Dengbêjlik kültürü genç sanatçıların heybesinde
Sözlü Kürt edebiyat geleneği olan dengbêjlik kültürünü genç yaşlarında benimseyen ve söyledikleri stranlar ile herkes tarafından tanınan Evin Dulek ve Sarya Ertaş sesleri ile kendilerini özgür hissettiklerini anlattılar.
MEDİNE MAMEDOĞLU
Amed- Kürt sözlü edebiyatında yıllardır süregelen dengbêjlik kültürü aynı his aynı stranlar ile nesilden nesle aktarılmaya devam ediyor. Kahramanlıkların anlatıldığı ve ‘şer’ denilen stranlardan (şarkı) avcılığa, baharın güzelliği ‘klam’lardan, düğün ve eğlencedeki mutluluktan, ağıtlara kadar her olayın dengbêjler tarafından okunduğu bu sözlü gelenek bugün de genç sanatçıların heybesinde.
Ma Müzik Akademisi’nde hem müzik dersleri veren hem de dengbêjlik eğitimi alan Evin Dulek ve Sarya Ertaş tarihteki dengbêjlerin izinden giderek atalarından gelen mirası devam ettiriyor. Sese biçim, hayat ve renk veren anlamları taşıyan dengbêjliğin kadın direnişi ve kültüründen geldiğini ifade eden iki genç kadın Ayşe Şan ve Meryen Xan gibi sanatçıları örnek aldıklarını söyledi.
“Babamın dengbêjîleriyle büyüdüm”
10 yaşından beri müziğin içinde olduğunu belirten 23 yaşındaki Sarya Ertaş, çocuk yaşından beri dengbêjî dinlediğini söyledi. Babasının yıllardır cezaevinde olduğunu ver her telefon görüşmesinde çocukluğunda olduğu gibi kendilerine dengbêjî şarkılar söylediğini anlatan Sarya Ertaş, bu anlamda dengbêjliğin kendisi için çok farklı anlamlar taşıdığını belirtti. Sarya Ertaş “Dengbêjlik yapmak benim için tarif edilemez bir his. Başta babamdan öğrendim ama Ayşe Şan, Meryem Xan ve Şehit Mizgin gibi büyük sanatçıları da örnek aldım. Dengbêjliği büyüklerimizden öğrendik. Dengbêjlik ile ne hissettiğinizi, duygularınızı sözlere aktarıyorsunuz. Bu kültürün, mirasın her daim devam etmesi gerekiyor. Bugün biz yarın başka öğrenciler, kadınlar bu şarkıları söylemeye dengbejî geleneğini yaratan büyüklerimizi örnek almaya devam edecek.” dedi.
“Bir kadın olarak kendimi özgür hissediyorum”
Dengbêj söylediğinde kendini olmak istediği yerde ve özgür hissettiğini ifade eden Sarya Ertaş, “Benim için dengbêj söylemek büyük keyif. Kendini değerlerini tanıyarak bu yolda yürüdüğünde her şey daha güzel oluyor. Biz de bu yolu kadınlardan hislerini sözlere aktaran kadınlardan öğrendik. Bu noktada gençlerin istekleri ailelerin de çocuklarını teşvik etmesi gerekiyor. Bir kadın olarak ben burada kendimi özgür hissediyorum. Bu özgürlük sayesinde de kendimi sürekli geliştiriyorum. Kadınların ve gençlerin kendilerini dilleri, sanatları ve değerleri üzerinden yaratması gerekir” diye konuştu.
“Tarihini öğrendiğinde denbêjliğe merakın daha da artıyor”
Bugün birçok alanda dengbêj söylediklerini ve bunun kendilerine mutluluk verdiğini anlatan bir diğer kadın sanatçı 27 yaşındaki Dengbej Evin Dulek ise, “Şimdi ki gençlerimiz ve çocuklar çok kolay dengbêj dinleyemiyor. Biz de eskiden böyleydik. Ama zaman geçip tarihini, değerlerini öğrendiğin zaman onlara da merakın oluyor. Derine indiğinde de Kürt sanatçılar gibi söylemek istiyorsun. Ben de bu değerleri öğrendiğim andan beri onların yolundan gitmek için çalışıyorum. Buraya gelen hocalarımız ile beraber dengêjî şarkılar söylemeye başladık. Başlamadan önce çok zorlanırım yapamam diyordum ama çalışmalardan sonra yapabildiğimi gördüğümde sevindim. Hem kendi değerlerimi öğrenmek hem de bunu yaşatmak benim için çok önemli.” dedi.
“Dengbêj kadının direnişinden geldi”
Dengbêjliğin ilk olarak kadınlar tarafından söylendiğini ve günümüze de bu şekilde geldiğini söyleyen Evin Dulek, “Tarihe de baktığımızda dengbêjliğin kadınlar tarafından ortaya çıktığını görebiliriz. Kadının direnişinden, ağıtlarından geldi. Erkek dengbêjler de çok ama kadınların dili sözleri ile dengbêjlik bu zamana kadar geldi. Şimdi biz de onları örnek alarak çalışmalarımıza devam ediyoruz” diye konuştu.