldığını şu sözlerle aktarıyor: “Kadın bir yazarın hayatını konu olan romanımı yazmaya başlarken, kendimi roman kahramanının yerine koyarak yazdım. Böyle yapmamış olsaydım yazamazdım herhalde. Yaşamadan hissedemezsin, yazamazsın ve okurlara da o duygu atmosferine giremez.” 10 yıldır savaş koşullarından dolayı tiyatro sahnesine çıkamayan Emanî, tiyatroya olan sevgisini tiyatro senaryosu yazarak sürdürüyor: “20 yıl boyunca tiyatro ile ilgilendim. Ama son 10 yıldır tiyatro sahnelerinden uzaklaştım. Ancak tiyatro senaryoları yazarak tiyatroya olan sevgimi sürdürdüm.

Bir senaryo yazdım. İçeriğine dair şu an bir şey söylemeyeceğim. Çünkü henüz sahnelenmedi. Önümüzdeki süreçte tiyatronun sahneleneceğini umuyorum. Tiyatro severlerin yazdığım senaryoyu sergilenecek tiyatro performansıyla görmelerini isterim.” diyen Emanî, son olarak da yazmanın önünde hiçbir engelin bulunmadığını ve tüm kadınların hayal ettiklerini başarabileceklerini söylüyor.