Antika eşyalarla odasını müzeye dönüştürdü

Qamişlo’nun Hîmo Köyü’nde yaşayan ve Kürt kültüründen kalma tarihi eşyaları bir odada muhafaza eden Şerîn Hîmo, odayı adeta bir müzeye dönüştürerek toplumun ziyaretine açtı.

SORGUL ŞÊXO

Hesekê – Tarih her ne kadar geçmişi anlatıyor görünse de aynı zamanda geleceğe de ışık tutar. Mezopotamya topraklarının kadim halkı Kürtlerde egemen devletler tarafından katliam ve  asimilasyon politikalarına maruz kaldılar ama  tarihsel direnişler sergileyerek varlıklarını ve kültürel değerlerini bugünlere kadar taşıyabildiler. Kuzey ve Doğu Suriye’nin Qamişlo kentine bağlı Hîmo Köyü’ndeki tarihi eşyalarda insanı adeta geçmiş yıllara götürüyor. Köyde eşi ve oğlu ile birlikte yaşayan Şêrîn Hîmo da bir odasını adeta müzeye çevirmiş durumda. Tarih kokan odasında birçok gece Kürt halkının en kadim eğlence geleneklerinden biri olan şevbêrk geceleri düzenleyen Şêrîn Hîmo, “İnsanlar klamlar (şarkılar) söyleyerek uzun gecelerin tadını çıkarıyor” dedi.

Tarihi eşya ve antikaları eski bir odada topladı

Çok uzun yıllar önce yapılan ve şimdi antika eşyaları topladığı odaya da değinen Şêrîn Hîmo, "Hıristiyan bir aile tarafından yaptırılan bu oda 20’nci yüzyıldan kalmadır. Daha önce odanın kapısı ve penceresi yoktu. Köylüler samanlarını yağmurdan korumak için burayı kullanırlardı. Böyle bir odaya eski eşyaları toplamak için uygun bulduk. Bu odayı korumasaydık tüm anılar ve tarih kaybolacaktı. 2012'nin sonunda bu odayı daha önce topladığımız tarihi eşya ve antikalarla donattık. Odayı tarihi eşyalarla donattıktan sonra insanların ilgi odağı haline geldi” diye konuştu.

‘Korumak için büyük uğraşlar verdik’

Toplumun tarihi kalıntılara ticari amaçla baktığını sözlerine ekleyen Şêrîn Hîmo, " Birçok tarihi eşya büyük zorluklarla toplanabildi. Tüccarlar ve diğer insanlar eski aletleri toplayarak bunu ticari çıkarları doğrultusunda kullanıyordu. Burada tarihi ve kültürü yok ettiklerinin bilincinde değillerdi. Bu aletlerin değerinin farkında değillerdi.  Topladığımız bazı aletlerin tarihi 19’uncu yüzyıla dayanıyor. Bu aletlerin satılmaması ve sınırlarımızdan çıkmaması için büyük uğraşlar verdik. Oda çok uygun, bazıları dekorasyon gözüyle bakabilir ama önemli olan yaşanan sürecin onu inşa eden ellerin ustalığının ve emeğinin anlamı” dedi.

‘Tarihi eşyalar topluma yön gösteriyor’

Mezopotamya kültürünü keşfetmek için birçok öğrencinin müzeye çevirdikleri odayı ziyaret ettiklerini dile getiren Şêrîn Hîmo devamla şunları söyledi: "Bu aletler sadece göze hitap etmiyor aynı zamanda bu aletlerde kadım tarihimizin izlerini görüyoruz. Öğrenciler tarihi eşyaları görmek için odayı ziyaret ediyor ve oldukça ilgili yaklaşıyorlar.”

‘Hentûr’u müzeye getirmek için 7 ay uğraştık’

Odada, Yahudi Kürtler döneminden kalma aletlerin mevcut olduğunu kaydeden Şêrîn Hîmo, “Hentûr ilk kullanılan alettir. Bu aletin ilk olarak Yahudi Kürtler tarafından yapıldığı söylenmektedir. Anneannem bile anlatırdı; gelinler Hentûrlarla bir köyden diğerine taşınırdı. Hentûra sadece bu açıdan bakmamalıyız. Şayet bu alet olmasaydı bugün modern araçlar üretilemezdi. Hentûr aletini buraya getirmek için 7 ay uğraştık. Bu tür aletler güneş ışığından, yağmurdan ve hava koşullarından zarar görür" diye konuştu. 

‘Bilinçli olarak tarihimizi yok etmek istiyorlar’

Mezopotamya kültürünün çalınmasına ilişkin de konuşan Şêrin Hîmo, “Eski aletler modern binalarda işlenince büyüsünü kaybeder. Avrupa ülkelerinin müzelerinde de bu topraklardan çıkarılan eski aletler var. Bu sonuç tarihi alanların ve tepelerin incelenmesiyle orta çıktı. Kuşkusuz en büyük suçlu Türk devleti ve Baas rejimidir. Bu iki egemen güç bilinçli olarak tarihimizin yok edilmesini istiyor. Hatta ölülerimizin mezarlarını bile kazıp içlerinden eski aletleri çıkarıp satıyorlar. İnsanlığın beşiği olan Mezopotamya topraklarına ait eserler Avrupa müzelerinde ön plandadır. Kürt kültürüne yurtsever duygularla sahip çıkmak zorundayız” dedi.