Afgan ressam Mari Semadi: Tüm renkler grileştirilmek isteniyor
Taliban, Afganistan’ın yönetimine el koyduğu 15 Ağustos tarihinden bu yana sanattan, eğitim ve çalışma yaşamına birçok alanda kadınları dışlayan adımlar attı. Kadınlar, kendilerini hayattan koparmaya çalışan Taliban’a karşı eylemlerini sürdürüyor. Tüm yasaklamalara rağmen inatla yaşama tutunmaya çalışıyorlar. Bu kadınlardan biri de Mari Semadi. Resim atölyesini evine taşımak zorunda kalan Mari Semadi, grileşen hayata karşı kadınları tüm renkleri kullanmaya çağırıyor.
Taliban, Afganistan’ın yönetimine el koyduğu 15 Ağustos tarihinden bu yana sanattan, eğitim ve çalışma yaşamına birçok alanda kadınları dışlayan adımlar attı. Kadınlar, kendilerini hayattan koparmaya çalışan Taliban’a karşı eylemlerini sürdürüyor. Tüm yasaklamalara rağmen inatla yaşama tutunmaya çalışıyorlar. Bu kadınlardan biri de Mari Semadi. Resim atölyesini evine taşımak zorunda kalan Mari Semadi, grileşen hayata karşı kadınları tüm renkleri kullanmaya çağırıyor.
BIHARAN LEHIB
Kabil- Ömrünün son 8 yılını renklere adayan Afgan kadın ressam Mari Semadi, kadın, erkek, çocuk, doğa, gelenek, doğa, insan portrleri demeden gönül gözüyle gördüklerini resmediyor. Ve asla resim yapmayı bırakmayı da düşünmüyor.
Afganistan’ın Herat ilinde yaşayan Mari Semadi, uzun yıllar hem sürgün hem de resim sanatı öğrenmek için kaldığı İran’dan yurduna yani Afganistan’a döndükten sonra sanatına dört elle sarıldı. Afgan çocuklar için resimli kitaplar da hazırlayan Mari Semadi, ekonomik yetersizlikler nedeniyle öğretmenlik yapmak zorunda kalarak sanatını icra etmeye devam ediyor.
Resimlerinde Afgan kadınları ön plana taşıyan Mari Semadi, ülkesini ve ülkesinin kadınlarının yüzlerini tuvale yansıtmaya çalıştığını anlatıyor. Özgür bir şekilde fırçasını konuşturmak ve resim yapmak istediğini ancak günümüz şartlarında bunun hem kendisi hem de Afgan kadınlar için zorlaştığının altını çiziyor usta ressam.
Evinde çizmeye başladı
Taliban tarafından sanatın ve sanat yapmanın her gün zorlaştığını hele bir de üzerine kadın olduğunda sanat yapma gayreti içerisinde olmanın daha ağır bir anlam taşdığını anlatıyor ressam Mari Semadi. Hem güvenlik hem de ekonomik nedenlerden dolayı resim atölyesini kapatmak zorunda olduğunu ve üretimlerini evinde yapmak zorunda olduğunu aktarıyor ve “Aslında birçok nedenden ötürü bir yıldır evimde çalışıyorum. Resim siparişleri alır ve resimler yapardım. Fakat az da olsa aldığımız resim talepleri artık tamamen durdu. Sanatı, sanatçıyı kapatmaya çalışıyorlar. Küçük bir resim galerimiz vardı kapatmak zorunda kaldık. Artık özel eğitim kurumlarında çalışabiliyorum” diyor.
Yaşadıkları ve maruz kaldıkları tüm engellemelere rağmen umutla sanata sarıldığını söyleyen Mari Semadi, “Sanatçı, sanatıyla insanların acılarını gösterebilir. Sadece acıları değil acıların getirdiği ızdıraptan kaynaklı acılı ruhları dinlendirebilir. Sanatın her dalında resimden, müziğe ve şiire geçerlidir aslında bu prensip” diye anlatıyor içinden geçenleri.
“İstemek başarmaktır”
Umutla resim yapmaya sarıldığını her ne olursa olsun resim yapmayı asla bırakmayacağını belirten Mari Semadi, Afgan sanat camiasını ve Afgan kadın sanatçıları bulundukları her yerde üretmeye, sanatlarını icra ederek direnmeye çağırıyor; “Ülkemdeki tüm kadınların özgürce üretmeleri ve özgürlüğe duydukları özlemlerini sanatla yansıtmalarını istiyorum. İstemek başarmaktır.”
Ülkesinde, 15 Ağustos tarihinden itibaren renksizliğin hakim kılınmak istendiğinin altını çizen Mari Semadi, “Artık tüm sanatlar, tüm renkler grileştirilmek isteniyor, yaşam grileştirilmek isteniyor. Ama bir gün özgür, mutlu ve tutkulu renkler tüm hayatımızı dolduracak. Herkese o güzel günleri diliyorum” diyerek umudunu dile getiriyor.