"Dil, bir ulusun kültürü, tarihi ve kimliğidir"
Qamişlo Kürt Dil Kurumu Üyesi Delal Heşmî, ulus-devletlerin Kürt halkı üzerinde yürüttüğü baskı politikalarına dikkat çekerek, "Dil, bir ulusun kültürü, tarihi ve kimliğidir" diyerek, Kürt dilinin korunması gerektiğini belirtti.
VIYAN AMED
Qamişlo- “21 Şubat Dünya Anadili Günü” her yıl dünya genelinde çok dillilik ve kültür konusunda bilinç sağlamak amacıyla kutlanıyor. Buna rağmen egemen güçler çok kültürlü yapının yer aldığı Kürdistan coğrafyasında kendi dillerini empoze ederek, diğer dilleri asimilasyon politikalarına maruz bırakıyor. Kürt dili de bu çerçevede asimilasyona maruz bırakılmış ve Kürtler yıllardır kendi topraklarında özgürce dillerini konuşamaz duruma gelmiştir.
Rojava Kürdistan devriminin ardından gerçekleşen dil devrimiyle, Kürt dili resmiyete kavuşarak Kürt çocukları kendi dillerinde eğitim alma hakkını kazandı. Rojava’da birçok dil kurumu ve üniversite kurularak Kürt çocukları kendi kültürlerini ve tarihlerini öğrenme fırsatını yakaladı. Öte yandan Rojava Devrimiyle beraber Kuzey ve Doğu Suriye’deki Ermeni, Suryani, Arap halkları da kendi kültürlerinde eğitim alma hakkını kazanarak varlıklarını devam ettirdi. Qamişlo Kürt Dil Kurumu Üyesi Delal Heşmî, “Dünya Anadili Günü” ile ilgili ajansımıza değerlendirmelerde bulundu.
‘Her insanın anadilinde konuşma, okuma ve yazma hakkı var’
Öncelikle Kuzey ve Doğu Suriye’de yaşayan bileşenlerin Dünya Anadili Günü'nü kutlayan Delal Heşîm, “Bugün diline sahip çıkan ve dilini yaşatan tüm halkları tebrik ediyorum. İçinde yaşadığımız dünyanın çok farklı renkleri ve milliyetleri var ve herkesin bir dili ve kültürü var. Her insanın anadilinde konuşma, okuma ve yazma hakkı vardır. İnsanların kimliği, ana dilinin kimliğidir. Kendi dili ve kültürü olmayan insanlar yok olma tehlikesiyle karşı karşıya" dedi.
‘Egemenler Kürt dilini bilinçli olarak yasakladı’
Kürt dilinin dört parça Kürdistan’da yasaklandığına işaret eden Delal Heşîm, yıllardır Kürt diline yönelik bir saldırı olduğunu ancak bunca saldırıya rağmen Kürt halkının anadiline sahip çıkmayı başardığını vurguladı. Delal Heşîm, şunları ifade etti: “Egemen güçler, Kürdistan topraklarını milliyetçi bir anlayışla böldüler. Egemen devletler Kürt dilini bilinçli bir şekilde yasakladı. Kürdistan'ın her yerinde uygulanan baskı politikaları nedeniyle Kürt çocukları Arapça, Türkçe ve Farsça eğitime zorlandı. Devlet kültürümüzü ve dilimizi yok etmek için her türlü yöntemi kullandı. Kürt diline sahip çıkanlar annelerimiz, ninelerimiz oldu."
‘Rojava Devrimiyle dil devrimi de yaşandı’
Rojava Devrimiyle beraber dil devriminin de yaşandığını belirten Delal Heşîm, şunları kaydetti: “Egemen devletler Kürdistan’ın dört bir parçasında ırkçılık politikasını aktif olarak devreye koydu. Asimilasyona maruz bırakılan Kürt halkı, çocuklarına Arapça, Kürtçe ve Farsça öğretmek zorunda bırakıldı. Ancak Rojava Kürdistan devrimi ile bu durum değişti. Devrim birçok alanda gelişme sağladığı gibi dilde de gelişme yarattı ve bu durum halkın uyanmasını sağladı. Devrimle birlikte halkımız kendi kültürlerini, dillerini ve tarihlerini öğrenebildiler. Rojava Üniversitesi bu gelişmelerden biridir. Burada Kürtçe eğitim veriliyor. Ayrıca Kürtçe çok sayıda kitap yayınlandı. Bu, annelerimizin ve anneannelerimizin hayalini gerçeğe dönüştürdü. Bugün Kürt çocukları kendi dillerinde eğitim görüyor, tarihlerini biliyor ve kültürlerini yaşıyorlar."
‘Öncelikli hedefimiz dilimizin dünya çapında tanınmasıdır’
Bütün Kürt halkının diline sahip çıkması gerektiğini söyleyen Delal Heşîm, “Dilimizi ırkçı politikalardan korumak ve yok olmasını engellemek için işgalci güçlere karşı her zaman mücadele etmeliyiz. Bu şekilde dil devrimine sahip çıkılmalıdır. Eğer biz bugünkü kazanımlarımıza sahip çıkmazsak, hiçbir güç bize sahip çıkmaz” dedi. Dillerini ve kültürlerini koruduklarında çevrelerinin de kendilerine önem vereceğine işaret eden Delal Heşîm, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kürt halkı olarak birçok zulümle karşı karşıya kaldık ama bugün kültürümüze ve tarihimize sahip çıkacağız ve gelecek nesillere dilimizi ve kültürümüzü aktaracağız. Öncelikli hedefimiz dilimizin dünya çapında tanınmasıdır. Son olarak Kürt halkına ve özellikle de Kürt kadınlarına sesleniyorum anadilinize sahip çıkın.”