Dar El-Beida şehri arkeolojik yapısıyla turistleri büyülüyor
Kaza Mimwar Derneği Başkanı Rebîa El-Rîdawî, Kasablanka’nın Dar El-Beida şehrinde bin 200’e yakın arkeolojik yapının olduğunu ve bu yapıların gelen turistleri büyülediğini dile getirdi.
HANAN HARITE
Fas – Kasablanka şehri olarak bilinen Dar El-Beida, Atlantik Okyanusu üzerinde yer alıyor. Fas’ın önemli bir deniz üssü olan ve ülkenin ekonomik başkenti olan Dar El-Beida şehri, "Anfa" adı verilen antik bir şehrin kalıntıları üzerine kurulmuş ve on yedinci yüzyılın sonu ve sekizinci yüzyılın başında Fas tarihinde önemli bir rol oynamıştır. Kuzey Afrika’nın üçüncü büyük şehri olan Dar El-Beida şehri, mistik tarihiyle gelen turistleri adeta büyülüyor.
Eşsiz bir mimariye sahip
Kaza Mimwar Derneği Başkanı Rebîa El-Rîdawî, Dar El-Beida şehrinde ulusal miras olarak sınıflandırılan bin 200'den fazla tablonun olduğunu kaydetti ve şöyle devam etti: "Dar El-Beida şehri, çeşitli binaları ile eşsiz bir mimari mirasa sahiptir. Fas geleneğinin dekorasyonuna dayanan modern binalar var. Ayrıca bazı yapılar da Paris'teki yeni sanat ve süsleme sanatından ilham almış. Avrupa yolu üzerinde de klasik yapılar var ve bu çeşitlilik şehre eşsiz bir çehre kazandırıyor. Faslılara ve yabancılara bu mirasın değerleri hakkında bir mesaj göndermek amacıyla çalıştaylar düzenliyor ve yıllık miras günleri düzenliyoruz. Kentte korunmaya muhtaç yaklaşık 4 bin tarihi mimari birim bulunmaktadır. Şu anda sadece yaklaşık bin 200 bina ulusal miras olarak belirlendi."
“Arkeolojik bir şehir”
Dar El-Beida şehrinin tarihinin yaklaşık bin yıl öncesine kadar dayandığını belirten Rebîa El-Rîdawî, "Bu, dünyanın en eski yerleşim yerlerinden biri olduğunu gösteren arkeolojik şehirdir” dedi.
Şehrin tarihi mekanlarından birinin de El-Hamam avlusu olduğunu söyleyen Rebîa El-Rîdawî, şehrin arkeolojik olduğunu, Fransız kolonizasyonundan önce Kornîş mahallesi ve bir takım eski yapıların şehrin tarihine tanıklık ettiğini kaydetti.
"Bu mirası korumaya çalışıyoruz"
Bu şehrin milli bir miras ve insani servet taşıdığını sözlerine ekleyen Rebîa El-Rîdawî, dernek olarak bu mirası korumaya çalıştıklarını dile getirerek, “Dünya insanlarının bu tarihi mirasa ilgileri artıyor. Çünkü bu şehirde ekonomik ve sosyal kalkınmaya katkıda bulunan bir kültürel kimlik var. Dernek olarak bu mirası korumaya çalışıyoruz. Birkaç toplantıda, Dar El-Beida mimarisinin Fas halkının hafızasını ve kimliğini oluşturan tarihi bir miras olduğunu doğruladılar. Bu mirası korumak için Fas’ta bulunan derneklere çağrıda bulunuyoruz. Bu mirasın korunması için daha etkin bir kamu politikası benimsenmelidir” ifadelerinde bulundu.